Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Acımız da Öfkemiz de Büyük.

Eğitim Sen Hatay Şube

Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş, maden ocağında 41 işçinin hayatını kaybetmesinden dolayı üzüntülerini dile getirdi

      Eğitim Sen Hatay Şube Başkanı Özgür Tıraş, Antakya Köprübaşında yaptığı geniş katılımlı basın açıklamasında, Bartın’da maden ocağında 41 işçinin hayatını kaybetmesinden dolayı üzüntülerini dile getirdi, acılarının da öfkelerinin de büyük olduğunu söyledi.

      Cuma günü akşam saatlerinde Bartın’ın Amasra ilçesindeki maden ocağında meydana gelen patlamada şu ana kadar 41 işçi hayatını kaybettiğini, öncelikle hayatını kaybeden madenci kardeşlerimizin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve sonsuz sabır, yaralılara acil şifa dileklerinin ileten Başkan Özgür Tıraş,  ne yazık ki ülkemizde kaza sınırlarını çoktan aşarak adeta seri iş cinayetlerine dönüşen bir tablo ile karşı karşıya olduklarını söyledi, her yıl ortalama iki bin canımızın göz göre göre kapı aralanan iş cinayetleri ile aramızdan koparıldığını vurguladı.

Sorumlular hesap versin  …

      Başkan Özgür Tıraş,  açıklamasında şunlara değindi: “Kaza değil, cinayet diyoruz. Çünkü çalışma yaşamı özelleştirme, taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma, kayıt dışı, güvencesiz, esnek çalıştırma, kuralsızlaştırma gibi emek düşmanı politikalarla bir bataklığa dönüştürülmüştür. Ne için? İşverenlerin kar hırsı için, emeğin daha fazla sömürüsü için. Bugüne kadar başta Soma, Kozlu, Karadon, Ermenek, Torunlar olmak üzere yüzlerce, binlerce örnek iş cinayetlerinin kaynağında işçilere, emekçilere dayatılan azgın sömürü ve kar hırsının dayatıldığı kapitalist üretim ilişkileridir.  Bu bataklıkta İşçi Sağlığı ve Güvenliği için önlemler “maliyet”, yeterince denetim yapmak “gereksiz”,  işçiler işverenin kar hırsının  ‘köleleri’ olarak görülmektedir. Yaşanan katliamlar “fıtrat,  kader” denilerek geçiştirilmekte katliamların gerçek sorumluları cezasız kalmakta, yıllarca süren davalarda yargılanan bir kaç kişiye ise adeta ödül gibi cezalar verilmektedir.

      Facia Tüm Yönleri İle Aydınlatılsın, Sorumlular Hesap Versin! Yıllardır yaşanan her iş cinayetinin üstünün kapatılması, sorumluların açığa çıkarılmaması hepimize yeni katliamlar, yeni acılar olarak dönüyor. Amasra’daki acıdan sonra da tüm topluma aynı tablo dayatılmak isteniyor. İktidarın tüm sözcüleri birkaç yıl önce Sayıştay tarafından yapılan denetimler sonucu hazırlanan raporlarda ifade edilen eksiklikleri, kusurları inkar etmek için adeta birbiri ile yarışıyor. Amasra’da yaşananlara ilişkin her söz dün TBMM’den geçirilen sansür yasasına dayanarak susturulmak isteniyor.

Ölümler kadere havale edilmemeli …

      Daha 9 yıl önce yine Türkiye Taşkömürü Kurumu’na(TTK) bağlı Kozlu maden ocağında 8 maden işçisinin ölümü ile sonuçlanan iş cinayetinde sorumlulardan birisi olan Kozlu müessese müdürü Kazım Eroğlu yargılandığı süre içerisinde Türkiye Taşkömürü Kurumu genel müdürü olarak atandı. Bu katliamdan 3 hafta önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ise facianın yaşandığı Amasra maden sahasında ziyaretinde iş kazalarının bıçak gibi azaldığını dile getirmişti. Enerji Bakanı’nın örnek gösterdiği maden 41 işçiye mezar oldu Maden sektöründe kamu kurumlarında liyakatsız atamalar yeni katliamlara davetiye çıkarmaya devam etmektedir.

Yapılması gereken bellidir. Tüm iddialar her yönü ile titizlikle araştırılmalı, katliamın sorumlusu bakanlar ve gözünü her şeye kapatan TTK yetkilileri istifa etmelidir.

TTK ve TKİ gibi kamu kurumları liyakata göre atamalar ile kamu yararına üretime devam etmeli, her bir maden ocağında işçi denetimi gerçekleştirilmeli ve aynı zamanda özel sektör maden sahaları yine işçi denetiminde kamulaştırılmalıdır. Çalışma hayatını daha fazla kuralsızlaştıran, çalışanları korumasız bırakan emek düşmanı sistem yapısal olarak işçi cinayeti, meslek hastalığı üreten bir sistemdir. Tek çözüm işçi cinayetlerini yaratan emek karşıtı bataklığı kurutmaktan geçmektedir. 

Katliamın yaşandığı Bartın’da cumhurbaşkanı Erdoğan, kader planı diyerek sorumluları aklamaya çalışsa da , hayatını kaybeden madenci yakını soruyor: ‘’ kardeşim 10 gün önce burada gaz kaçağı var bizi patlatacak’’ demiş, nasıl oldu bu ihmal diyor.

      Bir kez daha söylüyoruz ! İşçi ölümleri, iş cinayetleri kuralla, denetimle, hukukla, planla ve bilimle önlenir.  Kadere havale ederek değil! Kanun işverene “acil durum planı yap”, “önlem al”, “ölçüm yap” diyor, kader planı değil! İşçi cinayetleri ile aramızdan koparılan tüm işçileri, emekçileri saygı ile anıyor, sorumluların açığa çıkarılıp hesap vermesini talep ediyoruz. Emek düşmanı sisteme karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizin altını bir kez daha çiziyoruz.”

      Mehmet ÖZGÜN