Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Terör örgütüne o silahları kim veriyor?

Zafer Partisi Genel Başkanı

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ Irak’ın kuzeyinde Hakkari Dağ Komando Tugayı’na bağlı birliklere yapılan bir saldırıda 6 askerin şehit bir askerin de yaralanmasıyla ilgili yaptığı açıklamada “Bu olayın gelişme şekli ile ilgili almış olduğum bilgi, PKK’nın bu saldırıda normal olarak elinde olmaması gereken uzun menzilli özel silahlar kullandığı doğrultusundadır. Konunun fazla teknik detayına girmek kamuoyu önünde doğru olmamakla birlikte konunun ayrıntılarının önümüzdeki günlerde umarım yetkililer tarafından Türk kamuoyuna taşınması ve bütün açıklığıyla anlatılması da gerçekleşir” dedi.

Gümüşhane’de  açıklama yapan Özdağ şunları söyledi:

Şehitlerimizden biri de Gümüşhane Şiranlı İsmail Yazıcı kardeşimiz. Hepsine Allah rahmet eylesin. Yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz. Bu alçakça saldırı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir an önce tekrar askeri sağlık sistemini ve askeri hastaneleri kurması gerektiği gerçeğini ortaya çıkarmıştır. 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminden sonra hangi akla hizmet İsviçre ordusu gibi yüz yıllardan beri savaşmayan bir ordunun bile askeri hastaneleri, askeri sağlık sistemi varken dünyanın en deneyimli harp cerrahlarının olduğu Türk ordusunun askeri sağlık sistemi dağıtılmış ve inanılmaz bir şekilde yılların deneyimi, birikimiyle oluşmuş olan dünyadaki en iyi sağlık sistemlerinden bir tanesi AKP tarafından imha edilmiştir.

Şimdi, eski harp cerrahları, eski askeri doktorlar bugün bir kampanya başlatarak hükümete bir çağrıda bulundular, “Bırakın Mehmetçiğe yardım edelim.” Harp cerrahisi özel bir ihtisas alanıdır. Her doktor bu işin uzmanı değildir, olamaz, olmamalıdır da zaten. Elimizde şu an çoğu sivil sektöre gitmek zorunda kalan birçok çok değerli harp cerrahı vardır. Bunlar çocuklarımızın belki hayatını kurtaracak belki daha az uzuv kayıplarıyla hayatta kalmalarını sağlayacaktır. Eskiden Diyarbakır Askeri Hastanesi için şu ifade kullanılırdı, “Kapıya kadar canlı getirin bize yeter. Ondan sonrasını biz başarırız. Hayatta tutarız.”

Türkiye’nin etrafındaki çember daralıp ve güvenlik güçlerimize, askerlerimize yapılan alçakla saldırılar artarken önümüzdeki süreçte daha da yoğunlaşacağı anlaşılırken Hükümet askeri sağlık sistemini kurmak için neyi beklemektedir? Daha kaç şehit verilmesi lazım? (Sami Gökçe)