Koçören Mahallesi sakinleri, 6 Şubat 2023’te meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerde evlerini kaybettikten sonra, dedelerinden miras kalan topraklar üzerine mevzuata uygun olarak yeni yaşam alanları kurduklarını ifade etti. Ancak aradan geçen 30 ayın sonunda, Hatay Valiliği tarafından alınan acele el koyma kararıyla evlerinin yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kaldıklarını belirttiler.
Basın açıklamasında konuşan mahalleli, kararın herhangi bir yazılı bildirim olmaksızın valiliğin internet sitesi üzerinden öğrenildiğini, bu durumun hukuki ve insani açıdan kabul edilemez olduğunu dile getirdi.
“Barınma Hakkı Anayasal Bir Haktır”
Açıklamada söz alan bir depremzede, “Biz bu evleri kaçak yollarla değil, yasal altyapılarla kurduk. Elektriğimizi, suyumuzu bağlattık. Yaşamaya başladık. Şimdi ise hiçbir alternatif sunulmadan bu evlerimizi yıkmak istiyorlar,” diyerek tepkisini dile getirdi.
Yaşlı ve hasta aile bireyleriyle birlikte barınacak başka bir yerlerinin olmadığını söyleyen vatandaş, “Babam Parkinson hastası, annem 80 yaşını geçti. TOKİ’ye ait bir proje kapsamında daha önce arazimiz kamulaştırıldı, ancak ev verilmedi. Şimdi de kendi yaptığımız evlerimiz elimizden alınmak isteniyor” dedi.
“İkinci Bir Yıkıma Tahammülümüz Kalmadı”
Deprem felaketinin ardından büyük maddi ve manevi yıkım yaşadıklarını vurgulayan Koçörenliler, devletin koruması altında olması gereken yurttaşların bugün ikinci bir yıkımla karşı karşıya bırakıldığını söyledi. Yalnızca kendi ailelerinin değil, bölgede aynı uygulamayla karşı karşıya kalan birçok kişinin daha olduğunu belirttiler.
“Emeğimiz, Toprağımız, Hakkımız Gasp Ediliyor”
“Bu toprakları dedelerimiz Çukurova’da pamuk toplayarak, alın teriyle satın aldı. Bizler de bu topraklarda yasalara uygun şekilde yaşamak istiyoruz” diyen mahalle sakinleri, mülkiyet ve barınma haklarının gasp edildiğini vurguladı.
“Yetkililere Sesleniyoruz: Bu Karardan Derhal Vazgeçin”
Defneli yurttaşlar, yetkililere seslenerek acele kamulaştırma kararının derhal iptal edilmesini ve mağduriyetlerin giderilmesini talep etti. Açıklamanın sonunda, “Barınma hakkımızdan, emeğimizden, toprağımızdan vazgeçmeyeceğiz. Evlerimizi yıkmayın, sesimizi duyun!” ifadeleriyle çağrılarını yinelediler.

