Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Çok çalışıp, az kazanıyoruz

Tuncay, konfederasyonlarının araştırma sonucunu

Tuncay, konfederasyonlarının araştırma sonucunu kamuoyuna duyurdu

Türk Eğitim-Sen Hatay Şube Başkanı Recep Tuncay, konfederasyonları Türkiye Kamu-Sen’in OECD verilerinden yola çıkarak yaptığı araştırma sonucunu kamuoyuna duyurdu. Tuncay, araştırma sonucunda, Türk çalışanının çok çalışıp az kazandığının ortaya çıktığına dikkat çekti.
OECD’ye üye 35 ülkedeki satın alma gücü paritesine göre eşitlenmiş milli gelir ile yıllık ortalama çalışma sürelerinin karşılaştırılması yoluyla, bir saatlik çalışmaya karşılık milli gelirden alınan payın ölçüldüğü araştırmada Türkiye’nin, işgücü en ucuz ülkeler arasında 5. sırada yer aldığını belirten Tuncay, araştırma sonucu ile ilgili şu verileri aktardı: “Buna göre, Türkiye’de bir kişinin çalıştığı her bir saat için üretilen toplam milli gelirden aldığı pay satın alma gücü paritesi ile eşitlendiğinde 13,54 dolar iken Lüksemburg’daki çalışan milli gelirden her saat için 68,35; Norveç’te 41,69; İsviçre’de 40,09 dolar pay alıyor.
Araştırmaya göre Türkiye’de 13,54 dolar olan 1 saatlik çalışmanın karşılığı 23,86 dolar olan OECD ortalamasının %76,2 altında kalıyor. Başka bir ifade ile OECD ülkelerinde çalışanlar Türkiye’ye göre ortalama 1,76 kat daha fazla kazanıyor. Aradaki bu fark, Finlandiya ile kıyaslandığında 1,94; Fransa ile 2,08; ABD ile 2,39; Hollanda ve Almanya ile 2,65; Lüksemburg’la kıyaslandığında ise 5 kata kadar ulaşıyor. Yani bir Türk çalışan Lüksemburg’daki bir çalışandan 5 kat fazla çalışırsa ancak onun kadar gelir elde edebiliyor.
Araştırma, Türkiye’nin incelenen 35 OECD üyesi ülke arasında en uzun çalışma süresine sahip 11. ülke iken saat başına elde edilen gelirde Meksika, Şili, Yunanistan ve Letonya’nın ardından en düşük 5. ülke olduğunu gösteriyor. Hal böyle olunca Türkiye’de uzun çalışma sürelerine rağmen yeterli gelir elde edilemediği gerçeği de ortaya çıkıyor.
Araştırmada, milli geliri daha yüksek olan ülkelerde ortalama çalışma sürelerinin de daha düşük olduğu, ülkelerde milli gelir azaldıkça çalışma sürelerinin arttığı görülüyor. Satın alma gücü paritesine göre eşitlendiğinde kişi başına düşen milli gelirin 103 bin 352 dolar olduğu Lüksemburg’da yıllık ortalama çalışma süresi, bin 512 saat iken, kişi başına düşen milli geliri 18 bin 582 dolar olan Meksika’da yıllık ortalama çalışma süresi 2 bin 255 saat. Ülkemizdeki fiyat seviyeleri ile OECD ülkelerindeki fiyat seviyesi dengelenerek elde edilen satın alma gücü paritesine göre Türkiye’de kişi başına düşen milli gelir, yıllık 24 bin 807 dolar iken yıllık ortalama çalışma süresi ise bin 832 saat olarak belirlenmiş.
Yani ülkemizde yılda ortalama bin 832 saat çalışan bir kişi milli gelirden ortalama 24 bin 807 dolar pay alabilirken, Lüksemburg’da bin 512 saat çalışan bir kişi yıllık ortalama 103 bin 352 dolar pay alıyor. Bir başka ifade ile Türk çalışan daha uzun süreler çalışırken emsallerine göre de çok daha az kazanıyor. Bu durum, ülkemizde çalışılan süreyle orantılı olarak katma değer yaratılamamasının yanı sıra, daha düşük ücretle daha uzun süreler çalıştırma yoluyla iş gücünün ucuzluğunu da ortaya koyuyor.”
.
Çalışma hayatı içler acısı durumda …
.
Sonuçları değerlendiren Tuncay, Türkiye’deki çalışma hayatının içler acısı halinin Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezinin yaptığı bu araştırmayla bir kez daha gözler önüne serildiğini bildirdi ve “Araştırmaya dahil edilen 35 OECD ülkesi içinde en uzun çalışma süresine sahip 11. ülke iken, bu kadar uzun çalışıp en az gelir elde eden 5. ülke konumunda olmamız içinde bulunduğumuz açmazı özetlemektedir. Gelir dağılımında adaletin sağlanması, daha kaliteli bir yaşam sürdürebilmek adına kat edecek daha çok yolumuz olduğu bu çalışmayla bir kez daha anlaşılmıştır. Ücret politikaları değişmediği, yapılan pazarlıklarda hayatın gerçekleri yerine kalemin mürekkebi konuşulduğu sürece bu tabloda bir değişiklik beklenmemelidir” dedi. -Mehmet ÖZGÜN-