Ana Sayfa Arama Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Samandağ’da yıllardır süren dava zaferle sonuçlandı

Hatay’ın Samandağ ilçesinde Gürkal İnşaat’a ait beton santrali hakkında açılan

Hatay’ın Samandağ ilçesinde Gürkal İnşaat’a ait beton santrali hakkında açılan davada, mahkeme çevre ve toplum sağlığını gözeterek santralin faaliyetlerinin durdurulmasına hükmetti. Karar, çevre mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.

Samandağ’da beton santraline mahkemeden iptal kararı

Hatay 4. İdare Mahkemesi, Samandağ ilçesi Atatürk Mahallesi’nde Gürkal İnşaat tarafından işletilen beton santrali için verilen “ÇED Kapsam Dışı” kararını iptal etti. Mahkemenin verdiği bu hükümle birlikte santralin tüm faaliyetleri durduruldu. Ayrıca, firmanın elinde bulunan işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının da iptal edilmesi gerektiği bildirildi.
Hatay Valiliği Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından yayımlanan resmi yazıda, 822 ada, 73 parselde yürütülen hazır beton üretiminin derhal durdurulması talimatı verildi. Belediyelere gönderilen yazıda ise santrale ait ruhsatların iptali ve mühürleme işlemlerinin yapılması istendi.

Çevre ve anayasal haklar korundu

Mahkeme kararının ardından açıklama yapan Samandağ Ekoloji Grubu üyesi Mevlüd Oruç, sürecin yalnızca çevreyi değil, anayasal hakları da koruduğunun altını çizdi. Oruç, “Yaklaşık iki yıldır devam eden hukuki mücadele sayesinde hem toplum hem de doğa lehine tarihi bir karar alındı” dedi.
Oruç, çevre mücadelesinin sadece doğa ile sınırlı olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Kirletici işletmeler yalnızca doğayı değil, toplumsal, siyasal ve bürokratik ilişkileri de kirletiyor. Bu nedenle çevre mücadelesi aynı zamanda adalet, hukuk ve toplum sağlığı için verilen bir mücadeledir.”

Rant projeleri toplumsal sağlığı tehdit ediyor

Oruç, büyük sermaye gruplarının çevreye zarar veren yatırımlarından da bahsederek, bu projelerin yalnızca doğayı değil, karar mekanizmalarını da etkilediğini ifade etti. “Çok büyük miktarlarda paraların ve rantın döndüğü bu alanlarda mücadele zor olabilir. Ancak imkânsız değildir. Toplum ve çevre sağlığı için yasal mücadele yolları her zaman vardır” sözleriyle kararlılık mesajı verdi.

Mücadele ilhamını geçmişten alıyor

Samandağ’daki ekoloji savunucuları, Türkiye’nin farklı bölgelerinde yürütülen çevre hareketlerinden ilham aldıklarını da dile getirdi. Oruç, Bergama köylülerinin başlattığı çevre mücadelesine atıf yaparak, “Ülkenin dört bir yanında süren çevre direnişleri bizlere yol gösterici oluyor” dedi.
Ayrıca, çevre mücadelesi sırasında hayatını kaybeden isimleri de anan Oruç, Aysin ve Ali Büyüknohutçu, Metin Lokumcu, Reşit Kibar ve orman yangınlarında yaşamını yitirenleri saygıyla andıklarını belirtti.

Basının desteği vurgulandı

Son olarak açıklamasında basının rolüne değinen Oruç, ekoloji mücadelesine duyarlı yayın organlarının önemine işaret etti. “Basın, çevre hareketlerine ses olmakla kalmıyor, aynı zamanda bu mücadelenin geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor” ifadelerini kullandı.