Türkiye’nin gündemi hiç durulmayacak anlaşılan. Narin kızımızın öldürülmesine mi yanalım, gün yüzü göremeyen, öldürülen bebelere mi, kadınlara mı, giderek halkın istenci hiçe sayılarak kayyımlara alıştırılmamıza mı…
Kayyım TDK Sözlük’te “Belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için görevlendirilen kimse; kayyum” diye tanımlanmış. Arapça sözcük. Hukuksal olduğuna göre çelişkiyi hukuksal açıklamalı. Seçim öncesi adaylar başvurduğunda sakınca bulunmayıp onaylanmasına karşın, seçilmesinin ardından görevden alınmakta, yerlerine kayyım atanmaktadır. Uygulamanın dürüstlükle açıklanacak yanı yoktur, hiledir. Bu konunun bir yanı.
Gelelim diğer yanlara. Bilirsiniz bizde mıy mıy yoktur. CHP köklerine uygun değildir. Şimdi böyle yazmak beni ako’li, kayyımcı mı yapar?
Dinci faşizm ile etnik faşist Kürtçülük arasında birbirine zarar vermeden kullanma, aparat, tahterevalli ilişkisi vardır. Acaba demli belediyelerde hangi kollar, nasıl kırılıyor da yen içinde kalıyor? Bizimki merak işte! Dilerim yanılıyoruzdur. Ne kadar Türk Devrimi düşmanı sefil varsa bulvarlarına adlarını koymalarının rastlantı olduğunu mu sanırsınız.
1980 öncesi, evinin önünde kurşunlanıp öldürülen, köy enstitülü Ümit Kaftancıoğlu’nun Tüfekliler adlı tomanında anlattığı Kasrıkanco ve Ahmet Türk süresiz egemendir.
Şu soruyu sormayı boşlamamalı: Daha kısa süre önce her tür eziyeti yapmakla suçladıkları akp’nin yeni açılım planına hangi kişilikle olumlu yanıt verdiniz?..
Olayların ne hızına ne acısına yetişilebiliyor. Hani bir söz vardır. Büyük bakmak! Evet, ancak geri durup büyük bakabilenler geleceği görebilir ki bu bir müthiş bahtiyarlık!
Ne acı üzerimizde yüz yıllık planlar var. Bu planları kökten bozmalı, figüran olmamalıyız.
Kimi dostlarım sert yazdığımı söylemekteler. Biliyorum, beni de düşünerek uyarmaktalar. Ne ki Orhan Veli’nin şiirindeki gibi, böyle de yatılmaz ki. Sözgelimi bir haftada yaşanan hangi olay vicdanlı insanı isyan ettirmez? Çocukların, bebelerin kuşlar gibi bir bir öldürülmeleri mi? Beş bebenin dumandan, yanarak ölümleri mi? Yetmedi, annenin suçlanması, her ikisinin de yargılanma ve mahkumiyetleri mi? Çapsızlık ve vicdansızlk ülkeyi kasıp kavuruyor.
YORUMLAR