Ekonomideki buhrana dönüşen krizin etkisi ile mutfaktaki yangın bir türlü söndürülemiyor.
Söndürülmesi bir yana giderek yayılıyor, büyüyor ve etkisini daha çok hissettiriyor.
Ekonomideki yangının söndürülebilmesi için ekonominin kuralları doğrultusunda kalıcı, etkisini uzun süre hissettirici ve sonuç verici tedbirlerin alınması ve yaşama geçirilmesi gerekir.
Oysaki bunların yapılması yerine parçalı ve etkisini hemen hemen hiç hissettirmeyecek olan bazı geçici ve göstermelik tedbirlerin alınması suretiyle yangının söndürülmesine çalışılıyor. Örneğin; KDV indiriminde yapıldığı gibi.
Böyle olunca da ekonomideki yangın söneceğine giderek yayılıyor ve bu anlayış devam ettiği sürece de daha büyük yangınların oluşmasına neden olacak boyuta ulaşıyor.
Öncelikle ekonomideki buhrana dönüşen krizin nedenleri üzerinde durmak gerekir.
Elbette ki döviz kurlarındaki anormal yükseliş yangının yayılmasına neden olan faktörlerin arasında yer almaktadır.
Dünyada bu kriz az veya çok yaşandığına göre, o devletler ekonominin kuralları içerisinde gereken önlemleri alma yoluna gidiyorlar.
Krizi yaşayan ülkeleri yönetenler, önce yurttaşlarının mağduriyetlerini gidermek, yada hiç olmazsa en aza indirebilmek için gereken maddi önlemleri yaşama geçiriyor ve böylece yangının büyümesine engel olma yoluna gidiyorlar.
Bizde de böyle hareket edilmesi ve ekonominin kuralları doğrultusunda kararlar alınması, yaşama geçirilmesi gerekir iken ne yazık ki ekonomi kurallarını uygulamaya koymak suretiyle yaşama geçirme yoluna gidilmiyor, bunun aksine bir yol izleniyor. Tıpkı; Türk tipi başkanlık sisteminde olduğu gibi, Türk tipi ekonomik krizi önleme sistemi gibi bir sisteme başvurma yoluna gidilmek isteniyor.
Ekonomik krizin buhrana dönüşmesinin nedenlerinin başında akaryakıta ve doğalgaza yapılan aşırı zamlar en büyük etkendir.
Elbette ki döviz kurlarındaki artış bu iki sektördeki girdilerinde artmasına ve bunun sonucu olarakta akaryakıt ve doğalgaz tarifelerinin yeniden düzenlenmesine neden olmuştur. Ama bu iki kalemdeki anormal artış ülke ekonomisinin bütün alanlarında etkisini göstereceğinden bu doğrultuda gereken tedbirlerin uygulamaya konulması gerekir idi.
Bunun içinde akaryakıt ve doğalgaz faturalarının anormal derecede yükseltilmesi yerine bu faturalardaki giderlerin bir kısmının devlet hazinesinden yani vatandaştan alınan vergilerden karşılanması yoluna gitmek suretiyle yangının etkisinin azaltılması gerekir.
Ekonomik krizin etkisini hisseden diğer devletler bu doğrultuda hareket edip gereken tedbirleri aldıkları içinde ekonomik yangın fazla genişlememiş, hele hele mutfağa fazlaca sirayet etmemiştir.
Oysaki bizde durum bunun tamamen tersine olmuştur. Bir zamanlar kiloyla alınan ürünler artık tane ile alınmaya başlanmıştır.
Üretici de, tüketicide mutsuz. Sanayici halinden memnun değil. İşyerleri sahipleri şaşkın. Kimse yarının ne getireceğini bilemiyor.
Böyle olunca da ekonomik buhran daha çok etkisini hissettirmeye ve ekonomik yangın büyümeye devam ediyor.
Zararın neresinden dönülürse kârdır misali, hiç olmazsa bundan sonra ekonominin kuralları doğrultusunda gereken önlemler alınmalı, gereken adımlar atılmalı, gereken yol haritası çizilmek suretiyle ona göre hareket edilmelidir.
Eğer böyle yapılmazsa uğranılan ekonomik sıkıntı daha uzun yıllara yayılacak ve etkisini daha uzun süre hissettirmeye devam edecektir.
Bunun böylece bilinmesinde yarar olduğu kanısındayız….
YORUMLAR