Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hatay Ekonomisinin Kurtuluş Reçetesi: Gaz Hidrat Rezervleri

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), kuruluşunun 41. yılını İzmir’de düzenlenen etkinliklerle kutladı. Organizasyonun öncüsü olan Prof. Dr. Hasan Havıtçıoğlu’nun düzenlediği etkinlikte Konuşmacılar, çeşitli konularda değerli bilgiler paylaşırken, en dikkat çeken isim Prof. Dr. Günay Çifçi oldu. Deniz dibi gaz hidrat yatakları üzerine yaptığı çalışmalar ve bunların İskenderun Körfezi ile olan bağlantıları özellikle ilgi topladı.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti

Prof. Dr. Günay Çifçi; “Gaz hidratlar dünya genelinde karalarda ve deniz tabanlarında yaygın olarak bulunur. Türkiye’de ise Karadeniz ve Akdeniz’de bol miktarda gaz hidrat rezervi olduğu öngörülmektedir. Yapılan çalışmalar, Karadeniz’de 4,6 trilyon metreküp, Akdeniz’de ise 7,4 trilyon metreküp gaz hidrat rezervi bulunduğunu ortaya koymuştur.” Diyerek bu rezervlerin önemli bir kısmının Hatay İskenderun körfezinde olduğunu bunun da Hatay ekonomisi için büyük önem arz ettiğini belirtti.

Enerji Kaynaklarının Önemi Vurgulandı

Prof. Dr. Günay Çifçi’nin deniz tabanındaki gaz hidrat yatakları konusundaki çalışmalarına verdiği desteği dile getiren eski Mustafa Kemal Üniversitesi rektörü Prof. Şerafettin Canda, İskenderun Körfezi’nin enerji potansiyelinin Türkiye için kritik öneme sahip olduğuna dikkat çekti. Prof. Canda ayrıca, İskenderun Üniversitesi’nin kuruluşu için attığı adımlardan ve Petrol Mühendisliği Bölümü’nü hayata geçirme sürecinden bahsetti.

Prof. Dr. Günay Çifçi’nin Çalışmaları

Prof. Dr. Günay Çifçi tarafından yürütülen projeler, Türkiye’nin bu alandaki potansiyelini ortaya koymaktadır. 2003 yılında başlatılan Devlet Planlama Teşkilatı destekli projelerin ardından 2014-2018 yılları arasında Türkiye’nin en büyük Milli Gaz Hidrat Projesi’nin ilk fazı başarıyla tamamlanmıştır. Orta Karadeniz’de yapılan araştırmalarda, Türkiye’nin 11 yıllık doğalgaz ihtiyacını karşılayabilecek rezervler tespit edilmiştir.

Gaz Hidrat Nedir?

Gaz hidratlar, yüksek basınç ve düşük sıcaklık koşullarında oluşan ve su moleküllerinin gaz moleküllerini bir kafes içinde hapsetmesiyle meydana gelen bir yapıdır. Genellikle doğalgazın ana bileşeni olan metanı içerir. Katı haldeki 1 metreküp gaz hidrat, standart basınç ve sıcaklık koşullarında 164 metreküupe kadar gaz depolayabilir.

Dünyadaki ve Türkiye’deki Gaz Hidrat Rezervleri

Gaz hidratlar dünya genelinde karalarda ve deniz tabanlarında yaygın olarak bulunur. Türkiye’de ise Karadeniz ve Akdeniz’de bol miktarda gaz hidrat rezervi olduğu öngörülmektedir. Yapılan çalışmalar, Karadeniz’de 4,6 trilyon metreküp, Akdeniz’de ise 7,4 trilyon metreküp gaz hidrat rezervi bulunduğunu ortaya koymuştur.

Karadeniz’deki rezervler daha erişilebilir konumda olup, yıllık 12 milyar metreküp gaz üretim potansiyeline sahiptir. Akdeniz’de ise bu rakam 18 milyar metreküp olarak tahmin edilmektedir.

Türkiye İçin Stratejik Önem

Gaz hidratlar, Türkiye’nin enerji politikalarında önemli bir rol oynayabilir. Bu kaynakların kullanıma açılmasıyla ülkenin enerji ihtiyacının karşılanmasında dışa bağımlılık azalacak, yeni iş alanları yaratılacak ve ekonomiye büyük katkılar sağlanacaktır. Ayrıca, gaz hidratlardan elde edilecek metan gazı, mevcut doğalgaz boru hatlarıyla taşınabilir ve evlerde, sanayide, elektrik üretiminde kullanılabilir.

Çevresel Katkılar

Gaz hidratlar, doğal olarak atmosfere metan gazı sızdıran yapılar olduğu için, bu sızıntıların kontrol altına alınarak enerji kaynağı olarak değerlendirilmesi çevresel açıdan da olumlu bir fark yaratacaktır. Metan, karbon dioksite göre 22 kat daha güçlü bir sera gazı etkisine sahiptir.

Geleceğin Enerji Kaynağı

Dünyada henüz yaygın bir şekilde kullanılmayan gaz hidratlar, geleceğin enerji kaynağı olarak görülmektedir. Türkiye, bu alandaki araştırmalarını hızlandırarak rezerv tespiti, çıkarma ve taşınma teknolojilerine yatırım yapmalıdır. Stratejik önem taşıyan bu kaynaklar, milli ve yerli projelerle değerlendirilmelidir.

Sonuç olarak, KKTC’nin kuruluş yıl dönümü kutlamaları kapsamında enerji ve gaz hidrat konularında yapılan sunumlar, Türkiye’nin gelecekteki enerji politikalarına ışık tutacak nitelikteydi. Bu çalışmaların hızla hayata geçirilmesi, ülkemizin enerji bağımsızlığına büyük katkılar sağlayacaktır.

Muhabir: Volkan İcil