Milletvekili Şahin, konuyu meclis gündemine getirdi
CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, Covid-19 pandemisi ile işten çıkarma yasağını delmek için Kod-29’un kötüye kullanıldığını söyledi ve konuyu TBMM gündemine getirdi.
Kamuoyunda “Kod-29” olarak bilinen ve işçinin iş sözleşmesinin işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2 maddesinde yer alan “ahlak ve iyi niyete uymayan haller/davranışlar” gerekçesi ile feshedilmesinin, çalışma yaşamının kanayan bir yarası olduğunu belirten Milletvekili Şahin, Kod-29 ile işten çıkarılan işçilerin kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alamadığı gibi İşsizlik Sigortası Fonu’ndan, işsizlik ödeneğinden de yararlanamadığını bildirdi ve “İşverenlerin uzun yıllardır, işçilerin kıdem tazminatı haklarını gasp etmek için başvurulan bu yöntem, Covid-19 pandemisi ile işten çıkarma yasağını delmek için kötüye kullanılmaktadır’’ dedi.
Haksız yere sicilleri lekelenmekte …
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in cevaplaması istemiyle soru önergesi veren Milletvekili Şahin, Kod-29’un pandemide işverenin işçileri işten çıkarma yöntemi haline geldiğini belirterek ‘‘Pandemi önlemleri kapsamında getirilen işten çıkarma yasağında istisna olarak bu madde kapsamında pek çok işveren keyfi işten atmalara bu maddeyi dayanak yapmış, maddedeki esnek tanımlar işverenlere neredeyse sınırsız işten atma hakkı tanımaktadır. İşyerindeki sorunları eleştirdiği ya da Anayasal hakkını kullanıp bir sendikada örgütlendiği için pek çok işçi bu madde kullanılarak kapı dışarı edilmekte, aynı zamanda haksız yere sicilleri lekelenmektedir’’ dedi.
DİSK-AR tarafından yayımlanan verilerin durumun vahametini ortaya koyduğunu, buna göre işverenler tarafından sıkça başvurulan Kod-29 ile birlikte günde ortalama 500 işçinin, ayda ortalama 14 bin 722 işçinin, 2020 yılında 176 bin 662 işçinin işten çıkarıldığını belirten Milletvekili Şahin, “İşverenlerin tek taraflı beyanı ile işçilerin damgalanarak işlerine son verilmesi işçileri büyük zorluklarla baş başa bırakırken, işten çıkarma yasağındaki istisnaların istismara mahal vermeyecek şekilde düzenlenmesi konusunda işverene kanıtlama yükümlülüğü ve etkin denetim getirilmesi mağduriyetlerin önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Pandemi sürecinde milleti ölümle açlık arasına sıkıştıran AKP işverene destek olmadığı gibi işçinin de hakkını her zamanki gibi umursamıyor. Anayasaya aykırı yapılan bu işçi kıyımına derhal müdahale edilerek işçilerin mağduriyetleri giderilmelidir’’ dedi.
Keyfi turumlar denetleniyor mu?
Milletvekili Şahin’in konu ile ilgili önergesinde şunlar yer aldı: “2015-2021 yılları arasında 4857 sayılı Kanunun 25/2 maddesi gerekçe gösterilerek işten çıkarılan işçi sayısı cinsiyete, yaşa ve çıkarma nedenlerine göre nedir? 2015-2021 yılları arasında tüm işten çıkarma kodlarına göre işten çıkarılan işçilerin sayısı nedir? 2015-2021 yılları arasında Kod-29 gerekçesiyle sektörlerine ve gerekçelerine göre işçi çıkaran işveren sayısı nedir? Pandemi süresince işten çıkarma yasağına rağmen Kod-29’u keyfi olarak kullanan işveren sayısı nedir? Bu konuda Bakanlığınızca bir denetim yapılmakta mıdır? Yapılıyorsa bu şirketler için hangi işlemler yapılmıştır? Pandemi süresince işten çıkarma yasağına aykırı olarak işlem yapan şirket sayısı nedir? Bu şirketlere uygulanan idari yaptırımlar ve cezai işlemler nelerdir? Kod-29 ile haksız nedenlerle iş feshi yapmış şirketlerin keyfi tutumlarının önüne geçilmesi konusunda bir denetim söz konusu mudur? Kod-29 ile yapılan iş fesihlerinde işverenin kanıtlama yükümlülüğü var mıdır? Bu nedenle işine son verilen işçiler haksız yere mağdur edilmiyor mu? Kod-29 ile keyfi olarak işten çıkarılma işlemlerine yönelik önlem, denetim ve tedbir alacak mısınız? Bu keyfiyet nedeniyle mağdur olan işçilerin hakları iade edilecek midir?” Mehmet ÖZGÜN