Coğrafi İşaretli olanları da
“Bizim Emeğimiz, Bizim Renklerimiz, Bizim Zenginliğimiz…” sloganıyla 13 – 17 Eylül tarihleri arasında kapılarını aralamaya hazırlanan Antalya YÖREX 8. Yöresel Ürünler Fuarı için Hatay da hazır…
İzmir’in Boyozu, Kumru Ekmeği, Lokması, Şambali Tatlısı, Gümüldür ve Seferihisar’ın Mandalinaları, Bergama Tulum Peyniri, Kavacık Üzümü, Çeşme Kavunu, Muğla’nın Muğla Beyazı Mermeri, Köftesi, Saraylısı, Tarhanası, Çam Balı, Datça Nurlu Bademi, Milas Zeytinyağı, Uşak’ın Tarhanası, Manisa’nın Mesir Macunu, Taban Simit Ekmeği, Alaşehir Kapaması, Turgutlu’nun Dumanlı Papaz Eriği, Tuğla ve Kiremiti, Akhisar Köftesi, Aydın’ın Memecik Zeytini, Dalama Tandırı, Madran Suyu, Çine Köftesi, Nazilli Basması…
Bu liste, Türkiye’nin Coğrafi İşaretleme trafiğinin öne çıkan isimleri ve illeri. Hatay mı? Bu konuda koşan illerden, ama yeterli mi? Şu ana kadar alınan ‘işaretlemeler’ eldekinin karşılığı mı? Bu çok net bilinmiyor. Ancak, eldekileri Türkiye’ye anlatacak olan Fuar hazırlıkları aralıksız olarak sürüyor.
-EYLÜL’E HAZIRIZ!-
ANFAŞ Antalya Fuar Merkezi’nde açılışı yapılacak olan Yöresel Ürünler Fuarı (YÖREX) bu sene 8. kez katılımcılarını bekliyor. Hatay’ın da katılım göstereceği fuar, Antalya Ticaret Borsası (ATB) öncülüğünde ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) desteğiyle gerçekleşiyor. Kırsal kalkınma noktasında ‘ürünlerin tanıtım platformu’ haline gelen Yöresel Ürünler Fuarı YÖREX, üstlendiği misyonla, kentlerin ‘yöresel’ kimliklerinin Türkiye vitrinine çıkmasına da omuz veriyor.
-COĞRAFİ İŞARETİN ÖNEMİ-
Gerek iç gerekse dış ticarette, tüketiciler, gıda maddelerinin kökenine ve duyusal özelliklerine giderek daha çok önem vermekte, coğrafi kökeni belli olan, özgünlüğü sertifikalanmış ürünleri, giderek daha fazla talep etmektedir. Her ne kadar sertifikalanan lezzet değil, ürünün coğrafi yeri ve üretim biçimi olsa da, bu işaretleme, tüketiciye bir güven vermektedir. Coğrafi işaret alan ürünler, piyasadaki benzerlerine karşı diğer bir ifadeyle “haksız rekabete” karşı koruma altında olmaktadır. Bunun yanı sıra, coğrafi işaretleme, sürdürülebilir kırsal gelişime çok önemli katkıda bulunmaktadır. Coğrafi işaretlemeye sahip olan yerler, üreticiler ve ürünler değerlenir, yerel bitki türleri muhafaza edilir, iş fırsatları yaratılır, kırsal çeşitlilik ve toplumsal birlik desteklenir. Coğrafi işaret ile birlikte ürünün kaynaklandığı coğrafi yerin bizzat reklamını yaparak, kırsal ve kültürel turizmi desteklenir. Fransa, İtalya, İspanya gibi ülkeler örnek alınarak gastroturizmde başarı hikâyeleri yakalanabilir. Özellikle de Avrupa Birliği (AB) bünyesindeki coğrafi ürün piyasasının 75 milyar avro olduğunun gerçeğinde dururken… Bu meblağ tartışmaya açık olmakla birlikte, yadsınamayacak olan şey, tüketicilerin coğrafi ürünlere talebinin giderek artmasıdır. Coğrafi işaretli ürünler, kalkınma aracı olarak kullanılmaktadır. AB’de coğrafi işaret tescilli bir ürün, eşdeğerine göre 2,23 kat pahalıya satılmaktadır. Bu da eldeki gerçeğin dikkat çeken mali yönü. Peki, Hatay bu ‘kısım’ noktasında nerede? Şu ana kadar aldığı Coğrafi İşaretler noktasında yarattığı ticari değerle, sıralamada kaçıncı?
-HATAY LİSTESİ-
Yöresel ürün pazarına güçlü girebilmenin şartlarından biri olan ‘coğrafi işaretleme’ noktasında çalışmalarını sürdüren Hatay’da buna dair atılmış en önemli adımlardan biri Künefe adına oldu. Hatay, 2007 yılında Antakya Künefesi’nin coğrafi işaretini aldı. Antakya Ticaret ve Sanayi Odası kanalıyla bu önemli adımı atan Hatay, bu çalışmasıyla beraber Künefe’yi ihraç edilebilir hale de getirdi.
Hatırlanacağı gibi, Nisan ayında TOBB ile Türk Patent ve Marka Kurumu’nun işbirliğiyle Antakya ‘da gerçekleşen Coğrafi İşaretler Bilgilendirme Toplantısı’nda konuşan ve Hatay’ın yöresel ürünler açısından çok zengin olduğunu söyleyen Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Hikmet Çinçin, “Şimdi de Tuzlu Yoğurt ve Antakya Sürk Peyniri’nin başvurusunu yapacağız. Bu kapsamda çalışmalarımız sürüyor. Bünyemizde Coğrafi İşaretler Strateji Birimi kurduk. Nesillerimize aktaracağımız yöresel ürünlerimizin pazar payının arttırılması için çalışmalarımız devam ediyor” demişti.
beklenen ve istenen, bu adımlara yeni ‘yöresel değerlerin’ katılması. Ama sadece katılması değil, bu süreci başarıyla tamamlayanların ticari birer değere de kavuşması. -Tamer Yazar-