Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kontrolsüz Anne Sütü Risk Taşıyor

Anne sütünün bebeklerin sağlıklı gelişiminde taşıdığı yaşamsal öneme dikkat çeken

Anne sütünün bebeklerin sağlıklı gelişiminde taşıdığı yaşamsal öneme dikkat çeken uzmanlar, başka anneden alınan sütlerin kontrolsüz şekilde kullanımının ciddi sağlık riskleri barındırdığı uyarısında bulundu.

Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. Sevilay Topçuoğlu, anne sütünü “ilk aşı” olarak nitelendirerek, “Bebeğin kendi annesinin sütü en idealidir. Ancak annenin sütü yoksa ve özellikle 1.500 gram altındaki prematüre bebeklerde destek gerekiyorsa, bu süt mutlaka pastörize edilmiş ve tıbbi değerlendirmelerden geçmiş süt bankaları aracılığıyla temin edilmelidir. Ülkemizde böyle bir sistem henüz olmadığı için bu yöntemi önermiyoruz” dedi.

Başka anneden alınan sütlerde enfeksiyon riski, ilaç kullanımı, tıbbi geçmiş gibi birçok faktörün değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Topçuoğlu, kontrolsüz şekilde temin edilen sütlerin yarardan çok zarar getirebileceğini ifade etti. “Anneye destek olmak, onu stresten uzaklaştırmak ve ilk günlerde sütün az olmasının normal olduğu konusunda bilgilendirme yapılması gerekiyor” diyen Topçuoğlu, halk arasında yaygın olan “sütüm kesildi” endişesine karşı relaktasyon (yeniden süt üretimi) sürecinin de mümkün olduğunu belirtti.

“Anne Doğarken Emzirmeye, Bebek Emmeye Programlı”

Hastanenin Yenidoğan Yoğun Bakım Uzmanı Doç. Dr. Emre Dinçer ise anne sütünün sadece bir besin değil, aynı zamanda bir bağışıklık silahı olduğunu söyledi. Anne ve bebek arasındaki bağı güçlendirdiğini ve postpartum depresyonu önlemede bile etkili olduğunu belirten Dinçer, “Anne sütü bebeğin sadece gelişimini değil, bağışıklığını da şekillendiriyor. Emzirme sırasında süt, anneye geri akış yoluyla bebeğin mevcut hastalıklarına karşı bir bağışıklık tepkisi oluşturuyor. Böylece anne sütü, bebeğin hastalıkla savaşmasına doğrudan katkı sağlıyor” dedi.

Süt annelik gibi uygulamalara temkinli yaklaşan Dinçer, “Sabah ve akşam sütü bile farklı içerikte. Bu kadar biyolojik olarak bebeğe özel bir sıvıyı başka bir bebeğe vermek, özellikle kontrolsüzse, risklidir. Özellikle prematüre bebeklerde bu sütlerle enfeksiyon geçişi yaşanabilir” uyarısında bulundu.

Dünya Hedefin Gerisinde, Türkiye de Öyle

Prof. Dr. Topçuoğlu, Dünya Sağlık Örgütünün 2025 hedeflerine dikkat çekerek, “Dünyada bebeklerin yalnızca yüzde 44’ü, Türkiye’de ise yüzde 40’ı ilk 6 ay sadece anne sütüyle besleniyor. Oysa hedef bu oranın yüzde 50’ye çıkarılması. Ülkemizde ortalama emzirme süresi 17 ay, bu da 24 ay olan hedefin altında” dedi.-AA-