Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan Belediyelere Kreş Kapatma Kararı

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belediyelere bağlı kreşlerin kapatılmasını ve yeni kreşlerin açılmamasını talep etti. Bakanlık, bu adımın ardından tepkiler yükseldi, özellikle CHP’den sert açıklamalar geldi. Peki, bu kararın ardında ne var?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, belediyelere bağlı kreşlerin kapatılması ve yeni kreş açılmasının engellenmesi yönünde önemli bir adım attı. Bakanlık, bu konuda valiliklere bir yazı göndererek, belediyelere bağlı kreşlerin, okul öncesi eğitim kurumu statüsünde faaliyet gösterdiğini belirtti. Ayrıca, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında yürütülen eğitim-öğretim faaliyetlerinin durdurulması gerektiğini vurguladı.

Bakanlık, kreşlerin kapatılması gerektiğini belirtti
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, valiliklere gönderdiği yazısında, belediyelerin açtığı kreşlerin, okul öncesi eğitim kurumlarının faaliyetlerine benzer etkinlikler düzenlediğini belirterek, yasal olmayan bir uygulamaya son verilmesini istedi. Bakanlık, bu tür kreşlerin eğitim-öğretim faaliyetlerinin yasal çerçeveye uymadığını ifade etti. Valiliklerden, belediyelere bağlı olan bu kreşlerin bir an önce kapatılması ve yeni kreş açılmaması için gerekli önlemlerin alınması istendi.

Milli Eğitim Bakanlığı’ndan uyarı
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderdiği yazıda, belediyelere bağlı kreşlerin, yasal düzenlemelere aykırı şekilde faaliyet gösterdiğini bildirdi. Bakanlık, okul öncesi eğitim kurumlarının müfredatına uygun olarak eğitim verildiği tespit edilen bu yerlerin, Özel Öğretim Kurumları Kanunu’na aykırı olduğunu vurguladı.

Bakanlık, belediyelerin açtığı kreşlerin, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet göstermediği ve bu nedenle yasal bir düzenlemeye tabi olamayacağına dikkat çekti. Bu yazı, belediyelere yönelik yeni bir yasal düzenlemeyi işaret ediyor.

Anayasa Mahkemesi’nin kararı ve yasal durum
Bakanlık, yazısında 2007 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından verilen bir karara atıfta bulundu. Mahkeme, Belediye Kanunu’nun, belediyelerin okul öncesi eğitim kurumu açmasına izin veren hükmünü iptal etmişti. Bu karar, belediyelerin, eğitim kurumları açma yetkisini yasal olarak kaybetmesine neden olmuştu.

CHP’den tepki: “Belediyelere hizmet engellemeye çalışıyorlar”
Bu gelişmeye ilk tepki, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)’nden geldi. CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, hükümetin bu hamlesine sert tepki gösterdi. Günaydın, “Kendileri kreş açmazlar, belediyelerin açtıkları kreşleri kapatma peşine düşerler. Halka hizmette yarışın, hizmeti engellemekte değil!” şeklinde bir açıklama yaptı.

CHP, belediyelerin, özellikle kadınlar ve çocuklar için önemli olan bu kreşleri açma hakkının engellenmesine karşı olduklarını belirtti. Gökhan Günaydın, hükümetin bu adımının, yerel yönetimlerin halkla doğrudan iletişime geçerek yaptığı çalışmaları engellemeyi amaçladığını savundu.

Belediye kreşlerinin önemi
Belediyelere bağlı kreşler, özellikle çalışan anneler için büyük bir öneme sahiptir. Belediyeler, toplumun ihtiyaçlarına yönelik bu tür hizmetlerle, sosyal sorumluluklarını yerine getirmeyi hedeflemektedir. Ancak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından alınan bu karar, belediyelerin kreş açma yetkilerini kısıtlıyor ve bu durum, özellikle çalışan aileler için büyük bir sorun yaratma potansiyeline sahip.

Birçok belediye, bütçelerini eğitim hizmetlerine ayırarak, düşük maliyetli ve kaliteli kreşler sunmayı hedefliyor. Bu kreşler, özel sektördeki kreşlere göre daha uygun fiyatlarla eğitim imkanı sunuyor. Ayrıca, yerel yönetimlerin, halkın ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretme anlamında önemli bir görev üstlendiği de göz ardı edilmemelidir.

Sonuç olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın aldığı bu karar, belediyelere hizmet verme açısından önemli bir engel teşkil ediyor. Belediyeler, bu tür hizmetleri sunarken, yerel halkın ihtiyaçlarına cevap verirken, şimdi hükümetin uygulamalarıyla karşı karşıya kalıyor. Bu da yerel yönetimlerin yetkilerinin kısıtlanması anlamına geliyor.