Bedenleri, çöp kutularımız!

Utandıran Görüntü!

Salgının, maskeli ve sosyal mesafeli hallerinde ‘temizlik’ çağrıları artsa da, dünden bugüne çok da değiştiğimizi söylemek mümkün değil, hele ki kentin havasını temizleyen ağaçlarımız konusunda!

Kent içindeki ağaçların budama şeklinden, ertelenen bakımlarına, vatandaşın biriken şikayetleri başka fotoğraf karelerini de bugüne taşıyor. Antakya kent merkezinde yaşanan kirliliğin boyutları, o fotoğraf karelerine de fazlasıyla yansıyor. Yaşlanan ve bedenleri içinde oyuklar, boşluklar oluşan çoğu ağaç, bu açık alanlarına atılan çöplerle beraber yaşamaya zorlanıyor. Oluşan görüntü ise utandırıyor.
Bu konuda konuşan bir vatandaş, eldeki görüntüye isyan ederken, kent adına üstlendikleri sorumlulukları noktasında yerel idarecilere yetkilerini hatırlatıyor.
“Şu hale bakıp da utanmamak elde mi? İnsan merak ediyor… Bu kadar çöpü oralara tıkıştırırken ne düşünmüş olabilirler? Nasıl olup da bu kadar rahat olabilirler? Etraflarından da mı çekinmediler, ‘kim ne der’ diye? Aslında, bu kent hep pisti ama… Bu kenti yönetenler, bu kadar kirli bir kentte yetki tartışmasına yer bırakmadan gerekeni yapabilmeliydi! Ceza neyse, bunu tespit ettiklerinde, o cezayı kesebilmeleri gerekirdi! Ama herkes oluruna bırakmış durumda bu kenti ve yaşadığımız da böylesi bir boşvermişliğin kalitesizliği zaten.
Bir şey daha var! Antakya’nın eski belediye başkanı Mehmet Yeloğlu zamanında ‘sadece ekmek satılacak’ diyerek tüm kaldırımların üzerine kurulan ahşap kulübelerin ne hale geldiğini de görüyor musunuz? Ağaçlarımız gibi bu durum da! Kontrolsüzlüğümüzün bir sonucu! Peki, ne yapıyoruz bu konuda? Hiçbir şey! Ardından da ‘kadim kent’ diye hava atıyoruz! Hadi canım sen de! O kadimden geriye ne bıraktınız ki!”
-Tamer Yazar-