Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Pençe-Kilit operasyon bölgesinde 12 askerin şehit olmasının ardından yaşanan “ortak bildiri” tartışmaları hakkında konuştu. Genel Başkan Özgür Özel, “Şehit haberleri peşi sıra gelince şunu söyledik. Milli Savunma Bakanı gelsin, Meclis’i bilgilendirsin sonra bildiri mi imzalayacağız, ortak tavır mı takınacağız, yanlış ve hatayı gidereceğiz, bir daha şehit gelmesin diye hep birlikte inisiyatif mi alacağız? Bunu hep beraber konuşalım. Yanıt, ‘Siz bildiriye imza atın.’ Öyle yağma yok, bildiri imzalamakla şehit gelmiyor olsa ben günde 5 bin tane bildiriye imza atayım. Biz bildiriye imza atıyoruz, onlar bayrağı asıyorlar. Erdoğan propaganda yapıyor, bir sonraki şehide kadar herkes unutuyor. Unutmamak için itiraz ediyoruz” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’da basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cumhuriyet Halk Partisi Lideri Özel, Pençe-Kilit operasyonu bölgesinde 12 askerin şehit olmasının ardından Cumhuriyet Halk Partisi’nin aldığı tutum ve yayımladığı bildiri hakkında şunları söyledi:
“20 yıldır Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bu ülkeye yaşattığı bir şey var. Geldiklerinde 3 şehit vardı. Şimdi bir gecede 6 şehit, ertesi gece 6 şehit daha. Şehit veriyoruz. Yoksul evlere, badana ve boyasız evlere, biriket evlere, bazen camı olmayan evlere koca koca bayraklar asıyoruz. Sonra Meclis’te bildiri yayınlıyoruz, sonra Cumhurbaşkanı şehidimizin tabutuna elini koyup öbür elinde mikrofon ile siyaset yapıyor. Mesele bir dahaki şehide kadar kapanıyor. Ben artık burada yokum, biz artık burada yokuz. Şehit haberleri peşi sıra gelince şunu söyledik. Milli Savunma Bakanı gelsin, Meclis’i bilgilendirsin sonra bildiri mi imzalayacağız, ortak tavır mı takınacağız, yanlış ve hatayı gidereceğiz, bir daha şehit gelmesin diye hep birlikte inisiyatif mi alacağız? Bunu hep beraber konuşalım. Yanıt, ‘Siz bildiriye imza atın.’ Öyle yağma yok, bildiri imzalamakla şehit gelmiyor olsa ben günde 5 bin tane bildiriye imza atayım. Biz bildiriye imza atıyoruz, onlar bayrağı asıyorlar. Erdoğan propaganda yapıyor, bir sonraki şehide kadar herkes unutuyor. Unutmamak için itiraz ediyoruz.”
“HEDEFE ULAŞILDI MI?”
“Bugün saat 11.00’de bekledik. Meclis açıldı. Meclis’te bakan vardı. Mehmet Şimşek. Soruldu, hükümet bilgilendirecek mi diye. ‘Hayır’ dedi. Şimdi bambaşka şeyler konuşuluyor Meclis’te. Sormak istiyoruz. 20 aydır Pençe- Kilit operasyonu sürüyor. Hedefleri neydi, hedefe ulaşıldı mı? Ulaşılmadıysa niye oradayız? Hedeflerine ulaşmama sebebi nedir? Soruyoruz, Pençe- Kilit operasyon bölgesinde kaç mehmetçiğimiz var? Soruyoruz, Pençe- Kilit operasyon bölgesinde ilan edilen şehitlerin dışında şehidimiz var mı? Bazı şehitlerimiz terör örgütünün elinde mi? Canlı olup olmadığını bilmediğimiz bir grup askerimiz acaba terör örgütünün elinde mi? Bu soruları yanıtlamasını bekliyoruz ve bundan sonrası için yeni şehitlerin gelmemesi için askeri alanda yapılan tartışmaları sormak istiyoruz. Lojistik dezavantajları olduğu söyleniyor. Askerlere zaman zaman yiyecek bile ulaştıramadığımız söyleniyor. Bölgeden bazen şehitlerimizi geri çekerken bile diğer silah arkadaşlarının şehitlerimizi geri getirmek istediğimizde bile diğer silah arkadaşlarının hayatlarının tehlikeye atıldığı söyleniyor. Bu sorulara cevap verilmesini istemek suç değil, hata değil. Hakkımızdır, görevimizdir. Bundan sonra da şunu söylüyoruz. Hataları yapan, soruları yanıtlamayan bir iktidar ile aynı A4 kağıdının üzerinde buluşup, ona meşruiyet kazandırmayacağız. Sorulara cevap versinler, bizim üzerimize ne düşüyorsa yapalım. Ancak bir ezbere anlayış ile ana muhalefet partisi ‘Biz ne yaparsak yapalım, bizimle birlikte imza atar.’ Atmayız. O metne imza atmadık. O metinde terörü kınıyorlar. Bizim yayınladığımız metinde açıkça lanetliyoruz.”
“Ne farkı var da imzaladınız”?
“Bir başka siyasi partiden sözcü demiş ki ‘Bu metinde ne vardı imza atmadınız?’ Ne var da siz imza attınız, bir öncekinden ne farkı var da imzaladınız? Bir önceki şehit ile bugünkü şehit arasında bir fark var mı? O günden bugüne ne değişti de imza attınız? O bildiriye imza atmak yerine, bizle birlikte çok daha etkili muhalefeti yapmak yerine neden iktidarın arkasında hizalanıyorsunuz? Neden iktidara güç veriyor, nefes oluyorsunuz? Onlar bu ülkeye güç mü veriyorlar? Onlar bu sorunları çözüyorlar mı? Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nden ezbere muhalefet bekleyenler, iktidar ne zaman isterse iktidara destek bekleyenler hiç beklemesinler. Biz bu ülkeye haklıyı, mazlumu, mağduru, şehit ailesi ise şehit ailesinin hakkını savunmaya devam edeceğiz. Ezbere siyaset ile iktidarlarını sürdürenler bundan sonra oturup kendi düşünsünler. Cumhuriyet Halk Partisi’nin tavrı nettir, durumu nettir.”
“Ömer Çelik kolay siyaset yapıyor”
Cumhuriyet Halk Partisi lideri Özel, Adalet ve Kalkınma Partisi Sözcüsü Ömer Çelik’in CHP’nin bildiriye imza atmamasını “Utanç verici” olarak değerlendirmesine ise şu yanıtı verdi:
“Ömer Çelik çok kolay siyasete alışmış. Bugün ezberi bozulduğu için ne diyeceğini şaşırmış. Ömer Bey bir bizim attığımız ve imzaladığımız bildiriye bak. Bir senin grubunun imzaladığı bildiriye bak. Eğer terörün karşısında dimdik durmaksa bizim bildirimizde var. Senin şaşırdığın, ana muhalefet olarak kolayca arkana dizilmemiş olmamız. Senin şaşırdığın, bizim sorumluluğunuzu hatırlatmış olmamız. Senin şaşırdığın, bizim bugün Milli Savunma Bakanından bilgi istiyor olmamız. O bilgilendirmeyi yapamayacak bir acziyetteyseniz, benim Ömer Çelik’e söyleyecek sözüm yok. Ömer Çelik bundan sonra kendisi düşünsün Cumhuriyet Halk Partisi’nin terörle mücadele konusunda en ufak sıkıntısı, bir tavizi, en ufak eksikliği olmaz. Ama terörle mücadele ederken silahlı kuvvetlere destek vermek başka bir şeydir, hatalarını yapan iktidarı tartışmamak başka bir şeydir. Bundan sonra öyle yağma yok.” (Sami Gökçe)