Hazırlayan: Mehmet Karasu
Haftanın Kitabı
Şermin /Tevfik Fikret/Yapı Kredi Yayınları
Tevfik Fikret, şiirlerini aruz ölçüsüyle yazdı, fakat ömrünün son yıllarında hece ölçüsü ve sade dille çocuk şiirleri yazarak bunları Şermin ismiyle bir araya getirdi.
Şermin, bu bakımdan onun şiir hayatında özel bir yere sahiptir. Kendisi de bir öğretmen olan Tevfik Fikret, gençlerin ve çocukların eğitimine çok büyük bir önem vermekteydi. Bu yüzden eğitimci arkadaşı Satı Bey ile bir çocuk yuvası açacak ve çocukları yeni eğitim yönetim ve anlayışlarına göre yetiştirmek istiyordu. (idefix)
Şermin, 1914 yılında yayımlanmış olan son yapıtı. Kitabı. Ünlü şairin bu son yapıtı, Türk edebiyatının “ilk eğitsel çocuk kitabı” ve çocuk şiiri alanında Türkçedeki ilk örneklerden biri kabul edilir. Kitapta otuz bir adet şiir yer alır.
Her çocuğun okuması geren didaktik (öğretici) bir şaheser.
Konuk Yazar
23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı/Mehmet Karasu
Hafta içinde, 23 Nisan, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını kutluyoruz.
Pandemi ortamında yine sessiz, sedasız bir kutlama olacak.. Tüm etkinlikler gibi, diğer bayramlarda olduğu gibi. Dilerim ileri bir tarihte hakkettiği biçimde kutlanır.
TBMM’nin 23 Nisan 1920 günü kurulmasının onuruna, TBMM tarafından sadece Türk çocuklarına değil, bütün dünya çocuklarına hediye edilen, her yıl 23 Nisan günü kutlanan 23 Nisan, Türkiye’nin ulusal bayramıdır. 23 Nisan, TBMM’nin açılışı ve dolayısıyla da halkın yönetime tam anlamıyla egemen olmasının ilk günü olduğu için ulusal egemenlik açısından da önemli bir anlam taşır.
23 Nisan 1920 Büyük Millet Meclisi’nin açılış günüdür. Her 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı bütün Dünya çocukları birlikte kutlarlardı.
Atatürk’ün ütopyasında hep çocuklar vardı. Zira toplumların mutluluğu çocukların mutluluğu ile özdeştir.
Tüm çocuklarımızın Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı yürekten kutluyorum.
Uluslararası Dünya Kitap Okuma Günü
Unesco’nun 20 yıldır kutladığı bir gün var: Dünya Kitap Günü. Bu günün amacı; “Kitapları, yaratıcı, endüstriyel, standartların oluşumu, siyasi, ulusal ve uluslararası yönleriyle gündeme getirmek.”
Dünya Kitap Günü nasıl doğdu?
İspanya’nın Katalonya bölgesinde yıllardır kutlanan özel bir gün var: “Her Kitaba Bir Gül.” Her 23 Nisan’da kitap alan herkese kitabın yanında bir de gül armağan eden ve türlü sokak eğlenceleri düzenleyen Katalanlar, ‘Kitap Günü’ için tarih belirlemeye çalışan Unesco’ya da ilham perisi oldu.
İşte, bütün bu edebi yönlendirmeler sonucunda, Unesco, 23 Nisan’ın Dünya Kitap Günü için ideal tarih olduğuna karar verdi ve 1995’te alınan kararla tüm dünyaya duyuruldu. Pek çok dünya ülkesi tarafından kabul edilen Dünya Kitap Günü, Türkiye’de de 2001 yılından beri kutlanıyor. Bu özel günde, dünyanın hemen her köşesinde kitap fuarları kuruluyor; dinleti, okuma ve anma günleri, indirimli kitap kampanyaları düzenleniyor; hastane, hapishane, bakımevleri, okul ve köy kütüphanelerine kitap yardımları yapılıyor.
Türkiye Yayıncılar Birliği daha önceki yıllarda, 23 Nisan Dünya Kitap günü nedeniyle bir basın açıklaması yapmıştı. Açıklama şöyle:
“UNESCO’nun çağrısı ile 23 Nisan’da 100 ülkede milyonlarca insanın katılımıyla Dünya Kitap Günü kutlanıyor.
1995’de Barselona’da toplanan Dünya Yayıncılar Birliği Kongresi, 23 Nisan gününün her yıl “Dünya Kitap Günü” olarak kutlanmasını kararlaştırdı ve aynı yıl UNESCO tarafından da 23 Nisan “Dünya Kitap Günü” olarak kabul edildi. 23 Nisan tarihinin seçilmesinde Cervantes, Shakespeare, Vega, Nabokov gibi birçok ünlü yazarın doğum ya da ölüm günü olması etkili oldu.
Bu kutlamanın amacı, kitabın ve okuma alışkanlığının önemini dünya çapında vurgulamak, okumayı özendirmek; yayına, yayın hakkına, düşünce ve ifade özgürlüğüne saygıyı teşvik etmek; kitabın, uluslar arasında kültür alışverişini sağlayan, karşılıklı anlayış ve hoşgörüyü geliştiren niteliğiyle de dünya barışına hizmet etmek.
Kitap okuma alışkanlığının gittikçe azaldığı, gelişen bilgisayar teknolojilerinin özellikle gençlerin ve çocukların kitap okumasını olumsuz etkilediği bir dünyada böyle bir günün çok önemli olduğuna inanıyoruz.
23 Nisan Dünya Kitap Günü’nde sevdiklerimize armağan edeceğimiz bir kitap belki de onların okuma alışkanlığı kazanmasında, kitaplarla tekrar buluşmasında küçük ama önemli bir adım olacak.
Bence tüm sanatlar, özellikle edebiyat, insanın insanlaşma sürecini kısaltmasında birinci etken. Bunun için diyorum ki, çocuklarımız sanatla iç içe büyümeli, çocuklarımız sürekli okumalı.”
Türkiye’de kitap okuma alışkanlığının çok düşük olduğu bilinen bir gerçek. Türk halkı kitap okumak veya kütüphaneye gitmek yerine kahvehanelerde oturmayı, ya da evde dizi izlemeyi tercih ediyor. Yapılan bir araştırmaya göre, kütüphane sayıları Avrupa ile kıyaslandığında Türkiye kültür fakiri çıkıyor. Türkiye’de çok büyük çoğunluğu devlet yapılanması içinde zorunlu olarak oluşturulmuş toplam bin 430 kütüphane bulunurken, Almanya’da 10 bin 379, İspanya’da ise 7 bin 103 kütüphane bulunuyor.
Araştırmaya göre, kamuoyunda “boş zaman harcama yeri olarak görülen” kahvehane ve meyhane ile kültürel gelişimin göstergesi olan okul sayıları arasında da büyük uçurum var. Araştırma kahvehane sayısının ilköğretim ve lise sayısını 3’e katladığını ortaya çıkardı. Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de tam 123 bin 659 kahvehane bulunurken, Milli Eğitim Bakanlığı verilerine göre ilköğretim okulu ve liselerin toplam sayısı ise 42 bin 268. Bu verilere göre Türkiye’de 575 kişiye bir kahvehane düşerken bin 684 kişiye bir okul düşüyor.
Çocukluk ilkbahardır. Yaşamanın çiçek süremidir. İleride her tohum, kişiliğin ürünü bu ilkbaharda gelişecektir. Onun için daha çocukluktan başlamak üzere çocuklarımız kitapla iç içe büyümeli, küçük yaşlarda onlara okuma alışkanlığı kazandırılmalı.
Haftanın Şiiri
Olmaca/ Ali Yüce
Ben çocuk olsaydım eğer
Kav çakmak satardım
Bulut amcalara
Pamuk şekeri alırdım yerine
Patlamış mısır alırdım
Ben çiçek olsaydım eğer
Hiç saksı giymezdim ayağıma
Ödünç kanat alırdım
Güvercin teyzemden
Barış uçardım üstünüze
Ben ırmak olsaydım eğer
Altıma saklamazdım ayaklarımı
Öyle yaklaşmazdım denize
Düşmana yaklaşır gibi
Sürüne sürüne
Ben tüfek olsaydım eğer
Patlamazdım kimsenin üstüne
Bir tetiğimden utanırdım
Bir de eğri parmağından
İnsan amcaların
Haftanın Sanat Gündemi
Ataol Behramoğlu’nun şiirleri Fransızcada
Ataol Behramoğlu’nun şiirlerinden bir seçki, Fransa’da “Le Merle Moqueur” yayınevince “Kuşatılmış İlkbahar”(Un Printemps Assigée) adıyla yayımlandı.
Fransızcaya Moez Majed çevirileri olarak Türkçe asıllarıyla birlikte yayımlanan seçkide Fransız şairleri Francis Combes ve Michel Ménéché’nin Behramoğlu şiirini tanıtan önsözleri de yer alıyor. Bunlarda çağdaş Türk şiirinin önde gelen temsilcisi Behramoğlu, “Her şeyi yaşamak sabırsızlığının şarkısını dolaysız bir anlatımla söyleyen, dünyayla sımsıkı bağlantısına inancının gücüyle yazan, hayalleri gerçeklikten bir kaçış değil, kökleri bu gerçeklikte bir şair” olarak tanıtılıyor.
Şiirleri Fransızcaya çeviren Moez Majed “Günümüzün yaşayan en büyük Türk şairinin şiirlerini çevirip yayımlamaktan ötürü mutlu ve gururluyum. Bu eser, Foça’da 2019 yazında gerçekleşen bir çalışmanın sonucudur” diyor ve ekliyor, “Parlak bir anı”.
Bütün anılar o kadar da ışıklı, mutlu olamıyor. Ataol Behramoğlu’nun şiirlerinin Fransızcaya çevrilmesine sevinenler içinde eski öğrencileri de var. François Gouyette “Ataol, 1980 darbesinde Türk Şairler Birliği’nin başkanıydı. Bir süre Fransa’da yaşamak zorunda kaldı ve Anadolu Kültür Enstitüsü’nde Türkçe dersleri verdi. 1989’da benim öğretmenim olmuştu” diye kutluyor bu yayını.
Ataol Behramoğlu’nun en son Gürcü dilinde yayımlanmış eserleri daha önce İngilizce, İtalyanca ve Japonca’ya çevrilmişti. (Cumhuriyet)
Devrek Belediyesi, Rüştü Onur Ve Müfide Güzin Anadol Adına Yarışma Düzenliyor
Devrek’in kültür, sanat ve tarihine sahip çıkmaya özen gösteren ve önemli isimlerini hafızasına kazıyan Devrek Belediyesi, şehrin yetiştirdiği Türk edebiyatının (şiir ve öykü) önemli isimlerinden Rüştü Onur ile Müfide Güzin Anadol’u unutmadı.
Devrek Belediyesi, Rüştü Onur Sanat ve Kültür Derneği (ROSAK) ve Şehir Dergisi ile birlikte “Rüştü Onur Şiir Ödülü” ve “Müfide Güzin Anadol Öykü Ödülü” düzenliyor.
Devrek Belediye Başkanı Çetin Bozkurt, ödüllerle ilgili olarak yaptığı açıklamada, şair, yazar ve sanatçıların yaşadıkları şehrin kültür elçileri olduğunu ve şehirlerin şair ve yazarların dizelerinde anlam bulduğunu, söyledi.
Başkan Bozkurt şöyle konuştu:
“Devrek, yetiştirdiği değerleri Rüştü Onur ve Müfide Güzin Anadol’un dizelerinde anlam bulur. Her yazarın bir şehri olduğu doğrudur ama o şehirleri kucaklayan yine yazarı, şairidir. Bodrum nasıl Halikarnas Balıkçısı’yla özdeşleşirse, Rıfat Ilgaz Cide’yi Karadeniz’i söyler bize. Orhan Kemal’in, Yaşar Kemal’in, Osman Şahin’in Adana’sı da bir başka güzeldir. Diyarbakır denince Cahit Sıtkı, Ahmed Arif akla geliyorsa, Devrek için de Rüştü Onur da Müfide Güzin Anadol da bizler için ayrı bir önem taşıyor.
İşte biz de belediye olarak bu yıl bu yıl ilk kez ‘Rüştü Onur Şiir Ödülü’ ile ‘Müfide Güzin Anadol Öykü Ödülü’ düzenliyoruz. Amacımız, Rüştü Onur ve Müfide Güzin Anadol’un adını yaşatmak, Türk edebiyatına katkı sağlamak, yeni şiir, öykü ve adlar kazandırmaktır. Ödüle aday olan yapıtlarda çağdaş bir dünya görüşü, şiir ve öykünün gerektirdiği estetik ve dil bilinci temel ölçüt olacaktır. Tüm sanatseverleri bu yarışmamıza katılmaya davet ediyorum”
Her iki ödüle katılım şartları aşağıdadır: (www.devrek.bel.tr)
2021 DEVREK BELEDİYESİ RÜŞTÜ ONUR ŞİİR ÖDÜLÜ
Devrek Belediye Başkanlığı tarafından, Rüştü Onur Sanat ve Kültür Derneği (ROSAK)’nin desteğiyle bu yıl ilk kez “RÜŞTÜ ONUR ŞİİR ÖDÜLÜ” düzenlenmiştir. Yarışmanın amacı, Rüştü Onur adını yaşatmak, Türk edebiyatına katkı sağlamak, yeni şiirler ve adlar kazandırmaktır.
1-Ödüle aday olan yapıtlarda çağdaş bir dünya görüşü, şiirin gerektirdiği estetik ve dil bilinci temel ölçüt olacaktır.
2-Ödüle, 1 Ocak 2020 – 1 Temmuz 2021 tarihleri arasında yayımlanan kitaplar ve dosya dalında (kitap oylumundaki) yayımlanmaya hazır dosyalar katılabilir.
3- Ödüle başvuru 19 Nisan 2021 tarihinde başlayacak ve 1 Ağustos 2021 tarihinde sona erecektir.
4-Ödül; kitap ya da dosya dalında bir kişiye verilecektir. Gerekirse “jüri özel ödülü” de verilebilir.
5-Yarışma sonuçları 1 Kasım 2021 tarihinde açıklanacaktır. Ödül töreni 2 Aralık 2021 tarihinde Devrek’te yapılacaktır.
6-Yarışmada birinci olana 2.500 TL ve plaket verilecektir.
7-Ödüle katılacak kitap ve dosyalar, 6 adet olarak, katılımcının kısa özgeçmiş, adres ve iletişim bilgilerinin bulunduğu bir dilekçe ile en geç 1 Ağustos 2021 tarihine kadar; İbrahim Tığ, Devrek Belediye Başkanlığı, Cumhuriyet Alanı Devrek-Zonguldak (0533 646 1706) adresine elden, posta veya kargo yoluyla ulaştırılacaktır. Posta ve kargo gecikmelerinin sorumluluğu sekreteryaya ait değildir.
8-Ödüle, Otuz yaşından gün almamış şairler katılabilir.
2021 DEVREK BELEDİYESİ MÜFİDE GÜZİN ANADOL ÖYKÜ ÖDÜLÜ
Devrek Belediye Başkanlığı tarafından, Rüştü Onur Sanat ve Kültür Derneği (ROSAK)’nin desteğiyle bu yıl ilk kez “MÜFİDE GÜZİN ANADOL ÖYKÜ ÖDÜLÜ” düzenlenmiştir. Yarışmanın amacı, Müfide Güzin Anadol adının yaşatılması, Türk edebiyatına katkı sağlamak, yeni öyküler ve adlar kazandırmak olarak belirlenmiştir.
1-Ödüle aday olan yapıtlarda çağdaş bir dünya görüşü, şiirin gerektirdiği estetik ve dil bilinci temel ölçüt olacaktır.
3-Ödüle, 1 Ocak 2020 – 1 Temmuz 2021 tarihleri arasında yayımlanan kitaplar ve dosya dalında (kitap oylumundaki) yayımlanmaya hazır dosyalar katılabilir.
4- Ödüle başvuru 19 Nisan 2021 tarihinde başlayacak ve 1 Ağustos 2021 tarihinde sona erecektir.
5-Ödül; kitap ya da dosya dalında bir kişiye verilecektir. Gerekirse “jüri özel ödülü” de verilebilir.
6-Yarışma sonuçları 1 Kasım 2021 tarihinde açıklanacaktır. Ödül töreni 2 Aralık 2021 tarihinde Devrek’te yapılacaktır.
7-Yarışmada birinci olana 2.500 TL ve plaket verilecektir.
Türk halk bilimci Prof. Dr. İlhan Başgöz vefat etti
ABD’de yaşayan Türk halk bilimci İlhan Başgöz, ambulans uçakla Türkiye’ye gönderildi
ABD’de yaşayan Türk halk bilimci İlhan Başgöz, ambulans uçakla Türkiye’ye gönderildi
ABD’de yaşayan ve uzun süredir kanserle mücadele eden Başgöz, tedavisine Türkiye’de devam edilmesi için talebini yetkililere iletmiş ve bunun üzerine Sağlık Bakanlığı tarafından ABD’ye ambulans uçak gönderilmişti.
Bu uçakla 5 Ocak 2021’de Türkiye’ye getirilen Başgöz’ün tedavisi sürüyordu.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “İlhan Başgöz hocamızı kaybettik. Hocamıza Allah’tan rahmet, yakınları, sevenleri ve öğrencilerine başsağlığı diliyorum.” ifadesini kullandı. (Sözcü)
BİR PORTRE
İlhan Başgöz ( 1921, Sivas – 13 Nisan 2021, Ankara, Türk folklor araştırmacısı, yazar.
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nin Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde okudu. Aynı yerde asistanlık yaptı, doktora yaptı. Sonra oradaki görevinden uzaklaştırıldı ve Tokat Lisesi’nde öğretmenlik yaptı. Ocak 1953’te Türk Ceza Kanunu’nun özellikle solcuların o dönemde hapse düşmesine neden olan 141. maddesine aykırılıktan dolayı tutuklandı ve iki yıl hapiste yattı. 1960’ta ABD’ye gitti. Indiana Üniversitesi’nde öğretim üyesi oldu. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı öğretim üyeliği yaptı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde görev yaptı. Zaman zaman Cumhuriyet ve Radikal gazetelerinde yazıları yayımlanmıştır.
Kitapları
Doğu Anadolu’da Folklor Derlemeleri (1947)
İzahlı Türk Halk Edebiyatı Antolojisi (1956)
Manilerimizden (1957)/Köroğlu (1959)/Karac’oğlan (1977)
Geçmişten Günümüze Nasrettin Hoca/Folklor Yazıları (1987)/Yunus Emre (1990)
Türkiyenin eğitim çıkmazı ve Atatürk (2005)
Gemerek Nire Bloomington Nire Hayat Hikayem (2017) (www. Wikipedia.com)
Çocuklar İçin Okuma Önerileri
1.Dede Korkut Masalları/Say Yayınları
2.Grimm Masalları/ Say Yayınlerı
3.Bin Bir Gece Masalları/ Say Yayınları
4.Revenge Adlı Çiçek/ Sevda Yüksel/ Görsel Kitaplar
5.Meraklı/ Nilay Yılmaz/ Çınar Yayınları
6.Yeşil Tatil/ Turgay F,şekçi/ Günışı
7.Miço Diye Biri/ Ahmet Günbaş/ İmbat
8.Konuşan Bebek/ Samet Behrengi/ Cem Çocuk
9.Altın Pullu Balık/ Leyla Kıyafet/ Pia Çocuk
10.Kırlangıcın Kanat Vuruşu/ Kültür Bakanlığı