Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hatay MKÜ’de Kanser Araştırmalarına Yön Verecek Proje Başladı

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Meryem İlkay Karagül, TÜBİTAK 1001 Çaba Projesi kapsamında yürüttüğü araştırmalarla dikkat çekiyor. Proje, insan endometriyal kanser hücrelerinde perifosinin endoplazmik retikulum stres yolakları üzerine etkilerini incelemeyi amaçlıyor. Karagül, bu projeyle kanser araştırmaları ve tedavilerine yeni bir bakış açısı getirmeyi hedefliyor.

Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim

Dr. Karagül, projelerinin ana hedeflerinden birinin modern bir Kanser Araştırma Laboratuvarı kurmak olduğunu vurguladı. “TÜBİTAK tarafından desteklenen projemizle üniversitemizde genital sistem kanserlerinin tanı ve tedavi yöntemlerinde alternatif bakış açıları geliştirebileceğimiz bir araştırma merkezi oluşturmayı planlıyoruz” diyerek sözlerine devam etti. Bu laboratuvar, özellikle meme, uterus ve prostat kanserlerine odaklanacak. Karagül, Rektörlük desteğiyle hücre kültürü laboratuvarlarını kurduklarını ve gelişmiş cihazlarla altyapılarını güçlendirdiklerini belirtti. Projenin 1.750.000 TL bütçesiyle, deprem sonrası yaşanan zorluklara rağmen hedeflerine ulaşmanın mümkün olduğunu söyledi.

İş Birlikleriyle Kanser Araştırmalarına Yeni Boyut
Proje ekibinin Mersin Üniversitesi ile ortak çalışmalar yürüttüğünü belirten Dr. Karagül, “Projemizde kullanacağımız endometriyal kanser hücre hatlarının transmisyon elektron mikroskop incelemesini Mersin Üniversitesi ile iş birliği yaparak gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu. Ayrıca, ulusal bilim merkezleriyle ortaklıklar kurarak, kanser hücre hatlarını geniş bir araştırmacı kitlesinin faydalanabileceği bir rezerv merkezi haline getirmeyi hedefliyorlar.

Güvenli ve Yenilikçi Araştırmalar
Kanser tedavi ajanlarının toksik etkilerinin farklı yöntemlerle inceleneceği proje, laboratuvar ortamındaki çalışmalarla dikkat çekiyor. Dr. Karagül, “Florasan mikroskop ve flow sitometri cihazlarıyla daha güvenilir sonuçlar elde ediyoruz” diyerek, kanser hücrelerinde meydana gelen değişimleri doğru bir şekilde tespit etmeyi amaçladıklarını belirtti. Ayrıca, bölgede yaygın kullanılan doğal ürünlerin ve antioksidan özelliklere sahip bileşiklerin kanser hücreleri üzerindeki etkilerini araştırmayı da planlıyorlar.

Uluslararası Yayınlar ve Tanınırlık
Proje ekibi hakkında bilgi veren Dr. Karagül, beş kişilik bir ekip olarak çalıştıklarını ve bir yüksek lisans öğrencisine burs desteği sağladıklarını belirtti. Bu, genç araştırmacılar için büyük bir fırsat. “Elde edeceğimiz verilerle uluslararası düzeyde yayınlar yapmayı ve üniversitemizi kanser araştırmaları alanında tanınan bir merkez haline getirmeyi hedefliyoruz” diyen Karagül, özellikle kadın ve erkek üreme sağlığıyla ilgili kanserlerin tanı ve tedavisinde önemli katkılar sunmayı amaçladıklarını söyledi.
Bilim ve Halk Sağlığına Katkı
Projenin yalnızca akademik anlamda değil, halk sağlığı açısından da önemli olduğuna değinen Dr. Karagül, “Bu proje, hem bilim dünyası hem de kanser hastaları için umut verici olacak. Kanser araştırmalarında özgün bir merkez olmayı ve uluslararası arenada ses getiren çalışmalara imza atmayı arzu ediyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.