Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Eski Vekil Suzan Şahin’den Cezaevindeki CHP’liler İçin Sert Çıkış

Hatay’ın önceki dönem CHP milletvekili Suzan Şahin, avukat kimliğiyle cezaevlerinde

Hatay’ın önceki dönem CHP milletvekili Suzan Şahin, avukat kimliğiyle cezaevlerinde tutulan CHP’li belediye başkanları ve bürokratların sağlık durumuna dair dikkat çeken bir açıklama yaptı. Şahin, özellikle hasta tutukluların yaşadığı hak ihlallerine dikkat çekerek, sağlık hakkının ertelenemeyecek bir insan hakkı olduğunu vurguladı.

“Bu Bir Yaşam Meselesidir!”

Cezaevlerinde yaşanan sağlık sorunlarını “yaşam hakkı” üzerinden değerlendiren Şahin, hasta tutukluların tahliyesinin geciktirildiğine işaret etti:

“Cezaevinde sağlık hakkı gasp edilemez! Bu bir yaşam meselesidir, ertelenemez! Hayati tehlikeyi gösteren sağlık raporları mevcut, ama tahliye kararı hâlâ yok!”

“Hüküm Yok, Kaçma Şüphesi Yok… Ama Hâlâ Tutsaklar!”

CHP’li Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ile Beylikdüzü eski Belediye Başkanı Murat Çalık’ın sağlık durumlarına da değinen Şahin, şu ifadeleri kullandı:

“Muhittin Böcek, 85 gün entübe kaldı; şu anda 14 ilaçla yaşam mücadelesi veriyor. Murat Çalık’ın durumu ise her geçen gün ağırlaşıyor. Hüküm yok, kaçma şüphesi yok… ama hâlâ tutsaklar!”

“Bu Adalet Değil, Siyasi Tasfiye!”

Suzan Şahin, diğer yandan bazı isimlerin sağlık gerekçesiyle kolayca tahliye edildiğini ama muhalif isimlerin serbest bırakılmadığını belirterek çifte standarda dikkat çekti:

“Hizbullahçılar, PKK bağlantılı isimler bir bir salıveriliyor. Bu adalet değil, aleni bir siyasi tasfiye pratiğidir! Hukuk, iktidarın sopasına dönüşemez!”

“İnsan Onuruna Yakışır Tedavi Şart!”

Açıklamasının sonunda Şahin, hastalıkla mücadele eden tutukluların tedavilerine cezaevi dışında, uygun koşullarda devam etmesi gerektiğini söyledi:

“Muhittin Böcek ve Murat Çalık bir an önce serbest bırakılmalı, insan onuruna yakışır koşullarda tedavilerine dışarıda devam edebilmelidir.”

Suzan Şahin’in bu çıkışı, özellikle hukuk çevrelerinde ve insan hakları savunucuları arasında geniş yankı uyandırdı.