En uzun sınırımızın bulunduğu ülke Suriye’dir.
Bu nedenle Suriye’de olanlar bizi ilgilendirir ve dikkatle takip etmemizi gerektirir.
Büyük bir sığınmacı kitlesinin ülkemizde olduğu düşünülürse durumun önemi daha da belirginleşir.
Şu an için Suriye’de HTŞ hakim durumda görünüyor.
HTŞ’nin etrafında diğer guruplar var.
HTŞ’nin dışında da sınırımız yakınlarında bir kaç grup daha mevcut.
İşte Suriye’de böylesi karışık bir durum var.
Ayrıca, bu durumdan istifade eden ve fırsat bilen İsrail ise adım adım Suriye’nin içlerine doğru
girmekte ve böylece sınırlarını genişletmektedir.
Golan Tepeleri bunların başında gelir.
Bizim sınırımıza yakın olan yörede de bir hareketliklik başladı.
SMO (Suriye Milli Ordusu) Münbiç’in tamamını terör örgütünün elinden aldı.
Böylece sınırımız kısmen güvence altına alındı.
Suriye’de yönetimi elinde bulunduran HTŞ ve onun şemsiyesi altında bulunan gruplar, İsrail’in bu
genişleme hamlelerine şimdilik ses çıkartmıyorlar.
Ama gelecekte ne olur bilinmez.
HTŞ’nin başında bulunan kişi Emevi camisinde şükür namazı kıldı.
Yarın ne olur bilinemez.
Onun için çok dikkatli olmalıyız.
Bu gelişmeler olurken tersine göç de başladı.
Sınır kapılarımızda Suriye’ye doğru bir çıkış var.
Sayıları giderek artan bu tersine göçü de dikkatle izlemek gerek.
Yaklaşık on seneyi aşkın bir süredir Suriyeliler ülkemizde bulunuyor.
Burada doğum yaptılar.
Burada çocukları okullara gitti.
Burada iş sahibi oldular.
Burada çalıştılar.
Şimdi birden bire Suriye’deki oluşum ile dengeler değişti.
Böylesi bir durumda geriye dönüş başladı.
Bunun adına ne denilirse densin, bir karmaşa söz konusu olacaktır. İşin içinden çıkılması büyük bir
dikkat isteyecektir.
Suriye’deki bu gelişmeler olurken elbette ki Türkiye’nin söz hakkı olacak.
Türkiye’nin de önerilerine kulak verilecek.
Ama aceleyle karar almak doğru olmasa gerek.
Ülkemizin, bu sorunu çözecek anahtar ülke olduğunun farkında olmak gerek.
Bu anahtarla bir çok sorunun çözülebileceğini de akıldan uzak tutmamak gerek.
Güzel Anadolu’muzun en uzun sınırının bulunduğu Suriye’deki gelişmeleri bu açıdan görmek
zorunludur.
Sorunun çözümüne bu gözle bakarsak, hem bölgemiz için hem de ülkemiz için olumlu sonuçlar
doğuracak bir yol izlemiş oluruz.
YORUMLAR