Bölgedeki askeri hareketlilik de…
Önde gelen güvenlik uzmanlarından Doç. Dr. Nihat Ali Özcan, Youtube’de yayınlanan “ODAK Suriye” adlı programda, İdlib’in Türkiye için giderek kangrene dönüşme riski taşıdığını belirterek, “Bir an önce burayı sırtınızdan atmanız gerekiyor. Atmazsanız, bu çürüme sizi Hatay’dan, Antep’ten itibaren çürütmeye devam eder” dedi.
Suriye’nin, Hatay ve diğer sınır illerine bakan topraklarında yüz binlerce yerinden edilmiş sivilin çaresizliğinin ve yaklaşan kışın hatırlatmasını yapanlar, bölgede; Ankara, Moskova ve Şam’ın son dönemde artan askeri hareketliliğine işaret ediyor.
Deutsche Welle Türkçe’den Değer Akal’ın haberine göre, Rusya ve Esad rejiminin İdlib’e yönelik askeri harekat hazırlıkları, Türkiye üzerindeki baskıyı artırıyor, bölgedeki gerilimi ise tırmandırıyor. Son haftalarda Rusya’nın bölgede hava saldırılarını yoğunlaştırması dikkat çekerken, Esad rejimi de önemli noktalara ağır silah sevk etmeyi sürdürüyor.
Birçok uzman, 2020’de bölgede ateşkesi sağlayan Türkiye-Rusya mutabakatının artık ortadan kalkmakta olduğu yorumlarını yapıyor. Ancak Rusya’nın, hedefleri ve atması muhtemel adımlar konusunda farklı görüşler bulunuyor.
Gelişmeleri yakından takip eden Alman uzman Kristian Brakel, son gelişmeleri kaygı verici olarak görmekle birlikte, henüz Kremlin’in İdlib’e kapsamlı harekat için yeşil ışık yakmadığı görüşünde. Heinrich Böll Vakfı Türkiye Temsilcisi Brakel, DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, Rusya Devlet Başkanı Putin’in İdlib konusundaki son hamlelerinin gerisinde, farklı hesapların da olabileceğini söyledi.
Brakel, “İdlib’de tırmanan gerilime, Kremlin’in, Türkiye’nin yeniden ABD’ye yakınlaşmış olduğu yönündeki algısı da kaynaklık etmiş olabilir. Türkiye’nin Kafkaslar, Ukrayna ya da Libya konularında Rus çıkarlarına karşı hareket etmiş olması da bu süreçte rol oynamış olabilir” görüşünü dile getirdi.
2020 yılında varılan Türkiye-Rusya mutabakatının uygulamada birçok sorunla karşı karşıya olduğunu, kalıcı çözüm bulunmadığı takdirde çatışma sürecinin yeniden başlamasının kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Brakel, “Esad rejimi, İdlib’i geri almak istiyor. Ama bunun için Rusya’nın yeşil ışık yakması gerekecek. Ancak Erdoğan’ın Putin ile görüşmesinin gayri resmi sonuçlarını, yani iki liderin kapalı kapılar ardından vardıkları uzlaşmanın ayrıntılarını henüz bilmiyoruz” şeklinde konuştu.
-3,5 MİLYON SURİYELİ!-
Muhaliflerin son kalesi olarak görülen, Hatay’a komşu Suriye kenti İdlib’de, yerlerinden edilmiş yaklaşık 3,5 milyon Suriyeli yaşıyor. Bölgenin, radikal grupların elinde olması ve terör örgütlerinin kontrolünde bulunması, hem Ankara’yı, hem de Avrupa başkentlerini endişelendiriyor. Olası bir askeri harekat durumunda, İdlib’den yeni bir göç akınının yaşanması, bu bölgede bulunan radikal cihatçı örgütler nedeniyle terör tehdidinin yeni boyutlar kazanması, uzmanları kaygılandıran gelişmelerin başında geliyor.
Suriye basınında çıkan haberlerde, İdlib’e yönelik operasyonun eli kulağında olduğu, yakında bu bölgenin de muhaliflerden alınacağı belirtiliyor.
-HTŞ SORUNU!-
Soçi görüşmesinden sonra Rusya basınında çıkan haberler, Kremlin’in, İdlib’deki terör örgütlerinin “etkisizleştirilmesi” konusunda ısrarcı olduğuna işaret ediyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan taahhütlerini yerine getirmesinde ısrarcı olduklarını, Heyet Tahrir el- Şam (HTŞ) başta olmak üzere İdlib’deki teröristlerin etkisiz hale getirilmesi gerektiğini yineledi.
İdlib’in çevresinde yaklaşık 70 farklı kontrol noktasında, Türk askerleri konuşlu. İdlib’in içi ise büyük ölçüde Heyet Tahrir el- Şam’ın (HTŞ) kontrolü altında. Ebu Muhammed El Culani liderliğindeki bu örgüt, El Kaide’den ayrıldığını duyurarak ismini HTŞ olarak değiştirmişti. 2019’dan bu yana İdlib’i fiilen yöneten HTŞ, BM Güvenlik Konseyi tarafından “terör örgütü” olarak sınıflandırılıyor, Türkiye tarafından da terör örgütü olarak görülüyor.
-HATAY VE ANTEP!-
Rusya’nın artan baskısı İdlib konusunda Ankara’yı zor tercihlerle karşı karşıya bırakırken, Türkiye’nin, askerlerini bölgeden geri çekmesini öneren uzmanların sayısı da artıyor.
Önde gelen güvenlik uzmanlarından Doç. Dr. Nihat Ali Özcan, Youtube’de yayınlanan “ODAK Suriye” adlı programda, İdlib’in Türkiye için giderek kangrene dönüşme riski taşıdığını belirterek, kararlı adımlar atılması gerektiğini söyledi.
HTŞ’nin İdlib içerisinde siyasi otoritesini sağlamlaştırırken, Türk askerine, “sen güvenlik görevlisi gibi dışarıda kapıda bekle” mesajının verildiğini söyleyen Özcan, hiçbir kural, denetim, yasa olmayan bu bölgede büyük paralar döndüğünü, HTŞ’nin rüşvet ağı kurduğunu, durumun giderek kötüleşmekte olduğunu kaydetti.
İdlib’den çekilmenin Türkiye için en doğru karar olacağını söyleyen Nihat Ali Özcan, şu tespitlerini aktardı:
“Uzun vadede Suriye’de artık İdlib veya diğer yerlere dayanarak, bırakın rejimi değiştirmeyi, rejimin karakteri üzerinde etkide bulunma kapasiteniz artık sıfır… Çünkü Esad orada oturuyor, arkasında Rusya var ve bu bölge artık Amerika’nın umurunda değil. Bir an önce burayı sırtınızdan atmanız gerekiyor. Atmazsanız, bu çürüme sizi Hatay’dan, Antep’ten itibaren çürütmeye devam eder.”
Tamer Yazar