Birçok davranışımızın kökeni kadim inanç ve geleneklere dayanıyor. Farkında olmasak bile, günümüzde hala Şamanizm’den miras kalan pek çok ritüeli uyguluyoruz. Günlük yaşantımızda farkında olmadan uyguladığımız pek çok ritüel, Şamanizm ve kadim Türk inançlarına dayanmaktadır. Bu gelenekler, geçmişten günümüze uzanan kültürel mirasın hala canlı olduğunu gösteriyor. İşte bu geleneklerden bazıları ve kökenleri:
1. Tahtaya Vurmak
Eski Türkler, kötü ruhları kovmak amacıyla ormanlara girmeden önce ağaçlara vururlardı. Günümüzde kötü bir şey söylediğimizde tahtaya vurma geleneği, bu ritüelin bir yansımasıdır. Bu davranış, kötü ruhların bizi duymaması için ses çıkarma amacı taşır.
2. Ölünün Üzerine Bıçak Koymak
Türklerin madenlerin koruyucu ruhlara sahip olduğuna inanmasından doğan bu gelenekte, ölünün üzerine bıçak koymak kötü ruhlardan korunmak için yapılır. Benzer bir şekilde, lohusa kadınların yanına makas veya iğne bırakmak da onları kötülüklerden koruma amacına hizmet eder.
3. Ağaçlara Bez ya da Çaput Bağlamak
Şamanizm’de dileklerin gerçekleşmesi ruhlar aracılığıyla olur. Bu nedenle, dilek dilemek isteyenler, ağaçlara bez ya da çaput bağlarlar. Ağaçların yaşamın sembolü olması, bu ritüelin hala yaygın şekilde sürdürülmesini sağlar.
4. Kapı Eşiğine Basmamak ya da Oturmamak
Kapı eşiğine basmanın veya oturmanın uğursuzluk getireceği inancı, evin koruyucu ruhu olan “eşik iyesi”ne dayanır. Eski Türk inançlarına göre bu ruh, evin koruyucusudur ve eşiğe saygı gösterilmezse uğursuzluk getirebilir.
5. Yolcunun Ardından Su Dökmek
Yolcu uğurlanırken ardından su dökülmesi, su gibi rahatça gidip gelmesi temennisini ifade eder. Bu gelenek, giden kişinin üzüntüsünü hafifletmek ve yolculuğunu kolaylaştırmak amacıyla ruhlara su sunma ritüeline dayanmaktadır.
6. Kurşun Dökmek
Nazardan korunma amacıyla yapılan kurşun dökme ritüeli, Şamanizm’de “Kut Dökme” olarak bilinir. Bu ritüel, kötü ruhlardan korunmak için uygulanan bir yöntemdir ve günümüzde de sıklıkla yapılmaktadır.
7. Kırmızı Kurdele
Gelinlerin beline, lohusa kadınların başına veya çocuklara kırmızı kurdele takılması, Şamanizm’deki Albız adlı kötü ruha karşı korunma amacını taşır. Bu gelenek, kötü ruhların zarar vermesini engellemek için günümüzde de uygulanmaktadır.
8. Nazar Boncuğu
Nazardan korunmak için kullanılan nazar boncuğu, insanların bakışlarıyla zarar verebileceği düşüncesine dayanır. Bu inanç, eski Türk toplumlarının ruhani dünyasında önemli bir yere sahipti ve hala kullanımı yaygındır.
9. Köpek Uluması
Şaman inancına göre köpekler, kötü olayları önceden hissedebilir ve bunu uluyarak ifade eder. Köpek ulumasının kötü olayların habercisi olduğuna dair bu inanç, günümüzde de varlığını sürdürmektedir.
10. Mevlit ve İlahiler
Eski Şaman ayinlerinde davul ve kopuz gibi müzik aletleri kullanılırdı. Günümüzde mevlitlerde ve ilahilerde kullanılan müzikler, Şaman ayinlerinin bir devamı olarak değerlendirilebilir.
11. Mezarlardaki Suluklar
Mezarların ayak ucunda bulunan suluklar, ölen kişinin ruhunun susadığında kalkıp su içeceğine inanılmasıyla ilgilidir. Aynı zamanda, kuşların ve diğer canlıların bu suluklardan su içmesinin ölen kişinin ruhuna fayda sağlayacağı düşünülmektedir.
12. Kırk Sayısı
Türk kültüründe 40 sayısının özel bir yeri vardır. Ölen bir kişinin ardından 40 gün beklenmesi ya da bebeklerin kırkının çıkmasının kutlanması, Şamanizm’den günümüze taşınan bir inançtır. Bu inanışa göre, ruh bedeni 40 gün içinde terk eder.
Bu ritüeller, kadim Türk kültürünün izlerini sürdürerek, günümüz insanlarının farkında olmadan hala Şamanizm’in etkilerini yaşattığını gösteriyor. Bu gelenekler, Türk toplumunun derin kültürel köklerine dair önemli ipuçları sunuyor.