İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Halk TV ve gazeteci Barış Pehlivan hakkında, kamuoyunu sarsan bir soruşturma başlattı. Başsavcılık, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ismini açıkladığı bilirkişiye ait telefon görüşmesinin izinsiz kayda alınıp yayınlanmasını suç unsuru olarak değerlendirdi.
Savcılık açıklamasına göre, Halk TV’de yayınlanan programda, bilirkişinin isminin açık bir şekilde zikredilmesi ve yargı sürecine müdahale edilebilecek ifadeler kullanılması, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) ilgili hükümleri çerçevesinde değerlendirildi. Bu gelişme, medya özgürlüğü ile hukuk arasındaki dengeye dair tartışmaları yeniden gündeme taşıdı.
Savcılık Açıklaması: “TCK’ya Aykırı Eylemler”
Savcılıktan yapılan açıklamada, Barış Pehlivan ve Halk TV’nin sorumlu yayıncılarının, Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması (TCK 133/3) ile Bilirkişiyi Etkilemeye Teşebbüs (TCK 277) suçlarını işlediklerine dair soruşturma başlatıldığı duyuruldu.
Açıklamada, “27 Ocak tarihinde yayınlanan Halk TV programında bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin izinsiz şekilde kayda alınarak kamuoyuna sunulması ve bilirkişinin isminin hedef gösterilecek biçimde açıklanması, yargı sürecine müdahale niteliği taşıyan bir durum olarak değerlendirilmiştir” ifadeleri kullanıldı.
Yetkililer, bu tür yayınların yargı sürecini etkileyebileceğini ve tarafsız bilirkişilerin güvenliğini tehlikeye atabileceğini belirterek, medya organlarının daha dikkatli hareket etmesi gerektiğini vurguladı.
İmamoğlu’na Yönelik Ayrı Bir Soruşturma da Devam Ediyor
Bu olayın yankıları sürerken, Ekrem İmamoğlu hakkında da ayrı bir soruşturmanın sürdüğü öğrenildi. İmamoğlu’nun, Saraçhane’de düzenlediği basın toplantısında, Beylikdüzü Belediyesi davası ve İBB şirketleri İETT ile İSFALT hakkında yapılan soruşturmalarda bilirkişi olarak görev yapan S.B.’nin adını açıklayarak ‘hedef gösterdiği’ iddiası, yargı sürecinde dikkat çeken bir gelişme oldu.
Bu kapsamda, İmamoğlu’nun açıklamalarının, bilirkişinin bağımsızlığına zarar verip vermediği ve yargı sürecini etkileyip etkilemediği araştırılıyor.
Basın Özgürlüğü Tartışmaları Yeniden Alevlendi
Bu soruşturma, Türkiye’de basın özgürlüğü ve ifade hakkı konularını yeniden gündeme getirdi. Gazetecilerin haber alma ve verme özgürlüğü ile yargı süreçlerinin gizliliği arasındaki hassas dengenin korunması gerektiğini savunan hukukçular, basının görevini yaparken sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini vurguluyor.
Halk TV ve Barış Pehlivan’a yönelik soruşturmanın nasıl ilerleyeceği ve hukuki sürecin nasıl şekilleneceği merak konusu olurken, kamuoyunun tepkisi de yakından takip ediliyor.