Depremin yaralarını sarmak için kurulan Afet Yeniden İmar Fonu’na kaynak aktarımı yapılmaması, kamuoyunda tepkilere neden oluyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerle sarsılan 11 ilin yaralarını sarmak amacıyla kurulan Afet Yeniden İmar Fonu, uzun süredir tartışmaların odağında. 15 Mart 2023’te TBMM’de kabul edilen Fon’un uygulama yönetmeliği, ancak on ay sonra 2 Şubat 2024’te Resmi Gazete’de yayımlandı. Yönetmeliğin gecikmeli olarak yürürlüğe girmesi ve bugüne dek fona herhangi bir kaynağın aktarılmamış olması, iktidarın fonu propaganda amacıyla kurduğu eleştirilerini artırdı.
Yeniden imar projeleri için finansal belirsizlik sürüyor
Afet Yeniden İmar Fonu’nun ana amacı, afet bölgelerindeki yeniden imar ve inşa projelerini düzenli ve kurumların koordinasyonuyla finanse etmek olarak belirlenmişti. Özellikle Kahramanmaraş depremlerinin etkili olduğu alanlarda acil yeniden yapılanma ihtiyacının karşılanması hedeflenirken, fona bugüne kadar herhangi bir kaynak aktarımı yapılmamış olması tepki topluyor. Fonun kaynakları, yurt içi ve yurt dışı bağışlar, hibeler, krediler, bütçeye konulan ödenekler ve sermaye piyasalarından sağlanacak finansman ile çeşitlendirilecekti; ancak şu ana dek bu kaynakların hiçbiri fonun kullanımına sunulmuş değil.
Maliye bakanlığı: Fonda kaynak yok
Hazine ve Maliye Bakanlığı’ndan edinilen bilgilere göre, 31 Ekim 2024 itibarıyla Afet Yeniden İmar Fonu’na herhangi bir kaynak aktarımı yapılmadı. 7441 sayılı Kanunun 6’ncı maddesine göre, fon kaynakları ve aktarımlara ilişkin mali verilerin her üç ayda bir kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor. Ancak fonun kurulmasından bu yana geçen süre içinde herhangi bir mali veri kamuoyuna sunulmadı.
Afet Yeniden İmar Fonu’nun denetim sorumluluğu Sayıştay’a verilmiş olsa da Yönetim Kurulu’nun talebi doğrultusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı Hazine Kontrolörleri Kurulu veya bağımsız denetim kuruluşları tarafından da denetim yapılabiliyor. Ancak şu ana kadar herhangi bir bağımsız denetim kuruluşu ile anlaşma sağlanmadığı ifade ediliyor.
Yaraların sarılması amacıyla oluşturulan bu fona ilişkin süreçte yaşanan belirsizlik ve gecikmeler, kamuoyunda güven kaybına yol açarken, fonun hayata geçirilme amacına uygun şekilde etkinleştirilmesi için çağrılar artmaya devam ediyor.