Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Deprem bölgesinde yaralar sarılmadı

İyi Parti Genel Başkanı

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener  Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ebediyete uğurlayışımızın, 85’inci yılı olduğunu anımsatarak  ‘’Mustafa Kemal, bir umuttur. Susuz kalmış yüreklerin pınarı; Sahipsiz kalmış milletin, yol başçısı; Çaresiz kalmış vatanın, dermanıdır’’ dedi.

Meral  Akşener 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremin yıktığı kentlerde yaraların sarılmadığını belirterek ‘’Bundan 8 ay önce, çok ağır bir deprem felaketi yaşadık. On binlerce canımızı yitirdik. Yaralarımız hâlâ sarılmadı, hâlâ iyileşmedi. Böyle bir dönemde, İYİ Parti olarak bizim görevimiz; yerel seçim gündemine de, deprem tehlikesini taşımaktır. Çünkü maalesef, bugün geldiğimiz noktada; en önemli ve acil sorunlarımızdan biri, rant odaklı şehirleşme anlayışıdır. Son 50 yılda yapılan, plansız inşaatlar, Kent dokusunu, kent estetiğini bozduğu gibi, şehirlerimizi de, güvenle yaşanılamaz hâle getirdi’’ suçlamasında bulundu.

Akşener’in konuşması özetle şöyle:

Mustafa Kemal, bir mücadeledir.  Pes etmek bilmeyen azmin, ateşi; Hayalleri gerçek kılmanın, inancı; Her türden zulme karşı, mukavemet gösterme iradesidir.  Mustafa Kemal, bir gururdur.  Türk’ün kudretinin simgesi; Memleketin, dört bir yanında dalgalanan, ay yıldızı; Cumhuriyetle birlikte başlayan, bir büyük destanın adıdır’’ dedi

Partisinin grup toplantısında konuşan  Meral Akşener 10 Kasım/da yine Anıtkabir’de olacaklarını belirterek  ‘’Ama, diğer yandan da; siyasi hayatını, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüze, onun temsil ettiği değerlere, ve bizlere bıraktığı kutlu mirasa,  düşmanlık besleyerek sürdürenlerin, acizliklerine şahit olacağız. Ama ne yaparlarsa yapsınlar;  Kalplerindeki hırsı, kini ve düşmanlığı, bize, dayatamayacaklar. Büyük Türk milletinin, gönlünde parlayan, bir çift mavi göze, gölge düşüremeyecekler. Her Türk gencinin, ruhunda, Mustafa Kemal’i yaşatmasına, engel olamayacaklar. Ne mutlu bize ki;  İstiklal ve istikbal mücadelemizin, büyük önderini, her geçen gün, daha da iyi anlıyoruz.  Ne mutlu bize ki; O’nun, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için açtığı, kutlu yolda,  yine O’nu, örnek alarak yürüyoruz.  Ne mutlu bize ki; Türk milleti için, ilmek ilmek işlediği, o büyük vizyondan, ilham alıyoruz’’ ifadesini kullandı

Kalkınma programı yok

Biliyorsunuz, yeni ekonomi yönetiminin, açıklamış olduğu, bir kalkınma programı hâlâ yok.  Geçtiğimiz aylarda açıklanan, bir Orta Vadeli Plan var. Hatırlarsınız, daha önce, yine bu kürsüden,  onun da, aslında bir plan değil;  bir temenniler dizisi olduğunu söylemiştim.  Nitekim zaman, yine bizi haklı çıkardı.  İktidarın enflasyon temennisi, geçtiğimiz hafta, yeniden güncellendi. Merkez Bankası;  yüzde 58 olan, 2023 sonu enflasyon tahminini,  yüzde 65’e çıkardı.  Bakalım, yıl sonuna kadar,  daha kaç kere, güncelleme gelecek? Bakalım, gelen güncellemeler;  milletimizin, sokakta hissettiği, gerçek enflasyona, sonunda yetişilebilecek mi?

Memlekette herkes, bir şekilde masraflarını kısıyor;  ama devleti yönetenler, inatla masraflarını kısmıyor.  Milletimiz artık, enflasyona karşı, kemer sıkmaktan, nefes alamayacak hâle geldi;  ama, saraydaki zevkü sefa ortamı, tüm hızıyla sürüyor…

Yaralar sarılmadı

Bundan 8 ay önce, çok ağır bir deprem felaketi yaşadık. On binlerce canımızı yitirdik. Yaralarımız hâlâ sarılmadı, hâlâ iyileşmedi. Böyle bir dönemde, İYİ Parti olarak bizim görevimiz; yerel seçim gündemine de, deprem tehlikesini taşımaktır. Çünkü maalesef, bugün geldiğimiz noktada; en önemli ve acil sorunlarımızdan biri, rant odaklı şehirleşme anlayışıdır.

Son 50 yılda yapılan, plansız inşaatlar, Kent dokusunu, kent estetiğini bozduğu gibi,  şehirlerimizi de, güvenle yaşanılamaz hâle getirdi.  Ne yazık ki ülkemizin, şehir planlamasındaki uygulamaları, batının da, doğunun da, fevkalade gerisinde kaldı. Elalem aynı çimento, aynı tuğla, aynı demirle, sanat eseri gibi, güvenli şehirler inşa ederken; Türkiye; Ak Parti’nin rant düzeninin, pençesinde; çirkin, çarpık ve güvensiz binalar çöplüğüne dönüştü. Ak Parti iktidarında kentlerimiz, doğayla uyum içerisinde,  insanlarımızın huzur ve güvenle yaşamaları için değil; daha fazla rant için, inşa edilir oldu.

Yerel seçimlere, alarm veren bir şehircilik sistemiyle giriyoruz.

AK Parti’nin, 22 yılık iktidarı; Türkiye’yi, pek çok alanda, dünyanın gerisinde bıraktığı gibi; şehircilik alanında da, medeni dünyanın uzağında kaldık.  Şehirlerdeki imar rantı, Ak Parti’ye o kadar tatlı geldi ki; bilinçli olarak, iç göçü özendirmeye başladılar. Bugün geldiğimiz noktadaysa;  85 milyonluk ülke nüfusunu, sadece 10-15 devasa şehirde toplamayı hedefleyen,  tehlikeli bir şehirleşme anlayışıyla, karşı karşıyayız   İYİ Parti olarak, yetkiyi aldığımızda; Öncelikle tüm il ve ilçelerimizde, rantı, rüşveti engelleyeceğiz. Ve kapsamlı bir kentsel dönüşüm için, gerekli kaynağı oluşturacağız.

Göreve geldiğimiz gibi, imar planlarını düzenleyecek, Ve tüm şehirlerimize, kaybolan kimliklerini, yeniden kazandıracağız! İYİ Parti’nin yönettiği şehirler, en hızlı dönüşen şehirler olacak. Kentsel dönüşümün, en iyi ve en hızlı örneklerini, biz gerçekleştireceğiz.  81 ilimizin, birbirine yakın büyüklükte nüfuslara sahip olduğu, yeni bir “dengeli şehirleşme” anlayışını, ortaya koyacağız. İmar planlarından oluşacak rantın, birilerinin cebine değil,  kentin paydaşlarına aktarılacağı, yeni bir imar sistemi oluşturacağız.

Netenyahu savaş suçlusudur

Sadece bir haftada, ölen çocuk sayısı, 1700’den 4237’ye yükseldi… Basın kaynaklarına göre, 7 Ekim’den beri, Gazze’de, yaklaşık her 10 dakikada, bir çocuk öldürülüyor. Bu vahşetin, daha nesini tartışacağız? Gözü dönmüş, Netanyahu’nun, tüm dünyada, savaş suçlusu ilan edilmesi için, daha kaç çocuğun, ölmesi gerekiyor? Böyle bir vicdansızlık, böyle bir umursamazlık olabilir mi? Bugün, dünyada ne kadar ülke varsa, her birinin meclisinde, Netanyahu’nun, savaş suçlusu ilan edilmesi gerekiyor.   Kendi ülkelerinde, bir terör saldırısı olduğunda,  dünyayı ayağa kaldıran, batı ülkelerinin, 21’inci yüzyılın, en büyük katliamına, sessiz kalması;  21’inci yüzyılda bile, haçlı zihniyetinden çıkamadıklarının,  bir kanıtıdır. Tüm dünyaya, özgürlük pazarlayan Amerika;  çocukların yaşama özgürlüğü bombalanırken, sesini çıkarmıyor…

Paris’teki, terör saldırılarında, 11 vatandaşını kaybedince, dünyayı ayağa kaldıran Fransa;  ölen, Filistinli çocuklar olduğunda;  4237 çocuğun katili Netanyahu’ya, destek ziyareti yapıyor… Ve Netanyahu da, bu iki yüzlü desteklerin karşılığını;  Daha çok bina yıkarak,  Daha çok çocuk öldürerek,  Daha çok yeri, işgal ederek ödüyor.  Üzülerek görüyorum ki;  Batı; Hamas’ın terör eylemlerini odağına alıp; Netanyahu terörünü görmezden gelirken;  Doğu ise;  Netanyahu terörünü odağına alıp; sivilleri katledip, Netanyahu’ya açık çek veren  Hamas’ı görmezden geliyor. Türkiye olarak, şüphesiz ki, öncelikle,  insani yardım ve ateşkes konusunda, gereken her adımı, atmak zorundayız.Ama Gazze’den çıkması gereken, masum Filistinliler değil; katil Netanyahu’nun ta kendisidir; bunu da asla unutmamalıyız. Eğer ki, Filistin davasına ihanet etmek istemiyorsanız;  Eğer ki, iki devletli çözüm önerinizde ciddiyseniz;  Eğer ki, garantör devlet olma fikrinde samimiyseniz;  O zaman;  üzerine günlerdir, bomba yağan, Filistin halkının,  bir de evlerinden, yurtlarından koparılmasına, müsaade etmezsiniz. O nedenle, buradan iktidarı, uyarmak istiyorum: Sakın ola, ABD’nin sivilleri çıkartma planının, oyuncağı olmayın!  Sakın ola, kaçaklar için hendeğe çevirdiğiniz ülkemizi,   yeni bir sığınmacı akınıyla, karşı karşıya bırakmayın! Sakın ola, daha önce yediğiniz kazığı, bir kez daha yemeyin.

CHP’ye eleştiri

2023 seçimlerinde, Türkiye’yi değiştirmek için,  gösterdiğimiz çaba karşısında;  bizi, oyun bozanlıkla suçlayanlar;  bizi, hainlikle suçlayanlar;  parti içi hesaplarını, Türkiye’nin istikbalinin, önüne koyanlar;  hafta sonu itibariyle, birer değişim havarisi oluverdiler…  Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı çıktık diye,   bize demediklerini bırakmayanlar;  hafta sonu itibariyle, yeni genel başkan, Sayın Özgür Özel’in,  en büyük fanları oldu.  Ez cümle;  Kral öldü, ama 2023’e damga vuran, o garip anlayış,  ve o anlayışın sahipleri, aynen yerinde duruyor. Elbette kurultaylar, bir siyasi partinin iç meselesidir. Elbette CHP, kendi içinde, bir değişim sürecine giriyor olabilir. Elbette bu arkadaşlar, “sağ” ve “sağcı” antipatisi üzerinden,   teşkilatlarını, konsolide etme arayışında da olabilir. Ama, hala daha, merak eden varsa, şimdiden söyleyeyim:

Bizim için, değişen hiçbir şey yok! Biz;  çiçeği burnunda değişim şampiyonlarının,  daha bugün kurabildikleri cümleleri;  bundan tam 8 ay önce, kendilerine kurmuştuk.  Üstelik kendimizi düşünerek, partimizi düşünerek değil,  Türk milletinin, makus talihini, değiştirmek için kurmuştuk. Dolayısıyla;  O gün bize duvar örenlerin, bugün anlattıkları,  bu saatten sonra, bizi ilgilendirmez. (Sami Gökçe)