Arkeoloji Müzesi mi sorumlu olan, yoksa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü mü? Belki de kent idaresinin en tepesindekiler! Peki, eldekinin sahipsizliğine ekli bu çöpler, turizmimiz adına ne anlatmalı?
Geçtiğimiz hafta içinde gerçekleşen İl Koordinasyon Kurulu 2017 Yılı 1. Dönem Değerlendirme Toplantısı’nı izleyenler, yatırımların ve ödeneklerin Hatay genelinde hangi alanlarda biriktiğini netleştirdi. Hangi kurumların bu ödeneklerden yararlandığını da! Asıl merak edilen ve sorulan şey mi? Hatay’ın, belki de mevcut sanayisi kadar önemli olan Turizm Sektörü adına bu yatırım pastasından ne kadar pay ayrıldığı ve bu payın ne kadarının hangi alanlarda kullandırıldığı. Hatay Valisi Erdal Ata’nın verdiği bilgiye göre, Ankara’dan Hatay’a ayrılan ödeneği en çok kullanan kurumlar; İl Milli Eğitim Müdürlüğü, DSİ 6. Bölge Müdürlüğü, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü. Bu listede, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü var mı? Varsa kaçıncı sırada? Yatırım pastasından aldığı pay kaç TL? Harcadığı alanlar hangileri?
-Sorular ve cevaplar-
Eldeki fotoğraflara bakan kent insanı, Hatay Valisi tarafından böylesi önemli bir toplantıda verilen rakamların sorgusunda durma hakkını da kendisinde görüyor. Özellikle de, Vali Ata, “2016 yılında 646 adet proje üzerinde çalışılmıştır. Bu projelerin 324 adedi genel ve özel bütçeli kuruluşlarca, 322 adedi ise Hatay Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin imkânlarınca gerçekleştirilmiştir. Toplam bedeli 4 milyar 663 milyon 747 bin TL olan bu projelerin 2016 yılı ödenekleri ise 1 milyar 614 milyon 48 bin TL’dir” demişken ve bunca rakamın coğrafyasındaki eldeki tarihin yorgun, bakımsız, ilgisiz, terk edilmiş, sahipsiz hali bu kadar açıkken.
-Sorumlu kim?-
Sorgulanan yer, sıklıkla gündeme gelen de bir yer. Antakya’nın Hürriyet Caddesi’nin orta yerinde bir altyapı çalışması sırasında çıkmış bir Roma dönemi buluntusu. Detay veremiyoruz. Çünkü ona dair hiçbir bilgi, tabela, levha, isimlik ya da buna benzer bir şey yok. Ama bulunduğu yerde çöp çok! Neler yok ki… Sigara izmaritlerinden boş sigara paketlerine, su şişelerinden gazete parçalarına, içilmiş kahvelerin geriye kalmış kağıt bardaklarından meyve suyu kutularına, her şey var! Peki, utandıran bu görüntü karşısında, bu kenti yönetenler de var mı? Üstlenmesi gereken sorumluluğu ertelemişler de var mı? Bulduklarını geride sahipsiz bırakanlar da var mı? Aslında, bu çöpler içinde hepsi de var… Burası, Hatay’ın harcadığı onca para içindeki sahipsiz turizm sektörü gibi aslında. Beklemeye alınmış. Ya da nadasa yatırılmış. O yüzden kir içinde. Çöp içinde. Utanç içinde. Tamer Yazar