Depreme dayanıklı olmadığı için yıkılması gerektiğinin söylenmesiyle 2017’de başlayan bir süreç, sorunlu bir tahliye dönemi ve uzun bir süre kaderine terk edilmiş bir İşhanı! 2021 Mart ayına kadar, en azından ‘bina giydirmesi’ yapılması istenen, ama evsizlere de, tinercilere de açık hali ile tehlike de yaratan Vakıf İşhanı, en sonunda beklenen görüntüyü finalinde vermiş!
Vakıf İşhanı alanının Şehir Meydanı olması yönünde imzalanan ön protokol ile beraber, kent insanının ortak talebi de hayata geçmiş oldu. Ancak yıllar içinde tartışması bitmeyen binanın bu süreç içinde kent görseline kattığı resim, unutulmadı.
Bu konuda düşüncelerini paylaşan vatandaşlar, son yapılanda ve protokolde durdu.
U.Ö. >> Mehmet Şah Vakıf İşhanı’nın bulunduğu alanın Şehir Meydanı olması, bence Sayın Valinin, Adalı Konağı ve Meclis Binası ardından yaptığı en büyük hizmet. Tarafları bu şekilde bir araya getirmesi önemliydi. Yine de düşünmeden edemiyorum! İmzalar atıldı ama… Dilerim bu alanı rant kapısı haline getirmez birileri!
Ç.Ş. >> Vakıflar Bölge Müdürlüğü, kendisinden bekleneni yaptı. Onlar da haklı olarak, sahip olduklarının değerini almadan oradan ayrılmak istemediler. Kimse onları suçlayamaz ama… Bunca sene o binanın bakımsızlığını görüp de bir şey yapmayan aynı Vakıfların, yer elden çıkınca o binaya giydirme yapmasını anlamadım! Bence, kendisini ve Vakıf kültürünü o adreste anlatmak için geç kaldı.
P.B. >> Hürriyet Caddesi’ni Asi Nehri ile birleştiren bu karar inanılmaz bir ivme yaratacak bence, hem caddenin trafiğe kapalı insan trafiği için, hem de kentin az biraz soluk alabilmesi için. Tabi bu durum, caddeyi daha çok ön plana alacağı için, burası için de bence farklı bir peyzaj düşünülebilir.
H.F. >> Bir ara etrafını çevirdiler ama… O demir tenteler birçok yerden açılmıştı. İçeriye kimin girdiği, içeride kimlerin kaldığı belli olmadı. Yanı başından geçip giderken, bira şişeleri de gördük orada, her türlü çöp de. Yıllarca bu durum devam etti ve kimse de gelip ne düzeltti, ne de ‘burada ne oluyor kardeşim’ demedi. Bu kentin en güzel yeri sahipsiz kaldı. Uzaktan bakanlara verilen görüntü de cabası!
P.M. >> Bunu en başında yapmaları gerekirdi. Etrafını kapatan o demir tentelerin kullanılmaz hale geldiği, güvenlik sorunu yarattığı, yer yer parçaların sarktığı dönemde yapılmalıydı. Bunca sene yapmadık ve en sonunda o olması gerekeni, ‘yeşil alan olsun’ denildikten sonra yaptık. ‘Bu da bir şey’, demiyorum! Bu, hiç bir şey!
-YARIŞMA-
Vakıf İşhanı yerine yapılması düşünülen yeşil alan için İşadamı İbrahim Seyfittinoğlu tarafından gündeme taşınan ‘ulusal bir yarışma düzenlensin’ fikri için konuşan bir turizmci ise şunları söyledi:
“Açıkçası, her şeyi yerelde düşünüp, yerelde halletmeye alışkınlar olarak, keyif aldım okurken. En sonunda, uluslararası kimliği olan bir kenti yönettiğimizi anlamıştır umarım, bizi ve bu kenti yönetenler. Bu kente, küresel ölçekte değer katması gerekenleri daha sık bu şehre davet etmemiz gerektiğini anlamışlardır umarım. Nasıl bir proje ortaya çıkar, o alan ne hal alır, bilmiyorum. Açıkçası bu tür alanların farklı dünya başkentlerinde birçok örneği var ama… Burası Antakya ve yapılacak da, eski kentin ön cephesi olması sebebiyle, o muhteşem hikâyeyi omuzlayacak bir şeyler olmalı diye düşünüyorum.
Bir şey daha! Vakıf İşhanı için hemen her kesim ayağa kalktı, konuştu, destek verdi, imza verdi, sonunda da başarıyı kutladı ama… Asi Nehri kenarında boşalan başka yerlerimiz de var ve etrafı çevrilen o alanlarımızda da başla başka binaların yükselmesi söz konusu. Eğer gerçekse, eski kent adına Vakıf İşhanı için verdiğimiz mücadele, aynı hassasiyeti bundan sonrası için de sürdürmemiz gerekiyor. Çünkü konu sadece Vakıf İşhanı değil, konu sadece Vakıf İşhanı ile bitmiyor.” Tamer Yazar