Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Emekli Tuğgeneral Dr. Naim BABÜROĞLU

Yeni Hükümetin Önündeki BEKA Sorunları

Yurt içinde PKK terör örgütü tehdidi azaldı. Ancak, Türkiye’nin güney sınırı bir bütün olarak düşünüldüğünde, yani yurt dışı tehdit dikkate alındığında PYD/PKK terör örgütü tehdidinin arttığı gerçeği ortaya çıkar. 10 Ağustos 1920 tarihli Sevr’den bugüne sürekli gündemde olan Türkiye, İran, Irak ve Suriye’de bir Kürt devleti kurma projesinde son aşamaya gelindi denilebilir. Projenin Irak ayağı tamamlandı. Suriye ayağı tamamlandı. Sıra İran’da… ABD, İran’a karşı Afganistan Taliban’ını harekete geçirdi. İsrail, İran’ı havadan vurmaya hazır. Ve gözler Türkiye’de… Suriye’de PKK’nın uzantısı YPG terör örgütünün gücü PKK’’nın en az 10 katına ulaştı. ABD, YPG’yi ağır silahlarla donattı, helikopter verdi. Devlet olma sürecinde eğitim, danışmanlık ve ekonomik destek sağlamayı sürdürüyor. ABD, Suriye’de YPG terör örgütüne işgal ettirdiği (Suriye toprağının yüzde 25’i) bölgeyle Kuzey Irak’ı birleştirme adımları atıyor. Ardından, İran ve Türkiye’den sözde “Kürdistan” haritasında yer alan bölgeyi kopararak, dört parçalı yüzyılın projesini tamamlamayı hedefliyor.
Türkiye’de, dünyanın en fazla sığınmacı/yasa dışı göçmenin varlığı; özellikle sınır kentlerde demografik yapının değişim tehlikesiyle yüz yüze kalınması; Suriye’de PKK/YPG örgütünün ABD tarafından devletçik konumuna getirilmesi; Hatay’la 130 km sınırı bulunan Suriye İdlib kentinde El Kaide/IŞİD türevi terör örgütlerinin yuvalanması ABD’nin projesinin gerçekleşmesini hızlandırmaktadır.


1919’da İngiliz Binbaşı Noel’in haritası, 1920 SEVR Antlaşması haritası, 2003’te ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi haritası, 2006’da ABD’li albayın ABD Silahlı Kuvvetler Dergisi’ndeki haritası, PKK terör örgütünün sözde haritası, 2017’de Kuzey Irak Bağımsızlık Referandumu haritası, 2021’de Papa’nın Erbil’i ziyareti anısına bastırılan PAPA PULU haritası. Bu haritalar birbiriyle uyumlu ve neredeyse aynı. 1919’dan bugüne bu haritaların sınırları aynı. Haritalarda; Hatay, Kahramanmaraş, Sivas, Erzincan, Erzurum, Kars ve güneyi “Büyük Kürdistan” olarak yer alır.
Suriye’de YPG/PKK terör örgütünün ABD/AB tarafından kararlılıkla desteklemesi; sığınmacıların/yasa dışı göçmenlerin Türkiye’de kalması için AB’nin bitmeyen ısrarı da dikkate alındığında “yüzyılın projesini”, yani bu haritayı hedefledikleri kolaylıkla anlaşılabilir.


Anlamak istemiyorsanız, ya da “bu da olur mu?” diyorsanız, size iki belge daha sunalım:
International Press’in Londra muhabiri, 5 Ağustos 1930 tarihli gazetede şunları kaleme alır:
“Irak’taki Kürtler, Musul petrol bölgesinde yaşamaktadırlar… İngilizler, bu bölgeleri gerektiğinden fazla güçlük çıkmadan Irak’tan koparmak için, buralarda bir çeşit ‘Kürt Özerkliği’ oluşturmuşlardır. Amaç, İngilizlerin bu özerk Kürdistan ile Türkiye, Suriye ve İran Kürtleri özerinde çalışma yapabilecekleri bir merkez oluşturmaktır.” (1)
Mayıs 2015’te Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ABD’yi ziyaret eder. Başkan Obama ve ardından Başkan yardımcısı Biden ile görüşür. Biden ile yaptığı görüşmede, Biden Barzani’ye şunları söyler:
İkimizin de ömrü Kürdistan’ın bağımsızlığını kendi gözlerimizle görmeye yetecek” (2)


Yüzyılın Projesi’nin olmadığını, bu haritaların birer hayal olduğunu varsayalım. Çıplak gerçekler:

  • Dünyanın en güçlü ve zengin ülkesi, bu kadar sayıda sığınmacı/yasa dışı göçmeni yükünü kaldıramaz. Sığınmacılar/yasa dışı göçmenler ülkelerine gönderilmelidir. Bu milli bir sorundur.
  • PKK/PYD terör örgütü ABD tarafından devletçik gücüne getirildi. ABD’ye rağmen, Suriye’yle işbirliği yaparak operasyonla etkisiz duruma getirilmesi gerekir. Bu milli bir sorundur.
  • Hatay sınırında yer alan Suriye’nin İdlib kenti El Kaide/IŞİD türevi terör örgütlerinin yuvalandığı bir coğrafya olmuştur. Suriye’yle işbirliğiyle bu tehdit ortadan kaldırılmalıdır. Türkiye, radikal terör örgütlerinin de hedefi olma tehlikesiyle yüz yüze kalmıştır.
    -Türkiye’de, iç cephede “Kutuplaşma” zirveye tırmanmıştır. Siyasi iktidarın tutumuyla bu “kutuplaşma” sorunu giderilmelidir.
    -Türkiye, Liyakat sistemini tüm kurumlarda etkin kılmalıdır.
    -Ve Türkiye, iç ve dış politikada başta akıl ve bilim olmak üzere, Atatürk’ün ilkelerine sarılması gerekir…
    Ve tarih bir dikiz aynası, arada bir bakılması gereken…

Naim Babüroğlu – [email protected]

Kaynakça:(1) Metin Aydoğan, Bitmeyen Oyun, Umay Yayınları, İzmir, 2005, s. 122.

(2) https://www.indyturk.com/node/375381/siyaset/joe-bidendan-mesud-barzaniye-i%CC%87kimizin-de-%C3%B6mr%C3%BC-k%C3%BCrdistan%C4%B1n-ba%C4%9F%C4%B1ms%C4%B1zl%C4%B1%C4%9F%C4%B1n%C4%B1-kendi (Erişim, 22 Mart 2023, 16.00).

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER