Başkan Savaş, doğurganlık konusunda hızlı bir şekilde artan Suriyeli nüfusunun varlığından söz etti
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, Tele 1’de Mustafa Balbay’ın sunduğu ‘Ankara Rüzgarı’ programının canlı yayın konuğu oldu, gündemle ilgili görüşlerini aktardı.
Programda Hatay’daki Suriyeliler ile ilgili bilgileri veren Başkan Savaş şunları dile getirdi: “Bizim insanlarımızın rahat ve huzurlu yaşamasını istiyoruz. Suriye’den gelen kardeşlerimiz de rahat ve huzurlu yaşasın. Ama biz Suriye’de bütünlük istiyoruz. Suriye sınırlarının tek olmasını istiyoruz. Ve Suriye’de huzur olduktan sonra güvenli bir şekilde gelen misafirlerimizin kendi coğrafyasına geri gönderilmesinden yanayız. Tabi ki darda düşen insanlara bakalım ve onların buradaki barınmasını, sağlık giderleri gibi birçok konuda zaten biz, çeşitli kuruluşlar ve hükümet destek veriyor ve bakıyor. Ama şu var ki doğurganlık konusunda çok popülasyonu hızlı bir şekilde artan Suriyeli nüfusu var. Burada doğanlar ile beraber 4 milyona yaklaşmışlardır. Hesaplamamıza göre 12-13 yılda bizim nüfusumuzla Suriye’den gelenlerin nüfusu eşitleniyor. Bir de bunlara oy kullanma hakkı ve vatandaşlık hakkı verdiğinizde bizim çocuklarımız öz yurdunda garip olacaklar.”
Gençlerimiz işsiz kaldı …
Suriye’de yaşanan savaşın Hatay’a olan etkisini de değerlendiren Başkan Savaş, “Biz 9 yıldır savaşın gölgesinde yaşayan bir bölgeyiz. Hatay özellikle sosyolojik, psikolojik ve ekonomik anlamda çok yara aldı. Bizim buradaki ekonomik tablo gittikçe daraldı. 500 bin civarında Suriyeli misafirimiz var. Tabi bunlar belli yerlere yerleştirildi. Bu bölgeler de de tarımla uğraşıyorlar, esnaflık ve ticaret yapıyorlar. Ve inşaatlarda rahat rahat çalışabiliyorlar. Böyle olunca bizim buradaki gençlerimiz işsiz kaldı ve kırsal kesimde de daha çok Suriye’den gelenler çalıştığı için son 9 yılda bizim Hataylı çiftçilikle uğraşan insan sayımız yüzde 69 düştü. Türkiye’de son 12 yılda yüzde 48 düştü.
Hatay’da bir sıçrama yapmak zorundaydık. Ve ekonomik tabloya katkı sağlamak zorundaydık. Bunlardan bir tanesi de Expo’ydu. Expo’nun geri planında kırsal kalkınma planı var. Bizim burada çiçekçilik, bahçecilik, fidancılık ve kırsal kesimde yetiştirilen birçok sebze ve meyve konusunda daha az arazisi olan insanlarımız maalesef şehirlere göç etmekte ve şehirlerdeki istihdamı daraltmakta. Şehirlerdeki işsiz genç sayımızı arttırmaktaydı. Suriyelilerin birçok konuda vergisiz çalışması burada haksız bir rekabet yarattı, gençlerimiz işsiz kaldı. Asgari ücretle çalışan çocuklarımız daha az ücretle sigortasız çalışmak zorunda kalmaktaydı. Ve birçok ailede parçalanma ve boşanmalar meydana gelmekteydi” dedi.
Hiç kimse Hatay’ı karıştıramaz …
Kırsal kesimdeki insanların yetiştirdiği ürünleri satmakta zorlandığını anlatan Başkan Savaş, “Üretici sattıktan sonra ikinci bir yıla ekecek ürünlerin ilaç, gübre, tohum, mazot ve işçilik gibi birçok maliyetinin yükselmesinden dolayı ekip biçmekten vazgeçiyor. Hatay’ın serhat şehri olması münasebetiyle Hatay’ın sınırlarının güvenlikte olması lazım. Bizim insanlarımızın sınırlarda toprağını ekip biçiyor olması lazım. Bunun için uğraşıyoruz” dedi.
Başkan Savaş, Hatay’da yaşanan orman yangınları konusunu da değerlendirdi, “Hatay demek sınırdaki ay demek. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bize armağanıdır bu isim. Bizim için çok büyük değeri vardır. Akdeniz çok sıcaktı, Libya konusu çok hararetli gidiyordu. Azerbaycan’da bir sınır çatışması vardı. Bizim sınırımızdaki İdlip ve Afrin’de çok sıcak saatler yaşanıyordu. Amaç orada yangınla ormanı yakmak değildi. Önce Samandağ’ında çeşitli yerlerde yangın çıktı. Sonra Belen, Arsuz ve İskenderun’da çeşitli yerlerde yangın meydana geldi. Hatay’ı ve Türkiye’yi karıştırmak için uluslararası güçlerin buradaki taşeronları tarafından çıkartılan yangınlar olarak görüyorum. Hep trafo yangını dediler ama gördük ki iki buçuk ay önce bir terörist yakalandı. Bütün bu organizasyonların başındaki insanı Türkiye Cumhuriyeti Devleti yakaladı. Ve bizim o günlerde konuştuğumuz şeylerin gerçek olduğu ortaya çıktı.
Hatay gökkuşağı gibi renkli bir tabloya sahip. Türkiye’yi karıştırmak isteyenler Hatay’ı Türkiye’nin yumuşak karnı olarak görüyorlar. Ve meşaleyi buradan yakmak istiyorlar. Biz bunun farkındayız. Benim farkında olduğum gibi Hatay’daki her renk bunun farkında. Bunun için kenetlenmeye devam ediyoruz. Hiç kimse ne Hatay’ı ne de Türkiye’yi karıştıramaz. Ve bütün bu süreç içerisinde Hatay dimdik ayakta kaldı. Ve hiç kimseye kem gözle bakmadı. Biz bu imtihanı çok başarılı bir şekilde atlattık.” Mehmet ÖZGÜN