Yitirişimizden kısa süre önceydi. Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesinde buluştuk. Emin Özdemir kendisiyle ilgili yapılan konuşmaları dinledi. Sonunda kendi konuştu. Sayrıydı… Prof. Dr. Cahit Kavcar başta olmak üzere birçok eğitbilimci oradaydı. Kimse ayrılmayı düşünmüyordu. Fakülte tarihsel bir gün yaşıyordu.
Bir açıkoturumdayız. Eski yıllar. Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı düzenliyor. Talip Apaydın, Emin Özdemir, Adnan Binyazar ustalarımız konuşmacılar. Başlarken bağlamamla türkü söylüyorum: Eğin dedikleri ölem/Bir küçük şehir ölem/Ana ben cahilim kurban/Çekemem kahır… Özdemir de Eğinli. Çocukluk yılları, üstte yok başta yok. Her zamanki gibi çok duygulandı… Konuşmasına bu türkünün çağrışımlarıyla başladı.
Emin Özdemir Öğretmenim Türkçemizin kuyumcusuydu, adı gibi emin eldeydi dilimiz. Kimlerde emeği yoktur ki… Dil Devrimi korunup geliştirilmesi birincil önemdeki devrimlerdendir. Atatürk Devrimi Türkçeyi horlanmaktan kurtarmış, halkın, ulusun öz Türkçesinin yazılı alana, inceyazına, felsefeye, bilime, matematiğe, geometriye kayıtlara geçmesini sağlamıştır. Devrim durmaz. Kuşkusuz, sözcükle, türetmeyle sürer, gelişir. Uydurma demek saçmalıktır. Kurallara uygun biçimde “uydurulur.” Köy Enstitülü yazarların toplumcu gerçekçi akımı yarattığını yazan da Özdemir’dir.
Emin Özdemir romanlarıyla Türk inceyazınına apayrı soluk kazandırdı. Batı klasik romanlarını, roman kişiliklerini bizde yeniden yarattı. Büyük başarıdır.
Tinsel kardeşi Adnan Binyazar ile Dil Derneğine varsıllık katardı Emin Özdemir.
Sevgili Öğretmenimi çok seviyor, özlüyorum.
Işıklar içinde uyusun. Toprak incitmesin.

YORUMLAR