Geçtiğimiz günlerde Mısır’da keşfedilen 3 bin yıllık antik kentin tanıtımı, uluslararası bir katılımla yapıldı. Hatay’ın Defne ilçesi Uğur Mumcu Alanı’nda ortaya çıkan binlerce yıllık eski Roma’yı sessiz sakin Müze depolarına kaldıran, ardından aynı sessizlikle Müze sergi salonlarına yerleştiren Hatay coğrafyasının dün hikâyesini yönetenler, yapılanlardan örnek alsın mı?
Mısır, ülkenin güneyindeki Luksor kentinde keşfedilen 3 bin yıl öncesine ait kayıp antik kenti dünyaya tanıttı. Mısır resmi haber ajansı MENA’nın haberine göre, antik kenti keşfeden ekibin sorumlusu Mısırlı arkeolog Zahi Havas, Luksor kentinin batı yakasında bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, çok sayıda turist ve arkeolog da hazır bulundu.
Havas, “Bir dizi evi de kapsayan kayıp antik kente ‘Aton’un Işıltısı’ adı verildi. Bu keşifle ilk kez, sadece mezar ve kabirlerin bulunduğu düşünülen kentin batı yakasında yaşam olduğu kanıtlandı” dedi. Antik kentte, bazıları yaklaşık 3 metre yüksekliğinde duvarlar ve bölünmüş sokaklar bulunduğunu ifade eden Havas, kentte ayrıca günlük yaşamda kullanılan aletlerle dolu odalar ve büyük bir depolama alanının da yer aldığını aktardı. Kazı çalışmalarının Eylül 2020’de başladığını kaydeden Havas, haftalar içinde her taraftan kerpiç yapıların belirmeye başladığını, kentin keşfinin ekipte şaşkınlık yarattığını kaydetti.
Yerel medyada yayınlanan görüntülere göre, kentte bulunan eşyalar arasında, binlerce yıl önce kurutulmuş balıklar, çeşitli şekil ve büyüklükte çömlek kaplar, kolyeler ve mühürler bulunuyor. Mısır Tarihi Eserler Kurumu, 8 Nisan’da, Tutankhamun’un mezarının bulunmasından sonra en büyük arkeolojik buluş olarak değerlendirilen 3 bin yıl öncesine ait antik kent bulunduğunu açıklamıştı. Açıklamada, Mısır İmparatorluğu döneminde Luksor’daki en büyük idari ve endüstriyel yerleşim yeri olduğu belirtilen antik kentin, Kral III. Amenhotep tarafından 3 bin yıl önce kurulduğu ifade edilmişti.
-VE BİZ!-
Hikâyenin gerisinde duran, eski Roma topraklarında oturan bizler ise dünü hatırlamayı sürdürüyoruz. Bu konudaki detaylar, Hatay merkezli turların içinde olan bir turizmciden gelsin…
“İlk önce sorumuz gelsin o zaman! Hatay’ın Defne ilçesi Uğur Mumcu Alanı’nda ortaya çıkan binlerce yıllık eski Roma’yı sessiz sakin Müze depolarına kaldıran, ardından aynı sessizlikle Müze sergi salonlarına yerleştiren Hatay coğrafyasının dün hikâyesini yönetenler, yapılanlardan örnek alsın mı? Bence alsın, ama Kahire’nin hikâyesini de iyi dinlesin. Bugün o eski Roma’yı sessiz sakin önce müze depolarına kaldıran, ardından yine aynı sessizlikle müze sergi alanlarına indirenler, bence bu kente en büyük kötülüğü de yapanlar. Çünkü tarih ve kültür, anlatıldıkça ışıldar. Paylaşıldıkça güçlenir. Turizm denen şey de burada filizlenir. Aksi halde siz hangi sebeple insanların bu kente gelmesini istiyor olabilirsiniz ki?
Defne, bu kent adına ortaya konan kötü yönetim modelinin beden bulmuş hali ve bugün o meydandan geçen ve dünü hatırlayanlar, hala derin bir iç çekiyor, emin olun! Apar topar kapatılan, üzerine beton ve asfalt dökülen o meydanın tarihi ve kültürel değeri hiçe sayıldı ve elimizde, şu an, dünyanın en berbat meydan düzenlemelerinden biri kaldı. Mutlu muyuz? Mutlu musunuz? Bunun hesabını iyi yapın. Çünkü hiç fark edemediğimiz müthiş kayıplarımız var, o meydanda çıkan, çıkarılan, ama hiçbir şekilde anlatılamamış kent hikâyemiz adına.” -Tamer Yazar-