Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Tarihçiler, Arkeologlar, Uzmanlar Hatay’da 9 aydır tarihi eser peşinde

Hatay Afet Bölgesi Kazı

Hatay Afet Bölgesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan,”9 aydır Hatay’dayız, Bugüne kadar Antakya’da gördüklerimiz ve hissettiklerimiz bunun deprem sözcüğüyle açıklanmasının basit kalacağını göstermekte. Enkazdan çıkan insanların anlatımlarına göre tabiri caizse küçük bir kıyamet kopmuş. Enkaz altından eser çıkardığımızda kurtarma ekiplerinin Canlı kurtarma sevinci gibi biz de seviniyorduk. Kentin simgesel anlamdaki eserlerini kurtarmak önemli. En başta kitabeler geliyordu, çünkü kitabeler bir eserin nüfus cüzdanı gibidir. Her şeyi ondan öğreniriz. Çıkardığımız eserler askeriye çadırında korunuyor” yorumunu yaptı. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Ebru Akyol Zor, Antakya’nın tarihi şehir planına yönelik çalışmalarda sona yaklaşıldığını ve yakın zamanda kamuoyuna sunulacağını bildirdi. Kent Araştırmaları Enstitüsünce düzenlenen Kent Araştırmaları Kongresi, TOBB ETÜ’deki TEPAV’da “Cumhuriyet’in 100. Yılında Kent” temasıyla yapıldı.
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Ebru Akyol Zor, “Antakya’nın tarihi şehir planına yönelik çalışmalarımız tamamlandı sayılır, henüz askıya çıkmadı ama askıya da çıkacak ve kamuoyuyla paylaşılacak” açıklaması yaparken,- Hatay Afet Bölgesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan: – “Eserleri enkazdan başarılı bir şekilde çıkardık. Eserleri çıkarınca sanki canlı bir insanın çıkarıldığında arama kurtarma ekiplerinin sevinci gibi bizler de ekip arkadaşlarımızla seviniyorduk “dedi. Kongrenin, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Şenbil’in moderatörlüğündeki “Anka Kuşu Antakya” başlıklı ilk oturumunda, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Ebru Akyol Zor bir konuşma yaptı. Ebru Akyol Zor, “Hatay’da 6 Şubat depreminden sonra yaptıkları hasar tespit çalışmalarını aktaran Zor, Kültür ve Turizm Bakanlığının yetkili olduğu 357 hektarlık kentsel sit ve 3. derece arkeoloji sit alanı alanının Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca riskli alan ilan edildiğini belirtti. Ebru Akyol Zor, “Hatay’da istediğimiz şey hayatın normale dönmesi. Antakya’nın tarihi şehir planına yönelik çalışmalarımız tamamlandı sayılır, henüz askıya çıkmadı ama askıya da çıkacak ve kamuoyuyla paylaşılacak.” dedi. Zor, firmalar ve belediyelerin de kültür varlıklarının ihyası için sponsor olduğunu ve onarıma başlandığını kaydetti. Kafkas Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı ve Hatay Afet Bölgesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan da sunumuna, Anadolu Ajansının 6 Şubat depremlerinden etkilenen Hatay’ın tarihi Kurtuluş Caddesi ile ilgili videosuyla başladı. Arslan, depremlerde sadece insanların değil, kültür varlıklarının da “depremzede” olduğunu söyledi.
Kültür varlıklarının da büyük oranda zarar gördüğünü aktaran Arslan, şunları kaydetti, “Biz ekip olarak enkaz arkeolojisi adını verdiğimiz, ‘eser kurtarma’, ‘sokak açma’, ‘enkaz kaldırma’ ve ‘destekleme’ çalışmaları olmak üzere 4 farklı başlıkta birbiriyle paralel şekilde devam edecek çalışmalarımıza başladık. İlk amacımız anıtsal eserlerdeki nitelikli malzemeyi kurtarmak. Kentin simgesel anlamdaki eserlerini kurtarmak önemli. En başta kitabeler geliyordu, çünkü kitabeler bir eserin nüfus cüzdanı gibidir. Her şeyi ondan öğreniriz. “dedi. Arslan, taşınmazlarda, tarihi eserlerin yerini bildikleri için enkaz yerinde doğrudan nitelikli malzemelerin bulunduğu noktada çalışma yaptıklarını vurgulayarak, “Eserleri enkazdan başarılı bir şekilde çıkardık. Eserleri çıkarınca sanki canlı bir insanın çıkarıldığında arama kurtarma ekiplerinin sevinci gibi bizler de ekip arkadaşlarımızla seviniyorduk.” diye konuştu.
Muhammet Arslan, çıkarılan eserleri askeriyenin çadırlarında koruma altına aldıklarını ve 550 nitelikli malzemeyi ayrıntılı envanter fişleriyle Hatay Arkeoloji Müzesi’ne teslim ettiklerini söyledi.
-Yusuf Cemil Karaçay-