Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Orhan Tüleylioğlu

Gölgesi yıldız dolu

Şair Metin Altıok 1941’de Bergama’da doğdu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi. Birçok resim sergisi açtı. Felsefe öğretmenliği yaptı. Lise yıllarında başlayan şiir serüvenini ilk defa “Gezgin” adlı kitabıyla (1976) günyüzüne çıkardı. Bundan sonra yaşamını hep şiirle sürdürdü. Pir sultan Abdal Kültür Şenliği için gittiği Sivas’ta, 2 Temmuz 1993 günü şeriatçıların saldırısına uğrayan Madımak Öteli’ndeki yangından ağır yaralı olarak kurtulduysa da 9 Temmuz 1993 günü, yangında yaşamlarını yitiren arkadaşlarının kaderini paylaştı.

Sevgi değişmez kılavuzuydu, Metin Altıok’un. Her zaman sevginin peşinden gitti. Gezginliğinin bir nedeni de buydu. Çünkü sevgi de, bir türlü kendine yer bulamayan gezgin bir duyguydu. Ama açıklık ve temizlik istiyordu sevgi. İşte bu iki istek onu hep yollara düşürdü. Aşkı itici gücüydü. Yani bunca sevgisizliğe, kötülüğe karşı bir “misilleme”ydi. Şiir ise duyarlılığının temeli, onuriliğiydi onun. Sözcükler evrenine açılan penceresiydi. Bu pencereden bakmaya çağırdı herkesi.

Metin Altıok dönemini iyi okuyan bir şairdi. İnsanın yüceliğine olan inancıyla kaleme aldı şiirlerini. Şiirlerinde yoğun bir iç hesaplaşmaya yönelmiş, “kendinin avcısı” olmuştu. Kişisel yaşamının acılarını, türlü duygularını halkının yaşamıyla birleştirerek çağdaş şiirimizin en seçkin ve öğretici örneklerini verdi.

Gelirler tüyden adımlarıyla
Ve aşk ve umut ve başkaları.
Duyulur içten içe değişmez acı,
Komaz ansımaya yanıltıcı yanlarını.
Ve bizim o insancıl yaramız,
Açılır bir gülün yapraklarını.
Yüreğimizin kanayan gergefinde,
Delerek acının gerilmiş kumaşını

Metin Altıok her zaman yaşamın kanayan yerinde durdu. Her şeyin alınıp satıldığı bir dünyada insanın yabancılaşmamış özünü aradı. Kendi iç değerlerine yöneldi.

Acıdır şişelerin dibi,
Bir koşunun
Umulmadık bitişi.
Bakır çalığı zehirli,
Acı gündemdedir.
Acıdır borsa haberleri,
Türk parasının değeri,
Düşüp yükselen altın.
Acıdır gelinlik bir kızın
Sandık lekeli çeyizi.

Neden hep acı hüzün ve yalnızlık? Metin Altıok bu soruyu söyle yanıtlamıştı: “Acı çağdaş yaşamın bir zorunluluğudur ve duyarlı olmanın sonucudur. Şairin acı ile hesaplaşması gerekir. Bugün onurlu insan içinde bulunduğu olumsuzluklar karşısında, onları ortadan kaldırmak elinden gelmediğine göre, acı duymak zorundadır. Bu bir kefaret sorunudur. Aydın kişi acı duyarak güzelliğin, inceliğin kefaretini öder.”

Metin Altıok’a göre şiir, insanların duygu dünyaları arasında bağ kurar, kötülüklerden arınmaya, insanları sevmeye yarar.

Her şeyin üstüne sulusepken bir kar;
Bir aşkı delik deşik ediyordu/lar.
Bense inatla susuyordum
Ve kızımı seviyordum ekmek kadar.

O zamanlar on iki mart falan/lar;
Kendimi her gün pencereden atıyordum.
Çevremde ipsiz sapsız konuşmalar,
Bir tek kızımla avunuyordum.

Büyüdü artık genç kız oldu kızım/lar;
Birer gelin adaydır şimdi onlar.
Ben kendime bir oğul oluyorum,
Yüreğimde deli dolu coşkular.

Kökleri bin yıl öncelerine uzanan sözlü ve yazılı edebiyat geleneğimizin, 20.yüzyıldaki en parlak temsilcilerinden Metin Altıok “Türkçenin filozof şairi”ydi. Şiiri olağanüstü bir titizlik ve özenle, adeta kendini cendereye sokar gibi, sıkı bir form çalışmasını sergiler. Yalın bir anlatım içindeki duyarlılık ve içtenlik sürprizleri ve ironiyi de içerir.

Bir Metin Altıok kitabı olan “Gölgesi Yıldız Dolu”nun yeni baskısı Doğan Kitap’tan çıktı. Kitabı derleyen şairin kızı Zeynep Altıok. Metin Altıok’u şiiri, sanatı ve kimliği ile tanıtan kitap, şairin yapıtlarında imge ve motif zenginliğinin çıkış noktalarına dikkat çekerek, şair kimliği ile ne denli örtüştüğünü dostlarının tanıklığıyla ele alıyor.

Orhan Tüleylioğlu

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

SON HABERLER