Geçtiğimiz günlerde yaşanan gelişmelerde, Erdoğan’ın Özgür Özel’e yönelik kullandığı ifadenin, muhalefet ve destekçiler arasında tartışmalara neden olduğu görülüyor. Erdoğan’ın “ayağını denk almazsa biz aldırırız” sözü, rakip siyasetçiler arasında eleştirilere maruz kalırken, siyasi rekabetin dozunu artırdı. Bu açıklamanın ardından, siyasi arenada sözlerin ve tepkinin yoğunlaştığı bir ortam oluştu.
Mullaoğlu’nun Açıklamaları: Temsiliyet ve Halkın Gücü
Milletvekili MULLAOĞLU, yaptığı paylaşımda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün mirasını temsil ettiğini ve bu temsiliyetin hakkıyla yerine getirildiğini belirtti. Açıklamalarında, Özgür Özel’in; halkın üstün çıkarlarını gözeten, hukukun üstünlüğünü benimseyen ve tam demokratik bir siyasal sistem kurma mücadelesi verdiğine değinen MULLAOĞLU, bu duruşun halk tarafından büyük bir takdirle karşılandığını ifade etti.
MULLAOĞLU, açıklamasında;
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı, bu güzelim ülkeyi kuran ve İlk Genel Başkanımız olan Atatürk’ün koltuğunda oturur ve onun manevi şahsını temsil eder. Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel, hakkıyla bu temsiliyeti en güzel şekilde yapmaktadır.
Sayın Genel Başkanımızın halkımızın üstün çıkarlarını önceleyen, hukukun üstünlüğünü hakim kılan tam demokratik bir siyasal sistem kurma mücadelesi ve yapılan haksızlıklara karşı net bir duruş sergilemesi, halkımızın gönlünde büyük bir karşılık bulmuştur.
Erdoğan’ın rahatsız olması elbette doğaldır! Ancak herkes şunu çok iyi bilmelidir ki, Genel Başkanımızı tehdit edecek kişi henüz anasından doğmamıştır!
Bir siyasetçinin ‘ayağını denk aldıracak’ yegane güç halktır! Yüreğiniz yetiyorsa getirin sandığı, halkımızın kimin ayağını denk getireceğini hep birlikte görelim!”
ifadesini kullandı. Bu paylaşım, siyasi söylemin ötesinde, demokrasinin temel taşı olan halk iradesine vurgu yaparken, rakip söylemlere karşı sert bir karşılık niteliğinde.
Demokratik Değerler ve Halkın Oyunun Rolü
Mullaoğlu’nun açıklamalarında en çok dikkat çeken nokta, demokrasinin ve halkın oyunun gücüne yapılan vurgu oldu. “Getirin sandığı” ifadesiyle, seçimlerin ve halkın kararıyla siyasi dengelerin belirleneceği mesajı verilirken; mevcut siyasi söylemlerin aksine, güç mücadelelerinin değil, demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün esas alınması gerektiği savunuldu.
Bu yaklaşım, yalnızca rakip açıklamaların eleştirisiyle sınırlı kalmayıp, aynı zamanda Türkiye’nin demokratik sistemine olan inancı pekiştiriyor. Siyasi arenada yaşanan sert söylemler yerine, halkın iradesiyle yönlendirilecek bir düzenin sağlanması gerektiği vurgusu, seçmenlerin bilinçlenmesinde ve demokratik değerlere olan bağlılığın artırılmasında önemli bir rol oynayabilir.
Siyasi Arenada Yankıları ve Gelecek Beklentileri
Erdoğan’ın ifadesine yönelik bu sert tepki, siyasi çevrelerde farklı yorumlara yol açtı. CHP ve destekçileri, Mullaoğlu’nun açıklamalarını, demokratik temsiliyetin ve halkın gücünün altını çizmesi bakımından olumlu karşılarken; rakip partiler ise bu tür söylemlerin seçim atmosferini daha da alevlendireceğini düşünüyor.
Özellikle yaklaşan seçim dönemlerinde, bu tür açıklamaların seçmen üzerinde önemli etkiler yaratması beklenirken, siyasi söylemin ötesinde, gerçek gücün sandıklarda yattığını hatırlatmak amacıyla yapılan bu vurgu, kamuoyunun dikkatini demokratik değerlere çekmeye devam edecek.