Hatay’ın İpeği de Var
Anadolu’nun geleneksel dokumalarının aslına uygun olarak yeniden üretilerek, modern tasarımlarla dünyaya tanıtılması amacıyla, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen Türkiye Dokuma Atlası Projesi’nde Hatay’ın İpekli Dokuması da var.
Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Olgunlaşma Enstitüleri, Tekstil İhracatçı Birliği ve birçok tasarımcının katılımıyla ortaya çıkan “Türkiye Dokuma Atlası Projesi” kapsamında, yok olmaya yüz tutmuş geleneksel dokumalardan nadir örnekler bir araya getirildi, artık ustası kalmamış kumaşlar sandıklardan çıkarıldı, “Anadolu’nun Miras Kumaşları” başlığında buluşturuldu. Onların arasında neler yok ki! Ankara Sofu, Edirne Kırmızısı, Hatay ipeği, Antep kutnusu, Muğla dastar dokuması ve çok daha fazlası…
-İPEĞİN HİKAYESİ-
Proje bazında Hatay adına paylaşılan ipeğin hikâyesi ise şöyle:
“Hatay İpekli Dokuması, Hatay ili Samandağ ilçesi, Hatay ili Defne ilçesi Harbiye Mahallesi’nde dokunmaktadır. Yörede ipekli dokumacılığı, Bizans’tan bu yana bilinmekte ve dokunmaktadır. İbn-i Battuta’nın seyahatnamesinde, Hatay yakınlarındaki Buğras bölgesinde ‘Debiliye’ isimli bir kumaşın dokunduğundan bahsedilmektedir. 1895 Halep Vilayet Salnamesi’nde, Antakya’da ipekböceği için yetiştirilen dutluklar, Hacıköy ve Yoğunoluk köylerindeki dokumacılık ve yöredeki ipek fabrikasından söz edilmektedir. Günümüzde Büyükaşık Ailesi tarafından Hatay İpeği dokumasına devam edilmektedir.
Hatay İpekli Dokuması; çözgü ve atkısı doğal beyaz renkte ipek ipliğinden, bezayağı ve dimi dokuma örgüleri kullanılarak, genellikle 80-100 cm eninde dokunan yöresel bir dokumadır. Dokumalarda, desen bulunmamaktadır. İpek, değerli bir malzeme olduğu için, kozadan iplik çekimi sonrasında kalan koza artıklarının atılmayarak değerlendirilmesiyle elde edilen ipek ipliklerle, sadakor gibi daha kalın dokumalar dokunur. Bu dokumadan gömlek, kefiye, yatak çarşafı, ipek maşlah, kuşak yapılmaktadır.
Hatay İpeği için, Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında 18.05.2017 tarihinden itibaren korunmak üzere 248 no.lu mahreç işareti alınmıştır.”
-KÜLLİYE’DE-
Türkiye Dokuma Atlası Projesi” kapsamında, “Geçmişten geleceğe” temasıyla Türkiye Dokuma Atlası ilk sahne gösterimi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde büyükelçiler ve eşlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Olgunlaşma Enstitülerinin yenilenme çalışmalarının bir ürünü olarak hazırlanan, “Türkiye Dokuma Atlası Projesi”, Milli Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı İstanbul Sabancı Beylerbeyi Olgunlaşma Enstitüsü tarafından yürütülüyor. İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin (İTHİB) destekleriyle yürütülen projeye Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Ticaret Bakanlığı da katkı veriyor.
-AİLE GELENEĞİ-
Proje içerisinde yer verilen ipeğin hikâyesinde, hikâyeyi bugün aynı canlılıkla sürdüren Büyükaşık Ailesi’ne de özel bir başlık açıldı. Hatay’ın önemli ipek üreticilerinden biri olan Büyükaşık Ailesi, imal ettiği ipek ürünleri ABD’den İtalya’ya, pek çok ülkeye ihraç ediyor. İpekçiliği geleneksel yöntemlerle sürdüren Büyükaşık Ailesi, bahar aylarında dut yaprakların çıkmaya başlamasıyla başlayan süreci, her sene yoğun bir şekilde geçiriyor.
-İPEĞİN OLUŞUMU-
Üretim sürecinde, tohumlar (yumurta), öncelikle, tahtadan yapılan ve kerevet adı verilen zemin üzerine koyulur. 19 günlük kuluçka devresinin ardından, tırtıllar ortaya çıkar. Dut yapraklarıyla sürekli beslenen tırtıllar, günden güne gelişerek büyür. Yaklaşık 8 santimetreye ulaşan tırtıllar, ipek salgılamaya ve koza örmeye başlar. Tırtıllar, 10 günlük sürenin ardından koza örmeyi tamamlar.
Yaklaşık 10 gün içerisinde koza örmeyi tamamlayan tırtılların bazıları, ördüğü kozayı parçalayarak dışarı çıkar, bazıları ise bunun içerisinde kalır. Sağlam olan kozalar, sıcak suyun içerisine atılır. Daha sonra bir hurma ağacından yapılmış özel süpürge yardımıyla, ipeğin ucu bulunarak, ipler çıkarılmaya başlanır.
Bir tırtılın ördüğü kozadan, yaklaşık bin 700 metre ipek iplik elde edilir. Elde edilen bu ipek, daha sonra işlenecek malzemeye göre, yine kaynar kazanlarda, kökboyası ile boyanarak renkli iplikler elde edilir. Kozalardan doğal yöntemlerle elde edilen bu değerli iplikler, siparişe göre kıyafet, şal, çarşaf gibi farklı şekillerde dokunarak, satış reyonlarındaki yerini alır.
Tamer Yazar