Hacettepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü akademisyenlerinden oluşan heyetin geçtiğimiz günlerde ilimizde yaptığı deprem sonrası ağır hasarlı bina ve enkazlardaki incelemeleri sonrası bir rapor yayınladı. Bu raporda, Hatay’da yıkılan binaların büyük bölümünde yapı betonunun el ile ufalanabilecek derecede düşük kalitede olduğu yer aldı. Hacettepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi bölümündeki akademisyenlerin İnceleme sonucu hazırlanan 170 sayfalık raporda, bölgedeki yapı stoku ile zemine ilişkin sorunlar açıkça ifade edildi.
Hatay’da hasarlı binaların dıştan ilk incelenmesinde; göze çapan problemlerin yumuşak kat düzensizliği ve ağır çıkmaların olduğuna dikkat çekilerek, özellikle giriş katları iş yeri olarak kullanılan birçok binada, bu durumun daha sık gözlendiği belirtildi.
Uzmanların hazırladığı Raporun ilimiz Hatay ile ilgili bölümünde şöyle denildi: “”Enkazda yapılan incelemelerde binaların el ile ufalanabilecek kadar düşük kalitede beton dayanımına sahip oldukları, düz donatıların sıyrıldıkları ve yetersiz sıklıkta ve çapta kullanılan etriyeler arasında burkuldukları gözlenmiştir. Ayrıca yıkılan binaların çevresinde benzer yapısal özelliklerdeki binaların kimi zaman yapısal hasarsız olarak depremi atlatabildikleri görülmüştür.
Bunun temel sebepleri arasında görece olarak az hasar almış binalarda, yapısal kusurların azlığı, işçilik ve yapım kalitesinin daha iyi olması, tasarım gerekliliklerinin daha fazlasının yapısal sisteme eklenmiş olması sıralanabilmektedir”
İŞ YERİLİ BİNALARDA ‘YUMUŞAK KAT’ SORUNU
Hacettepe Üniversitesi uzman heyeti raporunda Hatay’da hasarlı binaların dıştan ilk incelenmesinde; göze çapan problemlerin yumuşak kat düzensizliği ve ağır çıkmaların olduğuna dikkat çekilerek, özellikle giriş katları iş yeri olarak kullanılan birçok binada, bu durumun daha sık gözlendiği belirtildi.
Bu tip binaların giriş katlarında kat yüksekliklerinin fazla olması ve dış cephelerde dolgu duvar bulunmamasının ‘yumuşak kat’ olarak adlandırılan düzensizliğin oluşmasına yol açtığı kaydedildi. Ayrıca ağır çıkmanın bulunduğu kat ve üzerindeki katlarda ağır bölme duvar hasarlarının gözlemlendiği, ağır çıkmaların bazı binalarda lokal göçmelerin oluşmasına sebep olduğu belirtildi.
Türkiye’de binaların zemin katlarının dükkan, restoran gibi geniş pencere açıklıklarına sahip mekanlara ayrıldığına dikkat çekilen raporun ilimiz Hatay depremi ile ilgili kısmında şöyle denildi:”Bu mekanlarda kolon, perde ve bölme duvar gibi elemanların miktarı üst katlara oranla az olmaktadır. Bu sebeple yapıda zayıf bir kat oluştuğu, bu katın üzerine gelen yatay yük talebini karşılayamadığı ve yıkıldığı görülmektedir. Zemin katın yıkılması sonucu yapılarda bütüncül veya bölgesel çökmeler gözlemlenmektedir”
MÜTEAHHİTLİK EĞİTİM İLE YAPILMALI
Hacettepe Üniversitesi raporunun son bölümünde de denetim firmaları şantiye şefleri olmadan kesinlikle beton dökülmemesi vurgulandıktan sonra müteahhitliğin eğitimini almış kişilerce yapılması gerekliliğine vurgu yapıldı ve şöyle denildi:“ 4708 sayılı Yapı Denetim Kanunu gereği, denetim firmalarının şantiye şefinin sahada hazır olarak bulunmadığı durumda kesinlikle beton dökümüne izin vermemesi gerekir.
Betonun işlenişinin kolaylaştırılması amacıyla usta veya işçilerin betona su katmalarına izin verilmemelidir. İlgili kanunda bunun gibi önleyici cezai yaptırımlar getirilmelidir. Binanın sondaj ve temel kazıları aşamasında yürütülen her çalışma kontrol edilmeli ve kayıt altına alınmalıdır. Yapı denetim sisteminden sonra bina teslimi aşamasında binanın rastgele bir katından, rastgele bir taşıyıcı elemanından donatı sıyırması yapılıp gerekli detaylandırmanın yapılıp yapılmadığı kontrol edilmelidir. Eğer şartnamelerle çelişen bir konu varsa; bu konunun giderilmesi için cezai yaptırım uygulanmalı ve belirtilen sürede bu eksiklik giderilemiyorsa binanın ruhsatı iptal edilip yıkımına dair karar verilmelidir. Eksiklik bulunan binada görevli yapı denetim sorumlusu, mühendisler ve müteahhit hakkında cezai işlem uygulanmalıdır.
Müteahhitlik müessesi artık bir meslek olarak ilan edilmeli ve ancak belli eğitimleri tamamlamış veya diplomalara sahip kişiler tarafından icra edilmelidir.”