Yeni çıkan yasayla birlikte turizm sektöründe çalışan işçiler, haftalık izin haklarını 6 günde değil 10 günün sonunda alabilecek. Uzmanlara göre bu düzenleme iş kazalarını ve psikolojik sorunları artıracak. Patronlar memnun, sendikalar ve muhalefet ise tepkili.
Turizm işçisine 10 gün çalışma zorunluluğu geldi
AKP’nin Meclis’ten geçirdiği yeni yasaya göre, artık turizm sektöründe çalışan yüzbinlerce emekçi, haftalık tatil hakkını ancak 10 günün sonunda elde edebilecek. Bu, 1923’ten beri yürürlükte olan haftalık izin düzenlemesinin ilk kez delinmesi anlamına geliyor.
1922’de Sovyetler Birliği’nde başlayan, Türkiye’de de Cumhuriyet’in ilk yıllarında kabul edilen “hafta tatili hakkı”, işçi sınıfının yüzyılı aşan kazanımıydı. Ancak 102 yıl sonra bu kazanım, turizm patronlarının talebi doğrultusunda kaldırıldı.
Patronlar düzenlemeden memnun: Sırada inşaat sektörü mü var?
Yasanın en güçlü savunucuları arasında Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve turizm yatırımcıları yer aldı. TİSK avukatı Esin Çetinkaya, AKP’ye teşekkür ederek bu uygulamanın inşaat sektörüne de yayılmasını talep etti:
“Bu düzenleme esnek çalışmanın mevzuata yansıması olmuştur. İnşaat sektörü için de benzer bir düzenleme yapılmalıdır.”
Aynı şekilde, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Sekreteri Öykü Korkmaz, Avrupa ülkelerini örnek göstererek bu düzenlemenin rekabetçi olmak için gerekli olduğunu savundu.
Turizm Bakanlığı: “7.467 tesisi kapsıyor, 300 bin personel etkilenecek”
Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilisi Elçin Şimşek Öncü, yasadan yalnızca Bakanlığa bağlı turizm işletme belgeli konaklama tesislerinin etkileneceğini belirtti. Bu tesislerin sayısı 7.467 olarak açıklanırken, burada çalışan yaklaşık 300 bin turizm işçisinin düzenlemeden doğrudan etkileneceği bildirildi.
Öncü’ye göre amaç, yoğun sezonda resmi tatilleri kapsayacak şekilde iş gücünü esnekleştirmek.
Türk-İş ve Hak-İş’e bağlı hukukçular, düzenlemenin Anayasa’nın 50. maddesine aykırı olduğunu vurguladı. Anayasa, işçiye haftalık tatil ve dinlenme hakkı tanırken, yeni yasa bu hakkı keyfi olarak uzatıyor.
Uzmanlar, sürekli çalışmaya zorlanan işçilerin;
verimliliğinin düşeceğini,
psikolojik sorunlar yaşayacağını,
iş kazalarının artacağını,
iş barışının zedeleneceğini ifade etti.
DEVA milletvekili: “İşçi çocuğunu görmek için tatil gününü bekliyor”
Meclis’te işveren kimliğiyle konuşan DEVA Partili Sadullah Kısacık, dahi düzenlemeye tepki gösterdi. Tatil gününün ailevi sorumluluklar için vazgeçilmez olduğuna dikkat çekti:
“Bir gün bile işçi olarak çalışmadım ama bir işveren olarak söylüyorum; o tatil günü işçinin annesini doktora götürmesi için, çocuğunu görmesi için hayati öneme sahip.”
Denetim nasıl olacak? Bakan yardımcısından ‘hallederiz’ cevabı geldi
CHP’li Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, patronun inisiyatifine bırakılan tatil hakkının keyfi kullanılacağını savundu. Çalışma Bakan Yardımcısı Adnan Ertem ise bu endişeye şu şekilde yanıt verdi:
“Kültür Bakanlığı ‘Biz onu hallederiz’ dedi. Teftiş Kurulu olarak biz de denetim yapacağız.”
Bu yanıt, yasa ile birlikte doğan denetim zaafiyetine dair kaygıları artırdı.
Uzmanlara göre haftalık izin, sadece fiziksel değil zihinsel iyileşme açısından da kritik. İşçinin sürekli çalıştırılması, uzun vadede hem iş gücü hem de sosyal huzur için olumsuz etkiler yaratıyor.
Yeni yasayla birlikte işçiler yalnızca fazla mesai ücreti değil, haftalık dinlenme haklarını da kaybetmiş oluyor.
Tepkiler büyüyor, gözler diğer sektörlerde
Yasanın uygulanmasıyla birlikte gözler şimdi inşaat ve hizmet sektörlerine çevrildi. Patronların bu yasadan aldığı cesaretle esnek çalışmayı diğer alanlara yaymak istediği yorumları yapılıyor.
Sendikalar, toplu eylem ve yargı süreçlerini gündeme alırken, düzenlemenin yaratacağı sosyal ve psikolojik etkiler uzun süre tartışılacak gibi görünüyor.

