Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Hataylı itfaiyecilerin çığlığını neden kimse duymuyor ?

Hatay’da depremin yaralarını sarmadan yeniden yangınların ortasında kalan itfaiyeciler, düşük

Hatay’da depremin yaralarını sarmadan yeniden yangınların ortasında kalan itfaiyeciler, düşük maaşlar, gasp edilen mesailer ve sendikal baskılarla karşı karşıya. “Yangına giderken kahraman, belediyeye dönünce tehdit edilen işçileriz” diyen Hataylı itfaiyeciler, insanca yaşam ve adalet talep ediyor.

Depremzede itfaiyecilerin çifte mücadelesi

Türkiye, bu yaz Ege ve Akdeniz’de günlerce süren orman yangınlarıyla sarsılırken, alevlere karşı en ön safta Hataylı itfaiyeciler de vardı. Ancak onlar sadece doğayla değil, kendi yaşam koşullarıyla da mücadele ediyor. Depremde evlerini kaybeden bu işçiler, bugün hem yangınlara karşı hayatlarını ortaya koyuyor hem de geçim derdine karşı direniyor.
Bir itfaiyecinin sözleri, yaşanan tabloyu net biçimde özetliyor:
“Yangının büyüğü mutfağımızda. Alın terimizle geçinemiyoruz.”

‘240 saat çalıştırılıp 210 saat ödeniyor’

Türkiye’de yasal çalışma süresi ayda 180 saat olarak belirlenmiş durumda. Ancak Hatay’daki itfaiyecilerin anlattıklarına göre bu kural yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor. Mehmet isimli itfaiyeci, “Biz ayda 240 ila 280 saat çalışıyoruz. Ama maaş ödemesinde 210 saat üzerinden hesap yapılıyor. Fazla çalıştığımız saatler yok sayılıyor” diyerek sistemin adaletsizliğini ortaya koyuyor.
Üstelik yeni uygulamalarla ücretler daha da aşağı çekiliyor. İtfaiyecilere imzalatılan belgelerle ödeme saatleri 202,5’e indiriliyor. Bayram ikramiyeleri de tamamen kaldırılmış durumda.

Sınır ötesinde ‘gönüllü’ sayıldılar

Hataylı itfaiyeciler yalnızca kentte değil, gerektiğinde sınır ötesinde de görevlendiriliyor. Ancak buradaki çalışmalar bile resmi mesai kapsamında değerlendirilmiyor. Zekeriya isimli bir başka itfaiyeci, yaşananları şöyle aktarıyor:
“Suriye’de yangın çıktığında bizi gönderdiler. Saatlerce çalıştık, görevimizi yaptık. Ama dönüşte öğrendik ki bu mesailer sayılmamış, dış görev olarak da kaydedilmemiş. Yani biz resmen gönüllü gibi yazılmışız. Bu emek gaspıdır, haksızlıktır.”

Sendikadan uzaklaştırma baskısı

Hataylı itfaiyeciler, sadece düşük ücretlerle değil, sendikal baskılarla da karşı karşıya. Belediyeden gelen “sendikadan çıkın, maaşınız artacak” söylemleriyle işçiler örgütlülükten koparılmaya çalışıldı. Ancak zamanla bu vaadin bir aldatmaca olduğu anlaşıldı.
Emin isimli işçi, yaşadıklarını şu sözlerle dile getiriyor:
“Üç-beş kuruş fazla alacağız diye sendikadan çıktık. Ama gördük ki sendikalı işçiler kazanıyor, biz kaybediyoruz. Depremzede olmamıza rağmen daha az maaş alıyoruz.”

Türkiye’nin en düşük maaşlı itfaiyecileri

Hatay’daki itfaiyecilerin ortak görüşü, ülkede en düşük maaşı alanlar arasında oldukları yönünde. Mehmet, maaşlarının yetersizliğini şu ifadelerle anlatıyor:
“Elimize geçen net para 33 bin TL. Canımızı dişimize takıyoruz, yangınların ortasında çalışıyoruz ama bu para hiçbir şeye yetmiyor. Depremde evlerimiz yıkıldı, hayat pahalı, işsizlik yüksek. Hem mesaimiz gasp ediliyor hem de hakkımız ödenmiyor.”

‘Yangına kahraman, belediyeye dönünce tehdit edilen işçileriz’

Halkın gözünde kahraman olan Hataylı itfaiyeciler, belediye yönetimiyle karşı karşıya kaldıklarında aynı değeri göremediklerini söylüyor. Zekeriya, yaşadıkları çelişkiyi şu sözlerle aktarıyor:
“Yangına giderken herkes bizi kahraman görüyor. Ama belediyeye dönünce ‘dua edin ki işiniz var’ diye tehdit ediliyoruz. Deprem, yangın, baskı… Biz sadece insanca yaşamı hak ediyoruz.”
İtfaiyeciler, tüm bu baskılar arasında en büyük korkularının işten atılmak olduğunu dile getiriyor. Hatta söyleşinin sonunda, isimlerinin gizlenmesi konusunda özellikle uyarıda bulunuyorlar:
“Aman ismimizi farklı yazın, başımız yanmasın.”