CHP’li Ayça Taşkent, Türkiye’de sayısı giderek artan ev gençleri sorununa dikkat çekerek, genç işsizliğinin toplumsal kriz boyutuna ulaştığını belirtti. Meclis’e verdiği önergeyle, gençlerin eğitimli olmasına rağmen üretimden ve sosyal yaşamdan kopuşunun kapsamlı şekilde araştırılmasını istedi.
Gençler neden evden ayrılamıyor?
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sakarya Milletvekili Ayça Taşkent, Türkiye’de iş bulamayan ve ekonomik zorluklar nedeniyle ailelerinin yanından ayrılamayan gençlerin yaşadığı sorunların derinleştiğini vurguladı. TBMM’ye sunduğu araştırma önergesiyle, kamuoyunda “ev genci” olarak bilinen kesimin sayısının netleşmesini ve bu gençler için kalıcı sosyal politikaların hayata geçirilmesini talep etti.
Taşkent, genç işsizliğinin sadece ekonomik bir problem olmadığını, aynı zamanda toplumun geleceğini tehdit eden bir sosyal kırılma yarattığını belirterek şunları söyledi:
“Türkiye’nin en üretken kesimi olan gençler, işsizlik ve umutsuzluk sarmalında nefes alamaz hale geldi. 20-35 yaş aralığında, eğitimini tamamlamış ancak iş bulamadığı için aile evinden çıkamayan büyük bir kitle oluştu. Bu tablo, ekonomik modelin ve sosyal devlet anlayışının yetersizliğinin açık göstergesidir.”
TÜİK verileri genç işsizliği gözler önüne seriyor
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2025 Mayıs ayı verilerine dikkat çeken Taşkent, genç işsizliğinin resmi rakamlarla bile kritik düzeyde olduğunu belirtti. 15-24 yaş grubunda dar tanımlı işsizlik oranının yüzde 15,4 olduğunu açıklayan Taşkent, geniş tanımlı verilere göre her dört gençten birinin ne eğitimde, ne istihdamda ne de beceri geliştirme sürecinde (NEET) bulunmadığını vurguladı.
Taşkent, “Ev genci dediğimiz gençler yalnızca işsiz değil; sosyal yaşamdan ve üretimden de tamamen kopmuş durumda. Ekonomik bağımsızlık kazanamadıkları için ailelerine bağımlı, geleceğe dair umudu tükenmiş bir nesil yetişiyor” dedi.
“Ev genci” sorunu sosyal dokuyu tehdit ediyor mu?
CHP’li vekil, ev gençlerinin yalnızca bireysel sorunlar yaşamadığını, aynı zamanda toplumsal huzuru da etkileyen ciddi sonuçlar doğurduğunu belirtti. Uzmanların da uyardığı gibi, işsiz ve umutsuz genç nüfusun artması, ülkede demokratik katılımı zayıflatıyor, sosyal dışlanmayı büyütüyor ve uzun vadede üretim kapasitesini daraltıyor.
Sosyal devlet gençler için yeniden inşa edilmeli
Araştırma önergesinde dikkat çeken bir diğer nokta ise sosyal devletin yetersizliği oldu. Taşkent, KYK borç yükü, düşük işsizlik maaşları, kamuya alımlarda liyakat eksikliği ve barınma krizi nedeniyle gençlerin bağımsız bir yaşam kuramadığını ifade etti.
Taşkent, “Gençlerimizin üretime ve sosyal hayata katılmasını sağlayacak, ekonomik bağımsızlıklarını kazandıracak politikalar artık kaçınılmazdır. Aksi halde, ev genci olgusu yalnızca bireysel bir sorun değil, demokrasiyi ve toplumsal barışı tehdit eden bir krize dönüşecek” diyerek uyarıda bulundu.
Meclis’te kapsamlı araştırma talebi
Taşkent’in sunduğu önerge, ev gençlerinin sayısının net bir şekilde belirlenmesini, sosyoekonomik profillerinin çıkarılmasını ve psikolojik etkilerinin incelenmesini içeriyor. CHP’li vekil, çözüm odaklı sosyal politikaların hayata geçirilmesi için acil adımlar atılması gerektiğini vurguladı.

