Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kaboğlu Samandağ’da…

Türkiye’nin dünyaca ünlü hukukçusu

Türkiye’nin dünyaca ünlü hukukçusu Prof. İbrahim Kaboğlu, Samandağ’daki panelinde, “Hukuk kurallarını koyanlar hukuk kurallarına uymalıdır” mesajı verdi.

Türkiye’nin dünyaca ünlü hukuk profesörlerinden İbrahim Kaboğlu, önceki gün geldiği ilimiz Samandağ ilçesinde katıldığı panelde, hukuk kurallarını koyanların bu hukuk kurallarına uymaları gerektiğini bildirdi.
Samandağ Evvel Temmuz Festivali kapsamında bir panel vermek üzere Hatay’a gelen Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, “Anayasa değişikliği altında yeni ekonomik düzende devletin yeri” konusunu işledi.
Av. Çetin Sakallı yönetimindeki paneldeki sunumunda, sıcak ortamda sıcak bir ilgi ile karşılandığının altını çizen Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, konuşmasına, “Bu sıcak günde sıcak karşılanma, sıcak ilgi, gerçekten ilk kez geldiğim Samandağ’da çok anlamlı benim için. Türkiye için sıcak politika demiyorum. Keşke Türkiye’deki politika da sıcak olsaydı. Hayli gerilimli, tansiyon yüksek. O bakımdan, biz, bu tansiyonun dışında burada gerçek zemininde konuşacağız” diyerek başladı.
rof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Perşembe akşamı Samandağ’da “Evvel Temmuz Bayramı” kutlamaları kapsamındaki sunumunda şunları söyledi:
“Anayasa’nın 63. Maddesi; devlete tarihsel, kültürel ve doğal varlıkları koruma yükümlülüğü yükler. Benim gördüğüm kadarıyla, 2001’den bu yana geleneksel hale getirdiğiniz bu festivalin konusu, anayasanın diğer birçok maddesi arasında, 63. Maddesi çerçevesinde korunan değerleri belirtilmektedir. Bu bakımdan sizleri kutluyorum.
Peki, bu bağlantı ne ifade ediyor? Bu bağlantı şunu ifade ediyor… Biz, anayasa dediğimiz zaman hep İktidar, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis, Hükümet gibi kavramları hatırlarız. Ve nitekim, 16 Nisan’da hatırladığımız metinde de daha çok onlar vardı. Onlardan çok yürütme vardı, yürütmeden daha çok Cumhurbaşkanı vardı, Cumhurbaşkanından daha çok Devlet Başkanı vardı, Devlet Başkanından daha çok tek kişinin iktidarlığı vardı.
Ve ne yoktu? İnsan yoktu orada. Ne yoktu? Ülke yoktu orada.
Oysa anayasa dediğimiz zaman, önce ülke üzerinde yaşadığımız topraklar, değerler, tarihsel varlık, yer altı ve yer üstü zenginlikler, yani flora ve fauna, sonra bizler, yani insanlar, en sonunda bizlerin yeryüzünde yaşadığımız belirli bir toprak parçasında ortak yaşama iradesini ortaya koyarak oluş-turduğumuz siyasal altyapı, siyasal örgüt, ona da devlet diyoruz.
Bazı meslektaşlar derler ki, ‘devlet anayasayla doğar, anayasa ile yaşar’… Bu topraklar üzerinden şu değerleri esas alarak, şu ilkeler etrafında biz anlaştık, uzlaştık ve bu değerleri birlikte yaşamak vesilesiyle gelecek kuşaklara aktaracağız. Bunu da anayasa adı verilen belgeye yazdık. İşte bu belge bakımından, Türkiye için hayli hayli yeşertir. Çünkü Türkiye cumhuriyeti bir anayasa ile doğmuştur. 1921 Anayasası ve daha sonra hep bir anayasayla yoluna devam etmiştir, yaşamıştır.
Ama dikkat edin ki, kesintiler olmuştur. Fakat kesintiler sırasında bile anayasa hiçbir zaman gündem dışına çıkmamıştır, çıkarılmamıştır. Hep bir anayasal reform içerinde olmuştur.1960’da böyle oldu, 1971 de böyle oldu, 1980 de böyle oldu. Anayasal düzeni askıya aldık, fakat yeni bir anayasal düzen kurmak amacıyla yola çıktık. Hukuk mutlaka var olmuştur. Şimdi bunu belirtmemin nedeni, günümüzde biz anayasayı da devleti de tanımlarız. Ve hukuk devletinde şöyle bir tanım yapılır. Devlet nedir? Devlet hukuk kuralları bütünüdür.
Peki, hukuk kuralları nedir? Hukuk kuralları, belirli bir toprak parçası bütününde ortak yaşama vadesiyle bir araya gelen bütün insanların uymak zorunda olduğu kurallardır. Peki yöneticilerde mi uysun buna? Evet, Hukuk Devleti, yöneticilerinin ve yönetilenlerin hukuk önünde eşit olduğu devlettir. Kaldı ki, demokratik toplumda öncelikle yöneticiler hukuka uymalıdır ki herkesin hukuka uymasını sağlamalıdırlar. Doğru hukuk kuralları siyasal süreçler sonunda kurulur. Hukuk kurallarını koyanlar hukuk kurallarına uymalıdır.”
Panel, sunum ardından soru cevap bölümüyle sona erdi. -Cemil Yıldız-