Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin deniz ve hava aracı kazalarında uydu destekli arama kurtarma sistemi COSPAS-SARSAT ile 7 gün 24 saat kesintisiz hizmet verdiğini açıkladı. Bakan Uraloğlu, bu sistem sayesinde yalnızca Türkiye içinde değil, komşu ülkeler ve uluslararası bölgelerde de kazazedelere hızla ulaşıldığını belirtti.
COSPAS-SARSAT: Uydudan Hayat Kurtaran Teknoloji
Türk Ana Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi’nin çalışmaları hakkında bilgi veren Uraloğlu, merkezin Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı ile koordineli çalıştığını vurguladı. COSPAS-SARSAT sistemiyle, hava ve deniz taşıtlarından gelen acil durum sinyalleri uydular aracılığıyla algılanıyor, yer istasyonlarına iletiliyor ve bu sayede kazazedelere en kısa sürede ulaşılması sağlanıyor.
Sistem Nasıl Çalışıyor?
Uraloğlu, sistemin üç ana bileşenden oluştuğunu belirtti:
Bikın (Beacon) Cihazı: Gemide, uçakta ya da bireyde bulunan cihaz, acil durumda sinyal gönderiyor.
Uzay Kesimi (Uydular): Tehlike sinyallerini algılayıp yer istasyonlarına iletiyor.
Yer Kesimi (LUT & MCC): Ankara’nın Çubuk ilçesindeki yerleşkede bulunan istasyon (LUT), gelen sinyalin yerini tespit edip verileri Görev Kontrol Merkezi’ne (MCC) aktarıyor. MCC de ilgili ülkenin kurtarma koordinasyon merkezine (RCC) bildirerek arama-kurtarma sürecini başlatıyor.
Komşu Ülkelere de Ücretsiz Destek
Türkiye, COSPAS-SARSAT sistemine 2005 yılında “yer kesimi hizmet sağlayıcı ülke” olarak üye oldu. 2006’dan bu yana İran, Irak ve Afganistan gibi ülkelere gelen acil sinyaller de Türkiye tarafından alınarak ilgili ülkelere iletiliyor. Bakan Uraloğlu, bu hizmetin ücretsiz olarak sağlandığını kaydetti.
Doğu Akdeniz’de Etki Alanı Genişledi
17 Ekim 2020 tarihli yönetmelik değişikliğiyle birlikte Türkiye’nin deniz ve hava arama kurtarma sorumluluk alanı Doğu Akdeniz’i de kapsayacak şekilde genişletildi. Böylece bölgesel etkisini artıran Türkiye, hem teknik hem de lojistik olarak uluslararası kurtarma ağına daha güçlü entegre oldu.
Yeni Nesil Cihazlar Yolda
Bakan Uraloğlu, arama kurtarmada kullanılan bikın cihazlarının teknolojik gelişimine de dikkat çekti.
Birinci nesil cihazlar, %95 olasılıkla 5 kilometre çapında konum tespiti yaparken;
İkinci nesil cihazlar, %97 olasılıkla 100 metre hassasiyetle konum verebiliyor.
Henüz piyasaya sürülmeyen ikinci nesil bikın cihazları için yetkilendirme süreci Mart 2025’te başlatıldı ve bu sürecin Ağustos 2025 sonunda tamamlanması bekleniyor.
“Dünyanın Her Noktasında Hazırız”
Uraloğlu, “Bakanlığımız bünyesinde 7/24 çalışan merkezimiz sadece Türkiye’de değil, dünyanın her yerinde Türk denizciliğine ve havacılığına hizmet ediyor. Sistem, kriz anlarında hızlı müdahaleyi mümkün kılarak, birçok hayatın kurtarılmasına doğrudan katkı sağlıyor.” dedi.