6 Şubat depreminin ardından yerle bir olan Hatay’ın yeniden ayağa kaldırılması için milyarlarca liralık ihaleler dağıtılıyor. Ancak bu ihaleler Hatay’ın firmalarına değil, şehir dışından gelen şirketlere veriliyor. Depremi yaşayanlar dışlanıyor, inşaatı başkaları yapıyor.
İYİ Parti Hatay Milletvekili A. Şefik Çirkin, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada sert eleştirilerde bulundu: “Hatay’daki büyük projeler, yerel firmalar yerine dışarıdan getirilen şirketlere ihale edildi. Bu nedenle Hataylı müteahhitler iş alamadı, Hataylı işçiler çalışamadı, esnaf ise satış yapamaz hale geldi.”
Çirkin’in ifadelerine göre, yerel müteahhitler sürecin dışına itilmiş durumda. Depremde ofisi, ekipmanı, personeli zarar gören Hataylı firmalar, yeniden yapılanma sürecine katılamaz hale getirildi.
Oysa şehir dışından gelen firmalar, dev ihaleleri alarak Hatay’ın yeniden inşasında tek söz sahibi oldu.
Ekonomik Darbe Katlandı
Hataylı firmaların sürece dahil edilmemesi, sadece iş dünyasına değil, tüm kente ağır bir ekonomik darbe olarak yansıdı.
Yerel müteahhit iş alamıyor
Hataylı işçiler şantiyeye giremiyor
Esnaf mal satamıyor
Kent dışı firmalar kazanıyor, Hataylı bekliyor
“Hataylılar Seyirci Değil, Sahada Olmalı”
Çirkin, hükümete çağrıda bulunarak şunları söyledi: “Hataylıya güvenilmiyor mu? Bu kentte yıllardır inşaat yapan, iş üreten müteahhitler neden dışlanıyor? Hatay’ın kendi evladını yok sayamazsınız. Bu halk yeniden inşa sürecinin içinde olmalı.”
Yıkımı Hatay Gördü, İhalesi Başkasına Gitti
Hataylı müteahhitlerin de bu konuya tepkisi büyük oldu. İhalelerin büyükşehir merkezli firmalara verilmesini anlayabildiklerini belirten Antakya ve çevre ilçe firmaları yöneticileri, orta ve küçük çaplı ihalelerin dahi dışarıdan gelen firmalara verilmesini haksızlık olarak değerlendiriyor.
Buna örnek olarak da Antakya’daki Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 741 metrelik ihata duvarı yapım işinin, Adana merkezli ZM Hafriyat İnşaat adlı firmaya verilmesini gösteriyorlar.
Yerel firmalar, kentin yeniden ayağa kaldırılmasında dışlanmak istemiyor; emeğe, tecrübeye ve dayanışmaya dayalı bir yaklaşım bekliyor.
Şehir dışından getirilen firmalara verilen ihaleler, şehri sadece inşa etmiyor; Hataylıların umudunu, emeğini ve hakkını da yok sayıyor.
Hataylılar soruyor: “Evimizi biz kaybettik, ama yeniden yapmaya bile bizden başkasını koymuyorsunuz. Bu adalet mi?”

