Yaz sezonu açıldı, sayfiyeciler, Çevlik ve Samandağ denizine akın etmeye başladı.
Yaz sezonunun açılmasıyla birlikte, ilimizin deniz sahillerine akın da başladı. Hafta sonunda Samandağ Deniz, Çevlik, Arsuz, İskenderun, Dörtyol, Payas ve Erzin sahillerindeki kalabalık Cumartesi günü zirve yaparken, Pazar günkü sokağa çıkma yasağı ile beraber sahiller yeniden boşaldı.
Samandağ Denizi ile Çevlik’te ağırlıklı olarak kendini gösteren RİP akıntısı ise sezon açılmadan kendini göstermeye başladı bile. Samandağ Denizi’nde, Çevlik’te, son 15 günde 4 kişi RİP akıntısına kapıldı, güçlükle kurtarılabildi.
ÇEVLİK’TE CANKURTARANLAR VAR
Samandağ’a bağlı Kapısuyu Çevlik Mahallesi’nde, Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Çevlik İtfaiyesi ve cankurtaranlar, her olaya karşı 7/24 saat, vatandaşlara ve halka hizmet konusunda hazırlar. Ancak alınan tüm önlemlere rağmen, Samandağ ilçesi Çevlik sahilinde her yıl onlarca kişi RİP akıntısı sebebiyle yaşamını yitiriyor. Akdeniz sahillerindeki plajlarda, yaz aylarında alınan tüm önlemlere rağmen sıkça görülen boğulma olaylarının nedenlerinin başında, vatandaşlar tarafından çok fazla bilinmeyen RİP akıntıları geliyor. Çok iyi yüzme bilenleri bile denizin derinliklerine çeken, saatte 70 kilometre hızla hareket eden bu sinsi ve çok güçlü akıntı, çok sığ olan plajlarda da görülüyor.
Samandağ Çevlik sahilinde, Hatay Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi’nde görevli İtfaiyeci Salih Alkaç, RİP’in, kıyıya gelen dalgaların, geri dönüş esnasında oluşturduğu güçlü ve tehlikeli bir akıntı olduğuna dikkat çekerek, sahilde denize giren vatandaşları bilgilendirdi. RİP akıntısından kurtulmak için, öncelikle panik yapılmaması gerektiğini vurgulayan İtfaiye Eri Salih Alkaç, “RİP akıntısına kapıldığımızda, kıyıya dik bir şekilde değil, paralel bir şekilde, sağa veya sola, RİP akıntısının şekline göre hareket edip, önce akımdan çıkmamız gerekiyor. Sağa veya sola 30’ar metre yol aldıktan sonra, sahile dik bir şekilde yüzmelisiniz” dedi.
KORKU VE PANİK BOĞAR!
RİP akıntısına kapılanların, öncelikle korku veya panik yapmaması gerektiğinin altını çizen Alkaç, şunları söyledi:
“Çünkü RİP akıntısı, kıyıya gelen dalgaların, geri dönüş esnasında oluşan güçlü ve tehlikeli bir akıntı. RİP akıntısı, sadece yükseklikten bakıldığı zaman fark edilebilir. RİP akıntısı oluşan bölgede, deniz, biraz daha koyu olurken, derinlik bulunuyor. Akıntıya kapılmış birini gördüğümüzde, yardım için önce kendi güvenliğinizi alın! Boğulan şahsa, varsa, bir can simidi ulaştırın. Mümkün olduğunca çabuk Hatay Büyükşehir Belediyesi İtfaiye ekiplerine ve cankurtaranlarına veya sahil güvenliğe haber verin.”
Deniz sezonunun açılmasıyla birlikte, özellikle Samandağ Deniz ve Çevlik’te “RİP akıntısına dikkat” uyarıları yapılıyor. Bu konuda sorulan sorular cevaplar ise şöyle sıralanıyor:
Çeken akıntı” tehlikesine karşı alınabilecek tedbirler nelerdir?
Çeken akıntı, her yıl yüzlerce kişinin boğulma tehlikesi atlatmasına ya da hayatını kaybetmesine neden oluyor. Profesyonel yüzücülerin bile karşı koyamayacağı güçte olan RİP akıntısı, Türkiye’de, özellikle Karadeniz sahillerinde yüzücüleri tehdit ediyor.
Peki, çeken akıntı nedir? Akıntıya kapılan kişiler nasıl kurtulabilir? Çeken Akıntı Nedir?
Çeken akıntılar, deniz dip yapısının topuk-dalyan-topuk (kum tepeciği-yarık-kum tepeciği) şeklinde olduğu bölgelerde görülen ve sığ sudan derin suya hareket eden, oldukça kuvvetli akıntılardır. Rüzgarlı havalarda topuklarda (kum tepesi) kırılan dalgaların, dalyan (çukurluk) bölgelerinden geriye doğru hareketi sonucu oluşan bu akıntılar, dünya şampiyonu bir yüzücünün dahi karşı koyamayacağı kadar güçlüdür.
Çeken akıntı nerelerde ve ne zaman görülür?
Çeken akıntılar, tüm Karadeniz sahillerinde görülebilen kuvvetli akıntılardır. Rüzgârlı, fırtınalı ve dalgalı havalarda görülür. Dalga yüksekliği arttıkça çeken akıntının gücü de artar.
Çeken akıntı neden tehlikelidir?
Halk arasındaki yaygın söylentilerin aksine, bu akıntılar insanları dibe çekmezler; akıntıya kapılanları kıyıdan uzaklaştırıp açığa doğru taşırlar. Boğulma olayları, nispeten güvenli sığ sulardan açığa doğru çekildiğini fark eden insanların, korku ve panikle çırpınarak kıyıya dönmeye çabalamaları ve sonuçta yorgun düşerek kendilerini su üzerinde tutamamaları sonucunda gerçekleşmektedir.
Çeken akıntıyı nasıl tespit ederiz?
Denizin belli bir bölgesinde, su rengi, diğer bölgelerden bariz biçimde farklıysa… Sanki bir kanal boyunca devam eden, birbirine karışmış ve düzensiz ilerleyen su görüntüsü varsa… Düzenli bir biçimde denize doğru ilerleyen köpükler bulunuyorsa… Kıyıya doğru gelen dalgalarda bozulma ve düzensizlik görülüyorsa, o bölgede çeken akıntı görülme riski yüksektir.
Çeken akıntıya kapılmamak için neler yapmalıyız?
Dalgalı havalarda denize girmeyin. Denize girmek için, cankurtaran ve sağlık ekibi bulunan sahil ve plajları tercih edin. Çocuklarınız denizdeyken, bir an bile gözlerinizi onlardan ayırmayın. Kendiniz ve çocuklarınız için,, denizde su yüzeyinde kalmanızı sağlayacak can yeleği, can simidi gibi can kurtarma malzemeleri bulundurun. Tek başınıza denize girmeyin. Yanında kurtarma malzemeleri bulunan ve iyi yüzme bilen birisini gözcü olarak sahilde bırakın. Denize, mutlaka deniz kıyafetiyle girin.
Çeken akıntıya kapılırsak neler yapmalıyız?
Çeken akıntıya kapılmanız halinde, öncelikle sakin olun. Akıntı, sizi dibe çekmez, sahilden açığa doğru sürükler.
Sahile doğru yüzmeye çalışarak kendinizi yormayın, akıntıyı yenemezsiniz. Akıntının sizi götürmesine bir süre izin verin. Akıntı zayıfladığında, sahile değil, yanlara doğru yüzerek akıntıdan kurtulun. Her zaman su üzerinde kalmaya çalışın ve elinizi kaldırarak yardım isteyin.
Çeken akıntıya kapılan birini gördüğümüzde nasıl yardım etmeliyiz?
Deniz içerisinde elini kaldıran birini gördüğünüzde, bu kişinin yardıma ihtiyacı olduğunu bilin. Kişiyi, sakin olması konusunda uyararak, derhal cankurtaran çağırın. Cankurtaran yoksa can simidi, halat vb. deniz malzemeleri atarak yardım edebilirsiniz. Boğulma tehlikesine karşı tedbirli olun.
Hangi sularda yüzmek tehlikeli?
Yüzey akıntısı az gibi görünse bile, akarsulara girmek tehlikelidir. Sulama kanallarında, barajlarda veya göletlerde yüzmeyin. Yalnızken “deniz, göl, gölet, sulama kanalı ve akarsulara” girmeyin. Özellikle baraj ve göllerin zeminleri genellikle bataklıktır. Bu gibi yerlerde mümkünse suya girmeyin. Bataklık, sizi dibe doğru çekerek boğulmanıza zemin hazırlar.
Yüzerken nelere dikkat etmeli?
Boğulmalarda en önemli etken, paniğe kapılmaktır. Paniğe kapılan kişi, kontrolünü kaybeder ve boğulma kaçınılmaz olur. Bu nedenle panik yapmayın. Tek başınıza yüzerken, sürat motorlarına dikkat edin. Tekne kullanıyorsanız, cankurtaran yeleği giyin. Şaka niyetiyle de olsa, hiç kimseyi habersiz suya itmeyin. Yüzerken, küçük çapta da olsa, rahatsızlık hissettiğiniz an sudan çıkın. Özellikle yüzme bilmeyenler, derin ve bulanık sulara kesinlikle girmemelidir. Karnınız tok iken suya girmeyin. İster yetişkin isterse çocuk olsun, çok su tutan giysilerle suya girilmemelidir. Ani bir şekilde suya atlamayın. Soğuk olan su, sizi paniğe sevk edebildiği gibi kramplara da yol açabilir. Ne kadar derin olduğu hakkında bir fikriniz yoksa, suya balıklama dalmayınız. 2 metreden düşük derinlikler, omurga kırıklarına yol açarak ölümünüze neden olabilir. En iyi olasılıkla, felç olabilirsiniz. Suya girmeden önce, ufak ısınma egzersizleri ya da esneme hareketleri yapın. Dalgalı sulara girmeyiniz, girdiyseniz açılmayınız. Kurtarma teknikleri bilmeyen kişilerin boğulan kişilere yardım etmesi tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu durum, her iki kişinin de boğulmasına neden olabilir. Su içinde tehlikeli şakalar yapmaktan kaçının. RİP akıntısı olan yerlerde denize girilmemeli, akıntıya kapılırsanız da mücadele etmek yerine, sahile karşı yüzünüz bakar şekilde kendinizi akıntıya bırakmalısınız. Zaten bir süre sonra açıkta akıntı sona erecektir. -Cemil Yıldız-