Kurutuluş mücadelesinin verilmekte olduğu, işgal kuvvetlerinin Ankara yakınlarına kadar ulaştığı, silah seslerinin Ankara’dan duyulduğu bir dönemde, hakimiyetin kayıtsız şartsız millette olduğu ilkesini benimsemiş ve bu ilkeden en ufak bir sapma gösterilmesine izin vermeyeceğini her tutum ve davranışı ile belirtmiş olan Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarının kararlılığı sonucu 23 Nisan 1920 tarihinde millet meclisi Ankara’da toplanmıştır.
İşte bugün 23 Nisanın 101.yıl dönümünü idrak ediyor ve coşku ile kutluyoruz.
Aradan bir asrı aşkın süre geçmiştir.
Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda; Bir asır öncesinde dört bir yanı işgal kuvvetleri tarafından ele geçirilmiş bir ülkenin verdiği kurtuluş savaşı tüm hızıyla devam ederken, başkent olarak seçilen ve kabul edilen Ankara’da millet meclisi toplanıyor ve kurtuluş mücadelesinden başarı ile çıkabilmek için ulusu adına gerekli kararları alabiliyor.
İşte Genç Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarının değeri, büyüklüğü ve her geçen gün kalplerde daha büyük bir sevgi, saygı ile yer etmesinin nedeni budur.
İşgal kuvvetlerinin başkent yakınlarına geldiği ve silah seslerinin duyulmaya başladığı bir dönemde bile, hakimiyetin kayıtsız ve şartsız millette olduğu ilkesi unutulmamış ve bu ilke doğrultusunda çalışmaya başlayan millet meclisi aldığı kararlarla başarıya ulaşabilmenin yol ve yöntemlerini göstermiştir.
Bu nedenle 23 Nisanın değeri ve büyüklüğü, sadece ülkemizde değil, tüm dünya ülkeleri arasında takdir ve saygı ile izlenmiş, kurtuluş mücadelesi veren ülkelere ise örnek olmuştur.
Bununla da yetinilmemiş ve kısa bir süre sonra, ulusal egemenlik bayramının aynı zamanda çocuk bayramı olarak kutlanması da kabul edilmiş ve böylece dünya devletlerine örnek teşkil edecek yeni bir adımın atılması sağlanmıştır.
Bugün kutladığımız bayramın önemi ve büyüklüğü, bu anlayıştan kaynaklanmaktadır.
Bugün 23 Nisan.
Elbette neşe doluyor insan derken, bugünün anlam ve önemini bir kez daha hatırlamak ve unutanlara da hatırlatmak gerekliliğinin duyulduğunu ifade etmek istiyoruz.
Zira aradan geçen bir asrı aşkın süre içerisinde, zaman zaman bu ulusal bayramın kabul edilmesindeki, kutlanmasındaki amaç dışına çıkmak isteyen bazı geri fikirlilerin var olduğunu görüyor ve bundan da üzüntü duyuyoruz.
Bir asır önce kurtuluş mücadelesi verilirken, tüm ülke bir savaş durumu ile karşı karşıya iken, hakimiyetin kayıtsız ve şartsız millette olması gerektiği ilkesinden hareket eden ve bu mücadeleden ancak ulusun kararlılığı ve yol göstermesi ile başarıya ulaşabileceğini gören, anlayan ve bu doğrultuda adımlar atılmasına öncülük eden Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşlarının, 23 Nisan 1920 tarihinde millet meclisinin toplanmasına öncülük etmesini unutmak, belleklerden silmek elbette ki mümkün değildir.
Yine bugünün çocuklarının, yarının büyükleri olarak ülke yönetiminde söz sahibi olacakları ve kararlar alma durumuna geleceklerini gören ve düşünen Mustafa Kemal Atatürk ve dava arkadaşları, 23 Nisan’ın aynı zamanda çocuk bayramı olarakta kutlanmasının yaşama geçirilmesini sağlayacak örnek bir davranış içinde olmuşlardır.
İşte bu nedenle bugün kutlamakta olduğumuz 23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı, genç Türkiye Cumhuriyetinin var oluşundaki ilk adımın atıldığı, ilk kararların alındığı bir gün olarakta tarih sayfalarında yerini almış bulunmaktadır.
Bu nedenle 23 Nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramını, her geçen yıl daha büyük bir coşku ile kutluyor ve nice 23 Nisanlara diyoruz…
YORUMLAR