Peki Utancımız?
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yoğun çabaları sonucunda, Perge Antik Kenti’ndeki kaçak kazılar sırasında bulunarak yaklaşık 50 yıl önce yurt dışına kaçırılan Herakles Lahdi, İsviçre’den Türkiye’ye getirildi.Biz mi? Harbiyeli Mozaik Ustası Mehmet Daşkapan’ın ifadesiyle,
‘acaba’ noktasında durup, antik ‘Roma’ya karşıdan bakmayı sürdürüyoruz!
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uzun yıllardır verdiği hukuksal mücadele, Anadolu topraklarından kaçırılan çok sayıda tarihi ve kültürel emanetin yeniden bu topraklara dönmesinin de bir karşılığı oldu. Bunun son örneği, Antalya’nın Aksu ilçesindeki Perge Antik Kenti’ndeki kaçak kazılar sırasında bulunan ve yaklaşık 50 yıl önce yurt dışına kaçırılan Herakles Lahdi oldu. Bakanlık yetkilileri tarafından Cenevre’de teslim alınan Herakles Lahdi, uzun çabaların sonunda Türkiye’ye getirilirken, Antalya Müzesi Müdürlüğü’ne sergilenmek üzere teslim edildi.
-BİZİM ÇABAMIZ MI?-
Eldeki ‘resmi’ kurumsal (Bakanlık nezdindeki) çabanın geldiği noktada duran bizlerin, Hatay kent idaresinin tepesinde duranlara (Hatay Valisi, İl Kültür ve Turizm Müdürü, Müze Müdürü ve diğer ilgililer…) sorumuz mu? Sahi, Asi Nehri’nde çekilen sularla beraber yeniden ortaya çıkan ve izleyenler tarafından antik Roma’dan kalma bir ‘sütun başı’ olduğu söylenen parça için bir şeyler yapar mıyız?
Yoksa olanı ve biteni olduğuyla izlemeye devam mı?
-ÜZÜCÜ!-
Konuya ilişkin konuşan, Harbiyeli Mozaik Ustası Mehmet Daşkapan, “Asi’nin öfkeli suları bile eldekini muhafaza etmeye devam ediyor… Sular her çekildiğinde, dipteki çamurun üzerinde duran antik dönemin Roma’sı ile ‘bize’ kendimizi hatırlatıyor. Ama hatırladıklarımıza sahip çıkamadık henüz. Herkesin ‘acaba’ diye durduğu noktada, kalkıp bir açıklama dahi yapamadık. Oysaki Bakanlığın son Herakles Lahdi için ortaya koyduğu samimi çabayı izlerken öylesine keyif aldım ki… Anadolu’nun görkemli geçmişinden koparılan bir parçanın daha bu topraklara dönüşüne öylesine sevindim ki… Ama bize, kendimize döndüğümde o keyif de o sevinç de kursağımda kaldı. Merak ediyorum. Merak eden herkes adına da soruyorum. Sahi, niye onu oradan almıyoruz? Diğer kesme taşlara bakıp da bunlar ‘köprüye ait değiller’ demişler ya, aynısını söylesinler! Yok, bu da Roma değil, desinler. Biz de susalım… Olmaz mı? Ama illa ki de çıkartmayacaklarsa da, çıkarabilecek birilerini bulalım! İstedikleri bu mu? Bizlerin sahip çıkmak istemediğine başkalarının sahip çıkması mı?” dedi.
-Tamer Yazar-