Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

LGS Skandalı İçin Meclis Araştırması Talebi reddedildi

15 Haziran’da yapılan Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavına ilişkin ortaya

15 Haziran’da yapılan Liselere Geçiş Sistemi (LGS) sınavına ilişkin ortaya atılan “soru sızdırma” iddiaları, TBMM gündemine taşındı. Ancak muhalefetin araştırma talebi, AKP ve MHP’nin oylarıyla reddedildi. Skandal büyürken tartışmalar da alevleniyor.

  • 15 Haziran 2025’te gerçekleşen LGS sınavı devam ederken, bazı sözel soruların bir WhatsApp grubunda paylaşıldığı ortaya çıkmıştı.

  • Milli Eğitim Bakanlığı, bu durumu doğruladı ancak “sorular paylaşılırken öğrenciler sayısal bölümü çözüyordu, sınav güvenliği etkilenmedi” savunması yaptı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Suat Özçağdaş, yaptığı basın toplantısında elinde bulunan ekran görüntülerinde soruların orijinal PDF formatında dolaştığını belirtti. Özçağdaş, bazı kişilerin sınavla “olağandışı” şekilde bağlantılı olduğuna dair ciddi kuşkular olduğunu söyledi:

“Binlerce öğrencinin kaderiyle oynandı. Sınav bitmeden, il il, mahalle mahalle orijinal LGS soruları geziyor. Bu organize bir iş.”

CHP ve İYİ Parti, bu gelişmelerin araştırılması amacıyla TBMM’ye meclis araştırma önergesi sundu. Ancak bu önerge 3 Temmuz Çarşamba günkü Genel Kurul oturumunda AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, konuyla ilgili olarak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i sert sözlerle eleştirdi:

“Yusuf Tekin’in psikolojisi bozuldu, ağzı da bozuldu. Biz sınav diyoruz o ‘CHP’ diyor. Çünkü suçüstü yakalandı, söyleyecek sözü yok!”

Muhalefet, soru sızdırma iddialarının:

  • Öğrencilerin emek ve hakkaniyet duygusunu zedelediğini

  • Devlete ve sınav sistemine olan güveni sarstığını

  • Organize bir sızıntının varlığını gösterdiğini savunarak,
    bağımsız ve şeffaf bir meclis araştırmasıyla olayın tüm boyutlarıyla açığa çıkarılması gerektiğini belirtiyor.

LGS skandalında kamuoyunun beklentisi artarken, iddiaların siyasi değil, eğitim ve adalet temelinde değerlendirilmesi çağrısı yükseliyor. Eğitimde güveni sarsan bu olayla ilgili kamu vicdanı, daha fazla şeffaflık bekliyor.