DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 15 Temmuz’da TBMM’yi bombalayanların başaramadığını AKP iktidarının başardığını belirterek “Milli irade dün, Anayasa dün yok sayıldı arkadaşlar. 15 Temmuz gecesi Meclis’e bomba atanlar bunu başaramamıştı, ama bu iktidar başardı. 15 Temmuz gecesi meclis hukuka sahip çıktı, Anayasa’ya sahip çıktı, demokrasiye sahip çıktı ama dün olanlar, anayasal düzene bir darbedir ve bu darbe de maalesef meclis çatısı altında yapılmıştır” dedi.
Partisinin Belediye Başkan adayları tanıtım toplantısında konuşan Ali Babacan Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesinin “Anayasal darbe” olduğunu söyledi. Babacan “Dün meclisimiz için gerçekten utanç verici bir gündü. Anayasa Mahkemesi’nin iki kere verdiği karara rağmen, Hatay Milletvekili Can Atalay’ın milletvekilliği, haksızca, hukuksuzca düşürüldü. Bakın öyle bir konu ki, Meclis Başkanı bile ortalarda yok. Ve bu işe uygun, bu işlere yatkın, hani kukla oyunu diyoruz ya, bu tür insanlar şu anda maalesef ön planda” diye konuştu,
Babacan şöyle devam etti;
Bu kararla küçük ortağın rüyalarını süsleyen ‘Anayasa Mahkemesi’ni yok etme fikri’ de gerçek oldu. Hani diyordu ya, ‘Kapatın bunu, kapatın bunu’ diye, e ha kapatmışsın, ha aldığı kararı yok saymışsın. Ha var ha yok. Kapatmaktan farkı ne? 85 milyonluk ülkenin, 85 milyon vatandaşın tüm verileri, vatandaşlarımız hakkındaki tüm bilgiler sağa sola saçılmış durumda. 85 milyonun telefon numarasından tutun TC kimlik numarasına kadar; sağlık bilgilerinden Sosyal Güvenlik Kurumu bilgilerine kadar; devletin korumakla yükümlü olduğu adres kaydından soy ağacı bilgisine kadar tüm ama tüm bilgiler internete sızdırılmış.
“Kukla oyununa dönmüş kabine üyelerine sormayacağım”
Ben öyle kukla oyununa dönmüş kabine üyelerine sormayacağım. Çünkü sorumlu madem tek kişi, yetkili madem tek kişi, ona soracağım. Hepimize bunun cevabını vermesi gereken o kişi. Sayın Erdoğan, 85 milyonun tüm bilgilerinin sızdırılmasıyla ilgili siz hükûmet olarak bugüne kadar ne yaptınız? Herhangi bir soruşturma başlattınız mı? Sorumlular aranıyor mu?
“Merkez Bankası’nın yedek akçesini hiç acımadan sıfırladılar”
Bakın, kimse bundan bahsetmiyor değil mi? Herkes döviz rezervi falan filan. Ben döviz rezervinden bahsetmiyorum, Merkez Bankası’nın bilançosunda biriktirilen ve her sene kara gün için saklanan yedek akçeden bahsediyorum. Hiç acımadan, utanmadan, bir günde sıfırladılar. Ertesi yıl biriken yedek akçeyi gene sıfırladılar. Ülkenin Merkez Bankası’nı kukla tiyatrosuna çevirdiler.
“Gerçekti, hayal oldu”
Ne derdi, o işlerin en iyi gittiği dönemde? ‘Hayaldi, gerçek oldu’ derdi, değil mi? Evet, oldu. Oldu ama o gerçek olan hayaller var ya, o gerçek oldu dediği hayaller, o bizim yaptığımız işler ya. O gerçekler bizim yaptığımız. Dürüst ve ehil kadroların yaptıkları. Bizim yönetimde olduğumuz, özgür ve zengin Türkiye’nin günleriydi onlar. Dürüst ve ehil kadrolarla o başarıları yakalamıştık. Şimdi ne oldu? ‘Gerçekti, hayal oldu.
Sayın Erdoğan, iyi bakın iyi. Tüm bu gelir adaletsizliği, yoksulluk, hukuksuzluk, israf sizin eseriniz. Bu tablo sizin eseriniz. Bize yoksulluğun resmini çizdiniz. Bize adaletsizliğin resmini çizdiniz. Bize haksızlığın resmini çizdiniz. Ne yazık ki milyonların hayatını mahvettiniz. Orta sınıf diye bir şey bırakmadınız. Nasıl ki çadırın orta direğini alırsanız o çadır çöker, siz ülkeyi çökerttiniz.”
“%45’e faizi çıkarırken siz kimden talimat aldınız?”
8 ayda 8 kere faiz artıyor tek kelime konuşmuyor. Çünkü niye, sanki onlar bir şey yapıyor kendisinin haberi yok. Kulağını kapatıyor, gözünü kapatıyor sözüm ona. Hepsi bilgisi ve talimatı dahilinde. Ben şimdi kendisine soruyorum ya: %7.5’ken, Merkez Bankası’nın faizi %7.5’ken, Merkez Bankası’na başkalarından mı talimat alıyorsunuz diye soran Erdoğan’a ben şimdi soruyorum: Acaba %45’e faizi çıkarırken siz kimden talimat aldınız? Sayın Erdoğan herkesi yoksullukta eşitledi. Ya biz eşit vatandaşlık derken bunu kastetmemiştik ki. Sayın Cumhurbaşkanına ben buradan seslenmek istiyorum, bakın, bizim eşit vatandaşlık sözümüzü yanlış anladınız. Eşit vatandaşlık demek, vatandaşları yoksullukta eşitlemek demek değil. Eşit vatandaşlık demek, bu ülkenin her bir vatandaşını insan onuruna yaraşır bir refah seviyesine ulaştırmak demek.” (Haber Merkezi)