MİT NE YAPTI (9)

Başbakan, 23 Temmuz 2016’da, ATV ve aHaber ortak canlı yayınında şunları söyledi: “İstihbarat, Genelkurmay’a aktarılmış. Önlem alınamamış. Kuvvet komutanlarının tamamı, hatta Genelkurmay Başkanımız dahil derdest edilmiş, Akıncı’ya götürülmüş. Bu onaylanacak bir şey değil. Bana neden haber verilmedi? O sorunun cevabını ben de arıyorum. Bizim süreçten haberimiz olmadı.” 2 Ağustos 2016’da CNN Türk canlı yayınında söyledikleri: “Ben bunu Milli İstihbarat Teşkilatı başkanına sordum. ‘Bu nasıl olur?’ dedim. Başbakanın haberi yok, Cumhurbaşkanının haberi yok. Tamam, Genelkurmay Başkanının bilgisi olması gayet doğal, ama aynı zamanda Başbakana da söylemesi lazım. Çünkü siz Başbakana bağlısınız. Ama bunun cevabını veremedi; herhangi bir şey de söylemedi. Doğrusu bu.”(7)

15 Temmuz 2017’de, Başbakan Yıldırım Fikret Bila ile yaptığı söyleşide, MİT Müsteşarıyla görüşmenin 22.40’ta gerçekleşmiş olabileceğine işaret ederken, “Darbe oluyor, ne yapıyorsun?” sorusuna, MİT Müsteşarı Fidan’ın; “Yok, bir şey yok, normal. Biz çalışıyoruz” karşılığını verdiğini ifade etti.(8)

Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’nin kitabından ve yazdıklarından öğreniyoruz ki birkaç dakika sonra da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Hakan bu ne, ne oluyor” diye soruyor. Fidan her ikisine de gelen ihbarı, aldıkları önlemleri anlatıyor. O esnada FETÖ’cülerin darbe girişiminde bulunduğu anlaşılmış, vatandaşlar köprüye ve caddelere çıkmıştır bile. Bu gürültüde, MİT Müsteşarı Suriyeli din adamı Muaz el Hatip ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’le birlikte MİT konukevinde yemek yemektedir.

Soru şu: MİT Müsteşarı, Binbaşı O.K’nın 14.45’deki ihbarından gece saat 22.30’a dek tam 7 saat 10 dakika geçmesine rağmen Cumhurbaşkanı’nı ve Başbakan’ı neden arayıp bilgilendirmemiştir?

Soru şu: Ülkenin seçilmiş en üst düzey iki kişisinin, Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın neden haberi olmadı? Niçin onlara bilgi verilmedi? Niye onların güvenliği sağlanmadı? Neden devletin zirvesi çok ciddi bir ölüm tehlikesi ile karşı karşıya bırakıldı?

Başbakan Binali Yıldırım’ın MİT’ten bilgi alamadığı dakikalarda gerçekleşen olaylar:
– Saat 21.00’de; FETÖ’cüler, Genelkurmay Karargâhı’nı ele geçirerek komutanları esir aldılar. Kendilerine direnenlere karşı çatışmaya girdiklerinden silah sesleri duyulmaya başlandı,

-Saat 21.30’da; darbecilerim “Yurtta Sulh Konseyi” adını verdikleri yasadışı yapı adına Tuğgeneral Mehmet Partigöç, sırasıyla “Atama”, “Katılışlar” ve “Sıkıyönetim Direktifi” mesajlarını ilgili ordu birliklerine Genelkurmay’ın gizli haberleşme sistemi aracılığıyla yayımlamaya başladı, Sıkıyönetim Direktifi 22.15’te gönderildi,
– Saat 22.00; Genelkurmay Karargâhı’na gelen helikopter, dışarıda bulunanların üzerine ateş açtı,

– Saat 22.05; Genelkurmay Başkanı’nın uçuş yasağı emrine rağmen, Ankara’da savaş uçakları ses duvarını aşarak uçuş yapmaya başladılar,

– Saat 22.28; İstanbul’da tanklar, Birinci köprünün Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçişi kapattı,

– Saat 22.35; İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen havalimanları darbeciler tarafından işgal edildi.

Olaylar zinciri incelendiğinde, devletin istihbarat kurumlarında kayda değer bir yetersizlik olduğu, darbe girişimi gibi çok önemli bir olayın amirlere bildirilmesinde köklü kurumların geleneğine uymayan bir tutum sergiledikleri görülmektedir.