Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hep Söyledik, Söylüyoruz…

Baş eğmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz!

Baş eğmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz!

TBMM konuşmasında, “Siz, 20 yıldır Alevi yurttaşların hangi sorunlarını çözdünüz de şimdi sorun çözüyor gibi davranabiliyorsunuz” eleştirisinde bulunan Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı / Hatay Milletvekili Barış Atay: “Bunu, seçimlere giderken göz boyayabileceğinizi sandığınız için yaptığınızı hepimiz biliyoruz. O kadar belli ki!”

2018’de açıkladığı seçim beyannamesinde “Cemevlerine hukuki statü vereceğiz” diyen Cumhurbaşkanı / AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na “Cemevlerinin belirlenmesi” yetkisi verilmesi, toplumda yeni bir tartışma başlığı açarken, bu konudaki en çarpıcı ve sert açıklama, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı / Hatay Milletvekili Barış Atay’dan geldi.

Eleştirilerin hedefindeki kararnamede, Alevilerin temel talebi olan “cemevlerin ibadethane statüsü verilmesi” karşılık bulmadı. Alevilik için “inanç”, cemevleri için “ibadethane” tanımlaması yer almadı. Alevilik, kararnamede, bir “kültür” unsuru olarak yansıtıldı.

-ÇOK BEKLERSİNİZ!-

TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, “Alevileri tanımak mı istiyorsunuz? Ben size yardımcı olayım” diyerek, AKP’li Vekillere seslenen Barış Atay, “Bu toplum, ‘Alevilerin katli vaciptir, kestikleri et yenmez’ diyen Ebu Suud’a, Kalender Çelebi’nin üstüne orduyla yürüyen Pargalı’ya, iktidarı Alevi katliamlarıyla geçmiş Selim’e, İkinci Mahmud’a, Hınzır Paşa’ya boyun eğmedi. Yezid’e baş verdi, baş eğmedi. Gerçekten, size biat mı edecek sanıyorsunuz? Gerçekten çok beklersiniz, çok bekleyeceksiniz” dedi.

-BOŞ SIRALAR!-

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkan Yardımcısı ve Hatay Milletvekili Barış Atay, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda görüşülen ve cemevlerine ilişkin düzenlemenin de yer aldığı, 364 Sayılı Vergi Usul Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Teklif’e dair konuşmasının başında, iktidar sıralarındaki boşluklara dikkat çekti. Barış Atay “Salonda 5 kişi olmanız, bir sözümüzü ispatlar nitelikte! Ha boşluğa konuşmuşuz ha size konuşmuşuz, fark etmiyor gerçekten” ifadelerini kullandı.

-DİYEMEZSİNİZ!-

TİP Genel Başkan Yardımcısı, konuşmasının devamında şunları söyledi:

“Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol sözü, bu iktidardan daha fazla kimseye uymamıştır, eminim. Bunu size her adımınızda söylesek, fazladan bir laf söylememiş oluruz. Ha diyorsanız ki, ‘Biz ne düşünüyorsak onu söyleriz’, ben size bir soru sorayım… 200 küsur kişisiniz toplamda, hiç o kadar görmedik ama. Bir tekiniz, sadece biriniz bile şu anda ‘Cemevleri cümbüş evidir’ diyebiliyor musunuz mesela? Biriniz bile, başka birinden bahsederken, ‘Biliyorsunuz, kendisi alevi’ diye altını çizme gereği duyuyor musunuz? Bunu, biri benim önümde söylese, ‘Ya sen ne saçmalıyorsun, haddini bilsene’ derim. Sizden bunu da beklemiyorum. Fakat aranızdan yalnızca biriniz çıkıp, Alevilere bu hakaretleri eden Genel Başkanınız Tayyip Erdoğan’a, ‘Ya en azından biraz ayıp oldu’ diyebiliyor musunuz? Diyemiyorsunuz! Zaten diyemezsiniz de!”

-NE İLGİSİ VAR?-

Konunun Torba Yasa içinde sunulmasının eleştirisinde de duran Atay, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Mustafa Elitaş diyor ki, ‘Efendim, ne varmış torba yasada gelmesinde? Birbiriyle ilgili maddeler görüşülünce, torba yasa olurmuş. Bunun neresi Alevileri aşağılıyormuş?’ Yahu, motorlu taşıtların Alevilikle ne ilgisi var ya? İstanbul Finans Merkezi’ndeki şirketlerin vergilerinin silinmesinin Alevilikle ne ilgisi var? İhalelerin ne ilgisi var? Ne ilgisi var, size soruyorum! Öyle boş beleş konuşuyorsunuz! Alevi yurttaşların sorunlarını 20 yıl sonra bile ayrı başlıkta görüşemiyorsunuz! ‘Bari bu yasanın görüşüldüğü günlerde polisle saldırmayalım’, diyemiyorsunuz. İçinizden gelmiyor çünkü. Çünkü bunu seçimlere giderken göz boyayabileceğinizi sandığınız için yaptığınızı hepimiz biliyoruz. O kadar belli ki! Siz, şimdiye kadar, 20 yıldır Alevi yurttaşların hangi sorununu çözdünüz de şimdi çözüyor gibi davranabiliyorsunuz?”

-TALEPLER NET!-

“Alevilerin talepleri çok net” diyen Atay, bu konuda şu tespitleri paylaştı:

“Eşit yurttaşlık talepleri var. Cemevleri, ibadethane olarak yasal güvence altına alınsın istiyorlar. Zorunlu din dersleri kaldırılsın diyorlar. Bu tek mezhepçi diyanet lağvedilsin istiyorlar. Alevi köylerine cami yapılmasın istiyorlar.

Siz, hangisini yaptınız? Sivas’ta, Çorum’da, Maraş’ta yapılan katliamlarının araştırılması önergesini siz reddetmediniz mi? Dersim Katliamı’nın araştırılması önergesini siz reddetmediniz mi? Madımak Katliamı’na ilişkin araştırma önergesini kim reddetti? Biz mi ettik? Siz etmediniz mi? Evleri işaretlenen Alevi yurttaşlara yönelik tehditlere yönelik komisyon kurulma teklifini kim reddetti? Siz etmediniz mi? Ve hala çıkmış, ‘Alevi yurttaşların sorunlarını çözeceğiz’ diyebiliyorsunuz. Neymiş, Kültür Bakanlığı’na bağlayacaklarmış. Neymiş, ‘aydınlatmasını, suyunu, ısıtmasını’ sağlayacaklarmış. Yahu, iktidarınızla hayatını karartmaya çalıştığınız bir toplumun aydınlatmasını sağlasanız ne olur?

Siz, cemevinin içinde öldürülmüş Uğur Kurt’un katili olan polise 12 bin lira ceza verip tahliyesini sağlamış bir iktidarsınız, hayatınız boyunca da böyle anılacaksınız. Siz, Alevilerin türbesini camiye çevirmiş bir iktidarsınız. Siz, hala meseleyi, bina giderleri karşılayarak, bulduğunuz birkaç dedeye maaş başlayarak, ‘Alevilik Ali’yi sevmekse dört dörtlük Aleviyim’ diyerek çözebileceğinizi sanıyorsunuz. Çözemezsiniz. Çünkü çözmek gibi bir niyetiniz yok. Çünkü inkar ve yok sayma politikalarınız tüm hücrelerinize işlemiş.”

-ÖĞRENECEKSİNİZ!-

Aleviliğin ne olduğu konusunun da altını özenle çizen Barış Atay, şu değerlendirmede bulundu:

“Ha samimiyetle, Aleviliği öğrenmek mi istiyorsunuz? Alevileri tanımak mı istiyorsunuz? Ben size yardımcı olayım… Örneğin Aleviler, din şarlatanları gibi, başkasından bahsederken hangi mezhepten olduğunu belirtme gereği duymazlar. Alevilik, ‘Zorla Alevilik öğreneceksiniz’ diyen bir yol değildir. Aleviler, bir otel dolusu insanı faşist tertiplerle yakmaz. Aleviler, sabah çayını içtiği, akşam yemeğini yediği komşusunu, sabah toplaşıp katletmeye girişmez. Öğrenmek, tanımak mı istiyorsunuz? Önce bizim ne yapmayacağımızı öğreneceksiniz!

Sözün özü; Alevilerin taleplerini yok sayan, hatta böyle manevralarla var olan düzeni bir de yasalaştıran bu anlayışınızı kabul etmeyeceğiz, etmiyoruz. Gece yarısı çıkarttığınız kararnameler de şu an çoğunluk olduğunuz için yasalaşacak olan bu yasa da bizler için yok hükmündedir.

Hep söyledik, söylüyoruz. Baş eğmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz. Asla, ama asla ne iktidarınızın ne devletin Alevisi olmayacağız! Siz de bunu öyle ya da böyle öğreneceksiniz!”

Tamer Yazar