‘Gezi’ Algısı mı Değişiyor?
Anayasa Mahkemesi’nin, Eskişehir’de, Gezi Parkı eylemleri sırasında üniversite öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın henüz 19 yaşındayken, polis ve beraberindeki siviller tarafından dövülerek öldürülmesine karşı yapılan bireysel başvuruyla ilgili verdiği son karar, bazı soruları da gündeme taşıdı.
Anayasa Mahkemesi (AYM), Gezi Parkı eylemlerinde dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’ın ailesinin yaptığı başvuruda hak ihlali kararı verdi. Ancak kararda, AYM’nin, Gezi eylemlerinin tanımlanmasıyla ilgili yaptığı içtihat değişikliği dikkat çekti.
Daha önceki Gezi kararlarında, eylemlere “gösteri yürüyüşü” diyen AYM, Ali İsmail Korkmaz kararında ise Gezi eylemlerini “hükümete karşı bir kalkışma” olarak gören Adalet Bakanlığı görüşünden alıntı yaparak anlattı. Bu görüş değişikliğinin perde arkasında ise kararı veren heyette eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ın yer alması ve Osman Kavala’nın da sanığı olduğu Gezi Parkı davasında verilen mahkûmiyet kararı çıkmasının etkili olduğu belirtiliyor.
-NEDEN DEĞİŞTİ?-
Peki, AYM’nin, Gezi eylemlerine bakışındaki içtihadının değişmesinin arka planında ne var? Bu konuda iki önemli ayrıntı dikkat çekiyor. Yargı kulislerinde, Ali İsmail Korkmaz kararını veren AYM Birinci Bölüm heyetinde eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ın yer almasına işaret ediliyor. İrfan Fidan, başsavcı olarak görev yaparken, Gezi Parkı soruşturmalarını yönetmiş, Osman Kavala hakkındaki Gezi davasının da açılması talebinde bulunmuştu.
İkinci etken ise AYM kararından bir ay önce, 25 Nisan’da verilen Gezi Parkı davasındaki mahkûmiyet kararları. Bu davada Gezi Parkı eylemleri, hükümeti devirmeye teşebbüs olarak görülürken, Osman Kavala’ya “anayasal düzeni ihlale teşebbüs”ten ağırlaştırılmış müebbet, diğer sanıklara ise 18 yıl hapis cezası verilmişti. Bu kararlar, istinaf ve Yargıtay denetiminden geçtikten sonra AYM’ye taşınacak.
AYM’nin bu görüşündeki değişikliğin, Gezi parkı davasına yönelik yapılacak bireysel başvuruyu etkilemesi bekleniyor.
Tamer Yazar