Elektrik Mühendisleri Odası açıklamasında EPDK kastedilerek, “Enerji bedeli düştü, dağıtım bedeli arttı, yurttaşın elektrik faturasındaki indirim buharlaştı” denildi.
Elektrik Mühendisleri Odası, enerji bedelinin düşmesine rağmen dağıtım bedelinin arttığı, bu arada vatandaşların elektrik faturalarındaki indirimin de buharlaştığı görüşünü savundu.
Elektrik Mühendisleri Odası’nın Enerji piyasası düzenleme kurulunu hedef alan açıklaması şöyle:
“Geçen yılbaşında elektrik tarifesini ‘sadeleştirme’ adı altında karartan EPDK, bu yılki tarife düzenlemeleriyle dağıtım şirketlerine yine kaynak aktarımları sağladı. Konutların faturasındaki enerji kalemi yüzde 3.1 azalmasına karşın, dağıtım kalemi yüzde 6.3 oranında zamlandırılarak, faturada indirime izin verilmedi. Halktan kesilen vergiler üzerinden şirketlere ödenen genel aydınlatma tarifesine ise yüzde 21.3 ile çok yüksek bir oranda zam yapıldı. Dağıtım şirketleri için devlet üzerinden garantili tahsilat anlamına gelen bu kalemdeki artış, yurttaşların üzerine yıllık 192.5 milyon lira ek yük getirdi.
Fiyatların Ocak 2017’de değişmeyeceğini açıklayan EPDK, enerji bedelinin düştüğünü, ama dağıtım maliyetinin arttığını savunmuştu. Dağıtım maliyetlerindeki artışın gerekçelerini açıklamayan EPDK’nın 1 Ocak 2017’den itibaren yürürlüğe koyduğu tarifeye bakıldığında, ‘dağıtım bedeli’ adı altında toplulaştırılan kalemde artışlara gidildi. Orta gerilim üzerinde tek terimli tarifelere bakıldığında; yalnızca sanayi ile şehit aileleri ve gazilerin faturasında değişim yapılmazken; ticarethaneler, meskenler ile tarımsal sulamadan kesilen dağıtım bedeline yüzde 6.3 zam yapıldı. Dağıtım bedeline yapılan zamlar, bu tarife gruplarında enerji bedelindeki ortalama yüzde 3`lük indirimi yok etti.
EPDK, her tarife döneminde, ne enerji maliyeti düşüşünü ne de düştüğü söylenen kayıp ve kaçak oranlarına ilişkin indirimi faturalara yansıtıyor. Sürekli olarak dağıtım şirketleri lehine kalemlerde artışa gidilerek, kullanıcının faturasına ya zam yapılıyor ya da yapılması gereken indirim gizli zamlarla yok ediliyor.Gelinen noktada şirketleri denetleyip yükümlülüklerini takip etmesi gereken EPDK’nın uygulamaları ve düzenlemelerinin kendisi, denetime muhtaç bir alan olarak ortada durmaktadır. Ülkemizin enerji alanında içinde bulunduğu açmaz; günlük, teknik sıkıntılarla açıklanamayacak denli büyüktür. Nitekim Aralık ayının son günlerinden itibaren yurttaşların büyük bir çoğunluğu ve sanayi kuruluşları tarafından da can yakıcı bir şekilde hissedilen karanlıkta saatler geçirilmektedir. Ülkemizin enerji güvenliğinin sağlanabilmesi için öncelikle güvenilir, denetim mekanizmaları oluşturulmuş kurum ve sistemler gerekmektedir. Bunun için de şirketlerin çıkarlarının değil, kamunun yararını gözeten iktidar, kurum ve çalışanlara ihtiyaç vardır.”
-Mehmet Özgün-