Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sanatın İyileştirici Gücü: Fatma Satar Çocuklara Umudu Yeniden Öğretiyor

6 Şubat depremleriyle ağır yara alan Hatay’da, sanatın dönüştürücü gücü

6 Şubat depremleriyle ağır yara alan Hatay’da, sanatın dönüştürücü gücü yeniden umut yeşertiyor. Müzik Resim ve Bale Akademisi kurucusu Fatma Satar, yıllardır sanatın kalbinde yetiştirdiği çocuklarla hem şehrin hafızasını hem de geleceğini sahneye taşıyor.

6 Şubat depremleri sonrası büyük yıkım yaşayan Hatay, yalnızca enkaz kaldırma ve yeniden inşa faaliyetleriyle değil; kültürel, sanatsal ve toplumsal direnişiyle de dikkat çekiyor. Bu direnişin öncülerinden biri de Müzik Resim ve Bale Akademisi’nin kurucusu Fatma Satar.
Satar, akademide verilen sanat eğitiminin çocukların yalnızca yeteneklerini geliştirmekle sınırlı olmadığını, aynı zamanda yaşadıkları travmaları aşmalarında da önemli rol oynadığını belirtiyor. Ona göre sanat, bireysel gelişimin ötesinde, toplumların yeniden ayağa kalkmasını sağlayan en güçlü köprülerden biri.

Binlerce öğrenci yetişti

Yaklaşık 29 yıldır Hatay’da sanat eğitimi veren akademi, bugüne kadar binlerce öğrenciyi sahneyle buluşturdu. Satar’ın aktardığına göre, 300’e yakın genç sanatçı devlet konservatuvarlarına yerleşerek profesyonel sanat yolculuğuna adım attı.
Başarıların yalnızca öğrencilerin gayretiyle değil, aynı zamanda Hatay halkının sanata verdiği değerle mümkün olduğunu vurgulayan Satar, “Kentimizin çocuklarına duyulan güven, eğitime sahip çıkış ve sanata olan inanç, akademimizin ayakta kalmasının en büyük sebebi” diyor.

Deprem sonrası yeniden doğuş

Depremin ardından ağır hasar alan kentte, ayakta kalabilen az sayıdaki sanat kurumundan biri olan akademi, kısa sürede yeniden kapılarını açtı. Fatma Satar, o günleri şu sözlerle anlatıyor:
“Depremden altı ay sonra, sokakların hâlâ karanlık, insanların çadırlarda ve konteynerlerde yaşadığı dönemde derslerimize başladık. Veliler çocuklarını bale, resim ve müzik derslerine getirdi. Bu, onların hayata tutunma iradesinin en güçlü göstergesiydi.”
Bugün akademi, sadece bir okul değil; aynı zamanda deprem sonrası Hatay’da yeniden doğuşun sembolü olarak görülüyor.

Sanatçılardan moral desteği

Depremin ardından zor günlerde yalnız olmadıklarını söyleyen Satar, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Tan Sağtürk ve ekibinin kasım ayında Hatay’a gelerek destek verdiklerini dile getirdi. Bu ziyaret, öğrenciler için büyük bir moral kaynağı oldu.
Satar, her yeni konserin, her sanat kursunun ve her performansın aslında bir “yeniden doğuş” olduğuna dikkat çekerek, “Bir şehirde sanat ve eğitim varsa, o şehir küllerinden yeniden yükselir” ifadelerini kullandı.

Antakya’nın Ağıdı sahneye taşındı

Dünya Anıtlar Fonu ve Antakya Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı iş birliğiyle düzenlenen World Monuments Fund İzleme Günü etkinliğinde, akademi öğrencileri “Antakya’nın Ağıdı” isimli bale gösterisini sergiledi.
Genç balerinlerin sahnedeki performansı, yalnızca bir sanat eseri değil; bir haykırış, dua ve diriliş öyküsü olarak izleyicilere ulaştı.
Fatma Satar, o gün sahnelenen eserin önemini şu sözlerle dile getirdi:
“Biz o gün sadece bir gösteri yapmadık; Hatay’ın direncini, yeniden doğuşunu ve umudunu sahneye taşıdık.”
Balerinlerin kostümlerine sinen tozların bile bir anlam taşıdığını söyleyen Satar, “O tozlarda şehrin yaşanmışlığı, anıları ve medeniyetimiz vardı” dedi.
“Antakya’nın Ağıdı” performansı, hem sahnede yer alan çocukları hem de izleyenleri derinden etkileyerek hafızalara kazındı.

Hatay halkına çağrı

Çocukların sanatla buluşmasının sadece bireysel değil, toplumsal bir ihtiyaç olduğunun altını çizen Satar, Hatay halkına destek çağrısında bulundu. “Bu şehir bizi yıllarca büyüttü. Şimdi sıra bizde; çocuklara daha fazla hizmet etmeliyiz. Çünkü sanat varsa umut da vardır” diyerek sözlerini noktaladı.